“Sanayici olma riskiyle karşı karşıya”

 
 
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yaşanan ekonomik krizle birlikte geçinmenin mümkün olmadığına işaret etti, “Bu gidişata ‘dur’ denilmesi gerekir” dedi.
Erhürman’ın açıklaması şöyle:
“Asgari ücret net 6090 TL. Kamuda başlangıç maaşı BRÜT 8340 TL. Hepimizin bildiği bir şey var! Ana-babaların desteği (aile iç gelir aktarımı) olmasa, bu maaşları alan gençlerin özellikle elektrik ve akaryakıt ödemelerinden sonra geçinmeleri asla mümkün değil.
Bunun içindir ki gidebilen gençler, mezuniyetlerine falan bakmaksızın, adeta "ne iş olsa yaparım" düşüncesiyle güneye veya Avrupa'ya gidiyor. Gidemeyenler, üstüne üstlük ailelerinin de yardım etme olanağı yoksa korkunç bir durumda. Çalışanlar bir yana işsizler düşünüldüğünde durum daha da feci.
İşte dur denilmesi gereken bu gidişat! Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü, güven yaratıcı önlemleri, beş yıllık ekonomik, sosyal, kültürel kalkınma planını, doğru dürüst dış kaynak bulup bunu kalkınmaya etki edecek şekilde kullanmayı hiç gecikmeden gündeminize almayı beceremezseniz bu gidişatı durdurmak mümkün değil! Çok değil, bir nesil sonra aile içi gelir aktarımının da sonuna gelineceğini kimse unutmasın bu arada!
Onun içindir ki yukarıda saydıklarımın hepsi gündemimizde ve gerçek gündemimiz bu! Bunlarla uğraşmak gerekirken koltuk kapmaca oyunu oynayanlara, ekonominin yanında demokrasiyi de mahvedenlere, bu halkın zamanını çalanlara tepkimizin sebebi de bu!”
Öte yandan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, sanayicinin üretmeye çalışırken yok olma riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Erhürman’ın sosyal medya paylaşımı şöyle:
Bu ülkenin sanayicisi artan hammadde fiyatlarının baskısı altında. Başta elektrik ve akaryakıt olmak üzere girdi maliyetleri uçmuş. Maliyetleri döviz üzerinden belirlenirken, gelirleri TL cinsinden. İhracat olanakları ülkenin statüsünden dolayı sınırlı ve sıkıntılı.
Yetişmiş ara eleman (uzman, usta) bulamıyor. Yetişenler ve gidebilenler de güneyde de ihtiyaç olduğundan ve euro cinsinden maaş ödendikleri için burada çalışmayı tercih etmiyor. Halkın alım gücü yerlerde süründüğünden talep de daralıyor. Bunların üstüne bir de "protokol" çerçevesinde Türkiye'den gelecek büyük yatırımcının sınırsız rekabetiyle karşı karşıya kalacak!
"Üreten yok olmaz" ama sanayici üretmeye çalışırken yok olma riskiyle karşı karşıya. Ekonomi konuşulacaksa gerçek gündem bu! Bizim gündemimiz o yüzden Kıbrıs sorunu, güven yaratıcı önlemler, yeşil hat tüzüğü, doğrudan ticaret tüzüğü, beş yıllık sosyal, ekonomik, kültürel kalkınma planı, euroya endekslenme.
Bunlarla uğraşmak gerekirken koltuk kapmaca oyunu oynayanlara, ekonominin yanında demokrasiyi de mahvedenlere, bu halkın zamanını çalanlara tepkimizin sebebi de bu!