banner913
banner932
banner1032
banner1038

“Oğlum cezaevinde değil hastanede olmalı”

banner1020

Merkezi Cezaevi’nde geçtiğimiz hafta iki kez intihar girişiminde bulunan mahkum Ekrem Kazak için babası, oğlunun bir Şizofreni hastası olduğunu söyleyerek, hastanede tedavi görmeden tekrardan cezaevine gönderilmemesini istiyor

banner974
“Oğlum cezaevinde değil hastanede olmalı”

banner971

Bahar UYGUR

Cezaevinde intihara teşebbüs eden Ekrem Kazak için babası oğlunun şizofreni hastası olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini savundu.

Geçen hafta cezaevinde intihara teşebbüs eden mahkum Ekrem Kazak’ın babası Ramazan Kazak gazetemizi ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Kazak, oğlunun şizofreni hastası olduğunu ve cezaevinde değil hastanede olması gerektiğini savundu.

Uyuşturucu tasarrufundan 6 yıla mahkum olan Ekrem Kazak geçen hafta cezaevinde başını demirlere vurdu ve hastaneye kaldırıldı.

Kafasına dikiş atılan mahkum Kazak, 1 saat sonra hastaneden çıkarılarak cezaevine götürüldü. Olaydan bir kaç gün sonra, önce bileklerini daha sonra da boynunu jiletle kesen Kazak, tekrar hastaneye kaldırıldı.

Kazak’ın ailesi oğullarının hastanede ayak bileklerinden yatağa bağlandığını iddia etti.

Oğullarının şizofreni hastası olduğunu belirten aile, oğullarının Barış-Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmeden cezasını çekemeyeceğini, oğullarının hayatından endişe ettiklerini söyledi. Baba Ramazan Kazak yetkililerden gereğinin yapılmasını istedi.    

Oğlunun tedavi edilmeden yine cezaevine gönderilmesi durumunda bu olayı Türkiye’ye giderek devlet yetkililerine ileteceğini gerekirse de AİHM’e kadar bu olayı taşıyacaklarını dile getirdi.

“CEZAEVİNDE AYRIMCILIK YAPILIYOR”

Öte yandan cezaevinde hükümlü tutuklu çocukları bulunan başka bir kişi ise, cezaevinin gerek fiziki yapısı gerekse yönetim sistemi açısından diğer ülkelerden 50 sene daha geride kalmış durumda olduğunu iddia etti ve mahkumlara karşı çifte standart yapıldığını belirtti.

Vatandaşımız, cezaevinde mahkumlara karşı çifte standart bir uygulama mevcut olduğunu şu şekilde ileri sürdü:

 “Farklı zamanlarda aynı disiplin suçunu işlemiş farklı mahkumların kimisine 4 gün, kimisine 8, kimisine de 16 gün tecrit ya da hücre cezası verilirken, bazı mahkumların işlemiş olduğu disiplin suçları ört pas ediliyor.”
Başka bir konunun ise, mahkum yakınlarının cezaevine ziyaretçi girişi yaptığı nizamiye kuralları olduğunu belirten; “sözde Müslüman bir ülkeyiz fakat içeriye 99’luk namaz tesbihi, namaz seccadesi alınmıyor, gerekçe olarak ise kural bu denilip konu kapatılıyor. Ziyaretçi listesinde olan 3 arkadaştan 2’sinin aynı anda ziyarete girmeyi bırakın aynı gün içinde de ziyaret yapamıyorlar” dedi.

Vatandaşımız, bazı gardiyanların mahkumlara ve mahkum yakınlarına yapmış oldukları umursamazlık ve saygısızlık olduğunu iddia ederek, ziyaretçisi gelen bir mahkumun 10 metre yürüyüp koğuş kapısını açmasının yarım saat sürdüğünü ve mahkum yakınının bu süre zarfında ayakta bekletildiğini, çünkü görevli gardiyanın elindeki akıllı telefonunu bırakıp mahkumun kapısı açmaya gelemediğini öne sürdü.
Mahkumların, koca bir kış soğuk su ile yıkanmaya maruz bırakıldıklarını iddia eden vatandaşımız, “sözde su tesisatlarını yenilemek için 400.000 TL harcama yapıldı, fakat hala maalesef sıcak su yok” şeklinde şikayetlerini dile getirdi.
Vatandaşımız cezaevinde geçen hafta yaşanan intihar vakasıyla ilgili de iddialarda bulundu:

“Bir hafta önce bileklerini kesip kafasını demirlere vurarak intihara teşebbüs eden Ekrem Kazak isimli mahkum hastanede kafasına 30 dikiş atılıyor ve hastane doktorunun müşahede altında tutmamız gerek demesine rağmen

1 saat içinde cezaevine getiriliyor.

Aynı mahkum 4-5 gün sonra (23 Nisan 2017) saat 04:00 raddelerinde bu kez eline aldığı jilet ile boğazını kesip tekrar intihara teşebbüs ediyor. Olay sırasında 1, 2 dakika içinde gardiyanlara haber veriliyor ama maalesef Ekrem Kazak 1 saat sonra hastaneye götürülüyor.”
Şartlı tahliyenin acı ve utanç verici bir konu olduğunu belirten vatandaşımız bu konuda da yanlışlıklar olduğunu şu iddialarla anlattı:

“Dünyanın her yerinde şartlı tahliye denildi mi şartlı günü gelen mahkum imza atıp koşullu salıverilirken, bizim cezaevimizdeki şartlı kurulumuz, mahkemelerin vermiş olduğu cezayı hiçbir hakları olmadan hiçe sayarak tekrar bir mahkeme kurup yargılıyorlar. Mahkumlar siyasi çevrelerine, torpiline göre şartlıdan yararlanabiliyorlar ya da yararlanamıyorlar. Şartlı tahliye heyeti, sabırsızlıkla o günü bekleyen mahkum ve mahkum yakınlarının üzerlerinde egolarını tatmin edip bazı zamanlar hakaret bile ediyor ve ne gariptir ki kendilerini yargının üzerinde görüyorlar. Aynı suçu işleyip aynı cezayı alan (5 sene) biri TC, diğeri KKTC vatandaşı iki mahkumun TC vatandaşı olan mahkum sevkini yazıp 2 sene içinde Türkiye’de serbest kalırken KKTC vatandaşı olan mahkum 5 senenin 50 ayını yani 4 sene 2 ayını cezaevinde geçiriyor. Çünkü maalesef şartlı sadece torpilliye yarıyor.”

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.