banner913
banner932
banner1032
banner1038

Dilek Orhan, o doktorlara yazdı: “Empati duygunuz yoksa işinizi yapmayın”

banner1020

banner974
Dilek Orhan, o doktorlara yazdı: “Empati duygunuz yoksa işinizi yapmayın”

banner971
Şair, Yazar Dilek Orhan, ülkemizde son dönemde artan kanser vakalarına dikkat çekti ve bazı doktorların hastalara tam tanı konulmadan en kötü senaryoyu söylemesine karşı tepkisini dile getirdi.
 
 
Söz konusu doktorlara “Karşınızdaki hastanın duygu durumunu, psikolojik direncini, bu haberi duyduklarında yaşayacakları travmanın tahribatını biliyor musunuz?” diye soran Dilek Orhan, “Empati duygunuz yoksa işinizi yapmamanızı dilerim” çağrısında bulundu.
 
Dilek Orhan’ın yazısı şöyle:
 
 
BU YAZI; HİPOKRAT YEMİNİNE SADAKAT İLE HASTALARINI ÖNCELİĞE ALAN DOKTORLARIMIZA DUYULAN MİNNET VE SEVGİ DUYGUSUYLA, ONLARI TENZİHLE KALEME ALINMIŞTIR.
EMPATİ DUYGUNUZ YOK İSE DOKTORLUK YAPMAMANIZI DİLERİM
Yakın çevremde son iki yıldır o kadar çok kanser vakası ve sürecine tanıklık ettim ki; bazı tanıklıklarımda çok isyan ettim.
İsyanım; kiminde tam tanı konulmadan, kiminde tanı konulduktan sonra en kötü senaryoyu, o an haberdar olan hastanın yüzüne söyleyen ve içlerini rahatlatacak tek cümle kurmadan gönderen doktorlaraydı.
Hasta Hakları elbette gerçeği bilmeyi gerektiriyor ama gerçeğin veya olası gerçeğin söylenmesinin de insani bir yanı var. Karşınızdaki hastanın duygu durumunu, psikolojik direncini, bu haberi duyduklarında yaşayacakları travmanın tahribatını biliyor musunuz?
Bir küçük örnek vereyim. Babamın arkadaşı bir doktorun cümleleri ile..
“O kadar çok hasta bakıyordum ki; artık makinalaşmıştım. Bir gün geldi, eşim göz kanseri oldu ve ben eşimle, bir doktorun karşısında hasta yakını olarak oturuyordum. Söylediklerini dinlerken eşim de, ben de yerle yeksan olduk. Zor bir süreçti, eşim sağlığına kavuştu, bende gerçek doktorluğuma kavuştum. Şefkatle, sevgiyle yaklaşıyorum hastalarıma. Ağzımdan çıkacak her cümleyi, kelimeleri özenle seçiyorum. Çünkü, artık neler yaşayacaklarını, duygularını, travma etkilerinin süreci olumsuz etkileyeceğini biliyorum. Çok yoruluyorum ama değiyor.”
Çok öğretici ve farkındalık yaratan bir cümleydi. İçimden, “ Ben çok doktor tanıyorum, trajik bir deneyim yaşamadan hastalarına hep böyle davranan. Onları, diğerlerinden ayıran empati duygularının güçlü oluşu ve Hipokrat Yemini’ne sadakat ile hasta memnuniyetini önceliğe almaları.” diye kendi kendimle konuştum.
Sayın Doktorlar
Ne kadar zorlu bir eğitim sürecinden geçtiğinizin, seçtiğiniz işin değerinin, sizlere ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun, hele de Devlet hastanelerinde görev yapan doktorların çalışma koşullarının, bin bir çeşit ruh halindeki insanlarla karşı karşıya olduklarının farkındayım. Buna rağmen sesleniyorum.
EMPATİ DUYGUNUZ YOKSA İŞİNİZİ YAPMAMANIZI DİLERİM!
Ben kim oluyorum da size bu çağrıyı yapıyorum diye içinizden bir soru mu geçiyor? Hemen cevaplayayım empati duygusu kadar sempati duygusu da güçlü bir insanım. Tanıklık ettiğim travmalar çok ağırdı. Kusuruma bakmayınız.
Sayın Başbakan
Sayın Sağlık Bakanı
Sayın Bakanlar
Sizlere de acil bir çağrım var. Çok değerli doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız ve her gün artan sayıda hastalarımız var. Yıllardır sözü edilen ve bir türlü gerçekleştirilemeyen sağlık reformunu ve Devlet Hastanelerinin tüm gereksinimlerini birinci önceliğinize alınız. Alanında uzman, konusunda deneyimli doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarını, özlük haklarını koruyacak kararları uygulamaya koyunuz. Sağlıklı bir toplumun için güçlü bir sağlık sistemine ihtiyaç olduğunun, doktoru elinden geleni yapsa da ilacını bulamayan hastalar olduğunun farkına varınız. Emek emek yetişmiş, mesleğinin hakkını veren, doktorlarımızın, sağlık çalışanlarının hakları ödenmez. Haklarını teslim ediniz.
Her şeye rağmen sevgi şifadır, sevgiyle kalınız, sağlıktan ve güvenlikten daha öncelikli bir alanımız olmadığının farkındalığı ile..
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.