Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, TÜSİAD etkinliğinde konuştu. Birol, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı tarih olan 24 Şubat’ın global enerji krizinin başlangıç tarihi olabileceğini, bunun eski krizlerden farklı olduğunu belirtti.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) bugün İstanbul’da düzenlediği istişare toplantısında konuşan Birol, enerji krizinin büyüme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da “Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği potansiyelimizin azami şekilde kullanıldığı, enerji arz güvenliğine ve kalitesine yönelik altyapının güçlendirildiği, serbest piyasadan uzaklaşılmayan bir planı hedeflemeliyiz” açıklamasında bulundu.
Turan, “Küresel enerji dönüşüm arz güvenliği, iklim değişikliği, jeopolitik ve ekonomik sürdürülebilirlik önümüzdeki dönemde stratejik önem taşımaya devam edecek” diye konuştu.
24 ŞUBAT KÜRESEL KRİZİN BAŞLANGIÇ TARİHİ OLABİLİR
Birol ise mevcut krizi 1970’lerdeki petrol krizi ile kıyaslayarak büyüme ihtimalinin daha büyük olduğunu belirtti.
Birol’un konuşmasının satırbaşları şöyle:
“24 Şubat 2022, bence birinci global enerji krizinin başlangıç tarihi olabilir. Birçoğumuz biliyoruz, geçmişte 73-74’te petrol krizi yaşadık. Hâlâ hafızamızda canlı. Ama bu seferki daha farklı.
Çünkü sadece petrol piyasaları değil doğalgaz piyasaları, kömür hatta uranyum piyasaları ciddi olarak etkilenecek. İşin, jeopolitik boyutları da 70’lerdekinden çok daha büyük. Büyüme ihtimali de oldukça yüksek.
Niye böyle? Çünkü Rusya dünyanın bir numaralı petrol ihracatçısı. Dünya ekonomisinin dayandığı en önemli iki kaynaktan biri. Bu bütün dünya için son derece önemli ama özellikle doğalgazda Avrupa için önemli.
‘AVRUPA RUSYA’YA BAĞIMLI’
Avrupa toplam doğalgaz ithalatının yüzde 45’ini Rusya’da alıyor. Kömür konusunda da Rusya’ya bağımlı. Rusya’dan enerji ithalatının tamamen sıfıra indirilmesi konuşuluyor ancak bu bir günde olmaz.
Bütün Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı önemli politik ve ekonomik yaptırım kararları aldı. Bu alınan kararların enerjiye son derece ciddi yansımaları oldu ve olacak. Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, Almanya ve İtalya Rusya’ya en çok bağımlı olan ülkeler.”
