Dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisinin hedefleri Kıbrıs’ta olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmaktır. Bunun için de siyasi çözüme giden yolda öncelikli hedefleri Garanti Anlaşmalarının iptalini sağlamak ve de Türk askerinin Kıbrıs’tan çıkmasını sağlamaktır. Ne yazık ki Rum liderliği dün olduğu gibi bugün de ayni rüyayı görmeye devam etmektedir..
12 Ekim 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre, GKRY lideri Anastasiadis, Rum kesiminin, Kıbrıslı Türklerin endişelerine yanıt vermek için yapmadığı şey kalmadığını vurguladı.
Güzelyurt (Omorfo) kökenli Rumlar, “Omorfo Anma Günleri” başlığı altında bu yıl 41’ncisini gerçekleştirdikleri geleneksel “Anti-İşgal Yürüyüşü” çerçevesinde, önceki gün Astromerit Kültür Merkezinde bir etkinlik düzenledi ve etkinlik çerçevesinde GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis de bir konuşma yaptı.
Güney’de yayınlanan Alithia Gazetesi Anastasidis’in önceki gün yaptığı konuşmada “siyasi eşitliğin siyasi eşitsizliğe dönüştürülemeyeceğini” vurguladığını iletti.
“Crans Montana Konferansının başarısızlığından yalnızca Ankara’nın sorumlu olduğu” konusundaki iddiasını da yinelediği konuşmasında, Anastasiadis “Ankara’nın işgal ordusunun daimi olarak adada kalması ve çağ dışı garantiler sisteminin muhafaza edilmesinde ısrar ettiğini” ileri sürdü.
Anastasiadis’e sormak lazım siz, Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’e giden yolu açmak isterken, Garanti Antlaşmalarının iptalini ve Türk askerinin Kıbrıs’tan ayrılmasını nasıl talep edersiniz? Girit Adasında yaşananlar acı bir gerçek iken Kıbrıs Türk Halkı ve Anavatanımız Türkiye’nin Garanti Anlaşmalarının iptaline ‘evet’ demesini nasıl beklersiniz?
“Herkesin, Türk taleplerinin kabul edilmesi durumunda, Kıbrıs’ın Türkiye’nin mandasına dönüşeceğinin farkında olması gerektiğini” de öne süren Anastasiadis, kendilerinin hiçbir zaman böyle bir şeyi kabul etmesinin söz konusu olmadığını ifade etti.
Yine Anastasiadis, “1974 yılındaki ihanetin sonucunda, hiç kimsenin Rum kesiminin verdiği tavizleri unutmaması gerektiği” iddiasında da bulundu.
Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde, Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlüğünde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Anlaşmaları ile 650 Kişilik Türk Askeri Alayı ve 950 kişilik Yunan askeri Alayı adaya ayak basarken Rum-Yunan ikilisinin aklında yine de Enosis vardı!..
Nitekim 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Rum-Yunan ikilisi Enosis’e giden yolu açmak isteyecek ancak Türk Mukavemet Teşkilatı liderliğinde Kıbrıs Türk halkı anavatanımız da desteğiyle adanın her yanında yıllarca mücadele verecekti.
15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası desteğinde RMMO ve EOKA-B’nin desteğinde Makarios’a karşı düzenlenen darbenin esas hedefi Enosis’i gerçekleştirmekti. Nitekim Makarios’un yerine getirilen Nikos Sampson 17 Temmuz 1974’te Kıbrıs Helen Devletini ilan edecekti.. Anavatanımız Türkiye’nin bu gelişmelere seyirci kalması mümkün değildi.
O günde Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Bülent Ecevit birlikte hareket etmek için Londra’ya kadar gidecek ancak eli boş dönecekti. Bu gelişmelerin ardından Anavatanımız Türkiye’nin düzenlendiği 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu, Kıbrıs’a barış ve huzur geldi. Yıllarca devam eden görüşme sürecinden olumlu bir sonuç elde edilememesinin ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi..
Ama şimdilerde bir yıl öncesine dönecek olursak 12 Ekim 2021 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre Anastasiadis “1974 yılındaki ihanetin sonucunda , hiç kimsenin Rum kesiminin verdiği tavizleri unutmaması gerektiği” iddiasında bulunuyordu!..
Dahası Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin endişelerine yanıt vermek için yapmadığı şey kalmadığını da ileri süren Anastasidis, 1960 Anayasası düzenine geri dönülmesine dair önerisinin amacının, üniter devlete geri dönülmesi değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrilmesi olduğunu savundu.
Diğer yandan yine 12 Ekim, 2021 tarihli yerel yazılı basınımıza Rum gazetelerinden yansıyan haberlere göre; Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu “Yunanistan için, Kıbrıs’ın tüm işgal birliklerinden ve çağ dışı garantiler sisteminden nihai bir şekilde kurtulması ulusal bir önceliktir” demişti.
Güney’de yayınlanan Alithia gazetesi “Ölsek De Geri Dönelim” ara başlıklı haberinde , Güzelyurt (Omorfo) kökenli Rumların, önceki günkü etkinlik sırasında, vatanın yeniden birleşmesi ve evlerine dönmelerine ilişkin kararlılıklarını ortaya koyarak, “Öldükten sonra dahi evlerine dönmek istediklerini vurguladıklarını” iletti.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun etkinlikle ilgili mesajının, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Yoannis Papameletiu tarafından okunduğunu yazan gazete, Sakelaropulu’nun mesajında “Yunanistan için, Türk işgalinin sona ermesinin, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin ayni zamanda Kıbrıs’ın tüm işgal birliklerinden ve çağ dışı garantiler sisteminden nihai bir şekilde kurtulmasının, ulusal bir arzu ve öncelik olduğu ve olacağı” iddiasında bulunduklarını iletti..
..Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun mesajında “Yunanistan için , Türk işgalinin sona ermesinin, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin ayni zamanda Kıbrıs’ın tüm işgal birliklerinden ve çağ dışı garantiler sisteminden nihai bir şekilde kurtulmasının, ulusal bir arzu ve öncelik olduğu ve olacağı” iddiasında bulunduğunu iletti..
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakeloropulu mesajında , Kıbrıs müzakerelerinin yalnızca BM kararları temelinde yeniden başlaması gerektiğini de savundu.
Sözde “Omorfo” (Güzelyurt) Belediye Başkanı Viktoras Hacıavraam ise konuşmasında “Bölünmeye izin vermeyeceklerini” dile getirerek “Vatanın ve halkın yeniden birleşmesi için, mücadelelerinin haklılığı konusunda ikna etmek için tüm güçleriyle savaşacaklarını” dile getirdi.
Sonuç olarak; dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisinin öncelikli hedefi olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmaktır. Bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ortadan kalkmasını sağlamaktır ve de Enosis’e giden yolu açmaktır.
Anastasiadis, Kıbrıslı Türklerin endişelerini gidermek için yapmadığımız şey kalmadı dedi!.. Evet, gerçekten Rum-Yunan ikilisinin Enosis’i gerçekleştirme adına dünden bugüne yapmadıkları kalmadı!.. Anastasiadis de görevde olduğu süreç içerisinde Enosis’e giden yolu açmak için her yolu denedi ama Türk tarafı buna izin vermedi ve de vermeyecektir.
Her şeyden önce, tarihin derinliklerinden gelen Enosis’i gerçekleştirme adına Kıbrıs Türk Halkını 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının ardından 103 köyden göç etmek durumunda bıraktılar, Kıbrıs Türk halkına karşı, toplu katliamlarda bulundular.
Şimdilerde Rum-Yunan ikilisinin hedefi Garanti Anlaşmalarının iptalini ve Türk Askerinin Kıbrıs’tan ayrılmasını sağlamaktır, Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamaktır..
Kıbrıs Türk halkı asla bu oyuna gelmeyecektir. Kıbrıs Türk Halkı anavatanımız Türkiye’nin de desteğinde bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve de tanınmasını sağlamak azminde ve kararındadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..