1. Alpler
Bu Avrupa dağ sırası, sekiz ülkeye yayılmıştır. Dünyanın en güzel pistleri ile kayakçılar için favori destinasyonlardan biri olmaya devam etmektedir. Sıcaklıkların artması kar erimelerini hızlandırmakta ve kış sporları sezonunu kısaltmaktadır. Oteller kısalan kış sezonları için spa merkezleri ve ata binme gibi açık hava etkinlikleri ile sezon dışında da ziyaretçileri cezbetmeye çalışmakta.
2. Lut Gölü
Lut Gölü, her yıl 10 metrelik su seviyesini kaybedip küçülmektedir. Bölgedeki gelişmenin başladığı bu yüzyılın başından beri suyun yüzölçümünün üçte biri kayboldu. Barajlar, su depoları ve boru hatlarının yıllar boyunca inşa edilmesi, gölü besleyen su akım miktarlarının azalmasına neden oldu. Ortadoğu’nun gittikçe daha sıcak olan ikliminin gölün kendisini yenilemesini zorlaştırdığı gerçeğini de mevcut sorunlara eklediğimizde risk iyice artmaktadır. Uzmanlar, bugünkü oranda kaybın devam etmesi halinde, Lut Gölü’nün 2050 yılına kadar tamamen kuruyabileceğini tahmin ediyor.
3. Amazon
Dünyanın en büyük yağmur ormanı olan Amazon, Güney Amerika’nın yaklaşık %40’ını kaplamaktadır. Ancak, büyüklüğüne rağmen, iklim değişikliği Amazon’u kırılgan bir yaşam alanı haline getirdi. Aşırı kuraklıklar, ağaçların kurumasına neden oluyor ve orman yangını riskini artırmakta.
4. Büyük Set Resifi
1.400 milden fazla bir alana uzanan ve Avustralya’nın kuzeydoğu kıyılarında bulunan Büyük Set Resifi dünyanın en büyük mercan resifi sistemidir. Deniz canlılarının çeşitliliği her yıl dalış tutkunlarını bu bölgeye çekmektedir. Ancak yükselen okyanus sıcaklıkları, mercanların beyaza dönüşmesine ve ölmelerine neden olmaktadır. Yakın tarihli araştırmalar, Büyük Set Resifi’nin yüzde 90’dan fazlasının bir miktar beyazlamaya maruz kaldığını göstermektedir.
5. Rhone Vadisi
Fransa’nın güneyindeki Rhone Vadisi, dünyadaki en güzel şarap bölgelerinden birisidir. 120 milin üzerinde bir koridoru çevreleyen bu vadide ziyaretçiler bir hafta boyunca bir tadım noktasından başka bir tanesini ziyaret ederek çok güzel vakit geçirebilirler. Ancak hava sıcaklığının artmasıyla ortam yavaş yavaş asmalar için uygun olmayan bir hale gelmektedir. Pek çok uzman şarap üreticilerinin yakında sıcaklıkların artmasından dolayı vadiyi terk edip daha kuzeyde yer alan serin bölgelere yerleşeceğini düşünüyor.
6. Venedik
Venedik sokaklarında cazibesine kapılmadan yürümek imkansızdır. Adriyatik Denizi kanallar ile şehrin içine yayılıyor ve tüm şehre romantik bir hava katıyor. Ama bu güzelliği iklim değişikliği tehdit etmekte; yükselen deniz seviyesi, San Marco Meydanı da dahil pek çok yeri sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.
7. Maldivler
Hint Okyanusu’nda kümelenen Maldivler’in bir kısmı şimdiden yok oldu bile. Bu nedenle ülke, 2019 yılına kadar “karbon nötr” bir hale gelmeye, gaz kullanımını sıfıra indirmeye çalışıyor. Tabi tek başlarına yaptıkları çalışmalar ne kadar etkili olur bilinemez. Maldivler de yatırımı olan Hollywood ünlülerinin veya tatil için bu bölgeyi seven Amerikalıların başkanları Trump’a baskı yapmaları daha etkili olabilir. Nede olsa Amerika karbon salınımına en çok sebep olan ülke.
8. Key West
Bir zamanlar Ernest Hemingway’e ev sahipliği yapan Key West, şimdilerde dalış meraklılarının cazibe merkezi. Amerika’nın en güney noktası Key West’te önümüzdeki 30 yılda suların yaklaşık 40 cm yükseleceği tahmin ediliyor. Duval Caddesi’ni şimdiden sık sık sel bastığı göz önünde bulundurunca önlem alınmazsa sular altında kalması kaçınılmaz gözüküyor.
9. Napa Vadisi
1859 yılında ilk ticari şaraphane açıldığından beri Napa, şarap uzmanlarının listesinin başlarında yer alıyor. 1000’den fazla şarap üreticisine ev sahipliği yapan Napa da Rhone Vadisi gibi artan sıcaklardan etkilenmektedir.
10. Alaska
Maceraperestlerin ve açık hava aktivitesi seven gezginlerin favori destinasyonlarından olan Alaska, Kuzey Kutbu’ndaki buzul erimelerinden şimdiden etkilenmeye başladı. Alaska’daki buzullar hızlı bir şekilde eriyor ve yer kaymalarına sebep oluyor.
11. Mumbai
18 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan Mumbai, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biridir. Kıyı boyunca gökdelenler inşa edilmesine olanak tanıyan yeni düzenlemelerle birlikte, şehir genişlemeye devam ediyor. Ne yazık ki, bu tür yapılar sorun teşkil edebilir. İklim değişikliğinden dolayı deniz seviyesinin yükselmesine uygun bir hazırlık yapılmasına engel teşkil edebilirler ve bu gelecek yıllarda şehrin büyük bölümünün su altı kalmasına neden olabilir.
12. Glacier Ulusal Parkı
ABD-Kanada sınırında Montana’da bir milyon dönüm üzerinde yayılmış olan Glacier Ulusal Park, 2016’da yaklaşık 3 milyon ziyaretçiyi ağırlamıştır. Fakat küresel sıcaklıklar arttığında, yüzlerce çeşit hayvan ve bitkiye ev sahipliği yapan bu bozulmamış ekosistem adını veren buzullarını hızlı bir şekilde kaybedilir. Mayıs 2017’de ABD Jeoloji Araştırması ve Portland Eyalet Üniversitesi tarafından 1966 yılından bu yana yayınlanan verilere göre, artan sıcaklıklar parkın 39 farklı buzulunun büyüklüğünü önemli ölçüde azaltmıştır, en kötü etkilenen buzul yüzde 85’e varan oranda erimeye uğramış. Buzullar eriyince, bölgedeki tüm ekosistem değişecek ve bilim adamları, birkaç on yıl sonra buzun çok az kalacağını ve bu yüzyılın sonuna kadar hiç buz kalmayacağını öngörmektedirler.