Güney’de Spehar rahatsızlığı

Rum yönetimi ve siyasi partileri, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki 4 kapının Rum yönetimince tek taraflı kapatılmasına tavrı yüzünden BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü misyon şefi Elizabeth Spehar’ın tavrından “çok rahatsız”. 
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmesi sonrasında kendisinden görüşme talep eden Spehar’ı, Avusturya ziyaretinden dönüşüne kadar bekleteceği haber verildi.
Güney’de yayımlanan Fileleftheros Gazetesi, “hem Rum yönetiminin hem de siyasi partilerinin BM Barış Gücü’nün “kendisini ilgilendirmeyen bir konuda pozisyon aldığı ve konuşması görevi olan konularda ısrarla konuşmadığı” iddiasında bulunduğunu yazdı.
Meselenin bu hali alması nedeniyle Anastasiadis’in Spehar’la görüşmeye acele etmediği belirten gazete edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis-Spehar görüşmesinin gelecek hafta beklenmesi gerektiğini, Rum Başkanlık Sarayı’ndan Spehar’a, görüşmenin ancak Anastaiadis’in Avusturya ziyaretinden dönüşünden sonra gerçekleşebileceğinin söylendiğini yazdı. Habere göre Spehar Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşmesinin ardından Anastasiadis’ten de görüşme randevusu istedi ancak Anastasiadis’in diplomatik bürosundan cevap almadan BM Barış Gücü’nün kapıların tek yanlı kapatılmasıyla ilgili, Güney’de tepki yaratan açıklaması yayımlandı. Bunun üzerine Spehar’a, görüşme talebinin Anastasiadis Avustralya ziyaretinden döndükten sonra ayarlanacağı bilgisi verildi. Haberde Anastasiadis’in Avusturya ziyaretinin 10 Mart Salı günü başlayacağı ve 13 Mart Cuma günü tamamlanacağı vurgulandı. 
Anastasiadis önceki gün Rum Başkanlık Sarayı’nda gazetecilerin sorusu üzerine rahatsızlığını “misyonunda başka bir rol oynaması gereken Barış Gücü’nün talihsiz müdahalelerini yorumlamak istemiyorum.  Barış Gücü’nün misyonu, bugüne kadar başarıyla yaptığı gibi barışın hâkim olmasıdır” sözüyle dile getirdi. Anastasiadis devamla şunları söyledi: “Tanınmış bir BM devleti ve AB üyesi olan egemen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin politikalarıyla ilgili müdahaleleri talihsiz buluyorum. İki toplum arasında işbirliği var ancak kararların sorumluluğu, herhangi başka bir unsuru görmezden gelmeden karar veren Kıbrıs Cumhuriyeti devletinindir. Kararlarımızda toplumu, milliyeti veya Kıbrıs Cumhuriyeti’nin nüfus oluşumunun başka unsuruna bakmaksızın Kıbrıs halkının tamamının güvenliğini göz ardı etmeden alıyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaptığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün ve AB yetkili organlarının olağanüstü hallerdeki talimatlarına uygundur.”