banner913
banner932
banner1012

Erenköy’de üs önerisi

banner1020

Türkiye’nin adada 2 bin 500 ile 3 bin 500 arasında asker kalmasını ve Erenköy’de üs kurmayı önerdiği ifade edildi

banner974
Erenköy’de üs önerisi

banner971

Güney’de yayımlanan Fileleftheros gazetesi, Ankara’nın Kıbrıs’la ilgili konferansın 12 Ocak’taki düzeyde süratle toplanmasıyla pek de ilgilenmediğini, karar olmadığına göre bir sonraki adımın da gecikeceğini yazdı.
Gazete, prosedürün hayatta tutulması amacıyla ve müzakerelere Ada’da, Güvenlik-Garantiler dışındaki diğer başlıklarda (Yönetim, Mülkiyet, Ekonomi, AB, Toprak) devam edilmesinin beklendiğine işaret etti.
Haberi iç sayfasında detaylandıran gazete, Türk tarafının garantilerin revize edilerek idamesi, Türk askerinin de bugünkünden biraz daha az sayıda ama ilanihaye Ada’da kalması reçetesini önerdiğini yazdı ve geçen Çarşamba ve Perşembe Mont Pelerin’deki görüşmelerde tarafların pozisyon ve tutumlarının şöyle özetlenebileceğini savundu:
“1-Türk tarafı, sayısı daha az olsa bile askerin çözümden sonra da kalmasında ısrar ediyor. Somut rakam belirtilmemekle birlikte, zaman zaman işitilenlere göre bu sayı 2 bin 500 ile 3 bin 500 arasındadır. Türk tarafı, kuvvetini konuşlandıracağı egemen bir askeri üs önerisini idame ettiriyor. Bilgiler, üssün Kokkina’da (Erenköy) olması ve mevcut askeri yapılarının yükseltilmesini istedikleri yolunda.
2-Türk tarafı tek yanlı müdahale haklarıyla birlikte garantilerde ısrar ediyor. Görüşmeler sırasında garantiler konusundaki argümanını güçlendirmek için bir kez daha geçmişe atıf yaptı. 1963’ten çok söz edildi. Aynı şeyi Mustafa Akıncı’nın da Cenevre’de yaptığına dikkat çekiliyor. Türkler Türkiye’nin korumasına ihtiyaç duyduklarına işaret etmek için ‘Yunanistan’la enosise (birleşme)’ atıf yapmaktan çekinmediler. 
3-Konu sadece Güvenlik olmasına karşın Türk tarafı AB’nin 4 özgürlüğünün Türk vatandaşları için de geçerli olması talebini de ortaya koydu. Bilgi sahibi kaynaklara göre Türk tarafının ısrarı, Avrupa’ya daimi ekonomik saldırı planının parçasıdır. AB’yi istila etmek için Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu kullanmaya çalışıyor. Görüşmeler sırasında antlaşmanın birincil hukuk olması gerektiği söylemleri de oldu. Türklerin 4 özgürlük taleplerinin akıbeti Kıbrıs sorunu müzakerelerine bağlı değildir, AB üye devletlerinin bu konuda Türkiye’nin hatırını yerine getirmeyeceği genel değerlendirmesi yapılıyor.
Yunan ve Kıbrıs Rum tarafları tam işbirliği ve eşgüdüm içerisinde bilinen tezleri içerisinde hareket etti. Lefkoşa, Güvenlik konusunda sunduğu belgedeki tavrını savundu. Atina bunun ötesinde önerilerini (garantilerin kaldırılması, bütün askerlerin çekilmesi) çok önceden sunmuş ve bu temelde inisiyatifler almıştı.”
 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.