banner913
banner932
banner1012

Verilemeyen madalyalar


M. Erol EKENLEROĞLU

M. Erol EKENLEROĞLU

Okunma 07 Aralık 2018, 14:10

“Bu vatanın hakiki çocuklarına kıymet verme zamanı gelmiştir. Dökülen kanlara hürmet ve saygı gösterelim. Hayatı boyunca elde ettiklerini kaybedenlerin acılarını duyalım. Bunlardan çıkan acı seslere kulaklarımızı tıkamayalım. Onları susturmak için kanayan yaralarının acılarını dindirecek merhem ve ilaçlarını bulalım. Yaralarını kapayalım. Çünkü yarın yine bu vücutlar kurtarıcı görevlerini omuzlayacaklardır.” Dr. Fazıl Küçük 1976

                            Türkiye’de Osmaniye ilinde basılıp dağıtılan haftalık siyasi gazete “ Haberde ÖNDER” Gazetesinin 19.11.2018 tarih ve 1045. Sayısında, “Tek taraflı adımlar gerilimi arttırıyor” başlıklı, Kıbrıs Rum kesiminin doğalgaz kaynakları konusunda tek taraflı tutumu gerilimi hergün arttırıyor. Türkiye ise bölgedeki haklarını korumakta kararlı vurgusu ile ayrıntılı bir haber ve Kıbrıs Gazisi Sn. Abdurrahman Uygur’un anılarını yazdığı kitabı ile ilgili bir haber yayınlanmıştır. Bu bağlamda Yenises Dergisi ve Haberde Önder gazetesinin imtiyaz sahibi  Hasan Bölük’e Kıbrıs Türk’üne ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine göstermiş olduğu ilgi ve yakınlığı için teşekkür ediyor ve onu kutluyorum.

                            Bu haberlerden Kıbrıs Gazisi  Abdurrahman Uygur’un anlattıklarını okuyunca aklıma Kıbrıs gazilerine verileceği söylenen fakat bir türlü verilemeyen madalyalar geldi. Sn. Uygur’un anlatmış olduğu anılardan sizlere aktarma yaptıktan sonra madalyalar ile ilgili yorumlarımı yapacağım.

         

                             Sn Uygur anlatıyor : “ KKTC Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’a bir mektup gönderdim. Kıbrıs davası uğruna vermiş olduğunuz mücadeleden ve 1974 ve öncesi anılarınızdan özellikle menkıbevi bir hatıranızı paylaşarak bana yardımcı olabilir misiniz? Ricasında bulundum. Bizzat imzalayarak gönderdiği cevabi yazı beni kamçıladı ve ”Vatan toprağı Kıbrıs’tan KKTC’ ye 1974 öncesi yaşananlar” kitabımı yazmaya karar verdim.Merhum Rauf Denktaş, unutamadığım anılarımdan biri şudur diye yazıyor” 20 Temmuz 1974 öğleye doğru  Kolordu Komutanı Girne Boğazına intikal etti diye haber geldi .Osman Örek ile Boğaza gittik. Tam bir savaş sahnesi, paraşütler yağmur gibi yağmakta, helikopterler inip kalkmakta, yanan tabelalardan dumanlar, etraftan gelen silah sesleri, Kolordu Komutanından gelen talimatları aldıktan sonra biraz ötede, paraşütçülerinden tekmil alıp emirler veren genç bir subayın yanına gittik. Kucaklaştık, konuşma sırasında, Evladım ; Bu cehennemin, yangının içine atlarken hiç korkmadın mı? Dedim. Genç subayın cevabı: Denktaş bey, ben üniversite tahsili yapmış bir kişiyim. Hurafelere inanmam, batıl itikadım da yoktur.Söyleyeceğime inanmayacaksınız dedi.Nedir diye sordum.Şu cevabı verdi .Hiç korkmadım. Çünkü semada o anda belki bin, belki de  on bin beyaz atlar üzerinde yalın kılınç 1571’in şehitleri vardı. Onlarla beraber indik bu  kutsal topraklara! Evet topraklarımız kutsaldır. Çünkü bu topraklarda 1571’in 70 bin şehidi yatmaktadır.1957den bu yana nice kahraman kardeşlerimiz onlara iltihak etmiştir.Rahmetle anıyoruz.Saygılarımla Rauf R. Denktaş”. Kıbrıs gazimiz Sn. Abdurrahman Uygur’un anılarını yazdığı kitap için kendisini kutluyor ve teşekkür ediyorum. Hazırlık safhasında olan film senaryoma katkı sağlayacağını umut ediyorum. Bu bağlamda şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize hayatlarında mutlu sağlıklı günler ve kaybettiğimiz gazilerimize de rahmetler diliyorum.

                                Şimdiki zamana gelince, her şeyi hak eden gazilerimize biz neler yapıyoruz? Verilmesi söz verilen madalyalarını bile veremiyoruz. Aldığım duyum,  madalyaların darphanede basıldığı ve hazır olduğu ama dağıtılma işleminin yapılamadığını söylüyor.Bu doğru ise daha vahim bir olaydır.Hazır olan madalyalar dağıtılamıyor hayret! Oysa bu dağıtım işi o kadar kolay ki  , Türkiye’de , Türkiye Muharip Gaziler Derneği  çok iyi örgütlenmiş ve güvenilir bir sivil toplum örgütüdür.Bu dernek

şubeleri  aracılığı ile dağıtım işini çok güzel yapabilir. Neden bu yollar denenmiyor anlamakta zorluk çekiyorum.

                                      Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ve ilgili Kurumlarına, bu konuda çok iş düşüyor. KKTC Ulusal Birlik Partisi Başkanlığına seçilen sayın Ersin Tatar’ı yeni görevinde kutluyor, KKTC için başarılı çalışmalar yapmasını diliyorum. Sayın  Tatar,Türkiye’de benim üyesi olmaktan gurur duyduğum Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin İstanbul Şubesi Başkanlığını yapmıştır.Bu Derneğin ve Partisinin bu konudaki hassasiyetini iyi bilen bir kişidir.Partisinin önceki Başkanlarından ve KKTC Başbakanlarından Sn. İrsen Küçük’ün verdiği sözü vardır.KKTC Maliye Bakanlığı da yapmış olan Sn. Tatar’ın bu konuyu çözeceğine inanıyorum.Böylece Ada dışında yaşayan biz Kıbrıs Türk’lerini utanç’tan kurtarmış olur.Kıbrıs gazileri ile karşılaştığımızda ya yüzümüz kızarıyor yada bir bahane ile yanlarından uzaklaşmak zorunda kalıyoruz. Artık yaşayan gazilerimize ve kaybettiğimiz gazilerimizin yakınlarına madalyonlarını dağıtarak onları geçte olsa onurlandıralım.

                                     Türkiye’de, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin Yönetim Kurulunda Genel Başkan Yardımcılığı yaptığım yıllarda değerli Başkanım Sn. Ahmet Göksan’ın katkıları ve Yönetim Kurulumuzun desteği ile Kıbrıs Gazilerimize Onur ve Şükran Belgesi vererek onları onurlandırmıştık.  Gazilerimizin, evlerini ziyaret ettiğimiz zaman o belgeleri çerçeveleterek evlerinin baş köşesine koymaları da Onur veŞükran Belgelerine ne kadar değer verdiklerinin kanıtı oluyordu. Biz bunu sivil toplum örgütü olarak yaptık. Neden KKTC ve T.C Devleti bunu başaramasın.

                                       Sayın Mehmet Postallı’nın Yeni Ses dergisinin Ağustos 2012 sayısında yayınlanan “ALDANMA OĞUL” şiirinden 3 kıtayı konu ile ilgili olarak sizlere aktarıyorum.

İnsana mahsustur şeref, haysiyet

Dostluğu yaralar, bozuksa niyet

Mevla’nın emrine eyle riayet

Mizanda haksızlık olmaz be oğul

Gidenlerden ibret alınmaz ise

Öbür yana azık, salınmaz ise

İnsan sağ iken, kadri bilinmez ise

Pişmanlık hatayı silmez be oğul

Makam, mevki elden çıkar gider de

İnsanlık ebedi ölmez be oğul

Elde ne var ne yok hepsi biter de

İyilik kumaşı solmaz be oğul

                                    Kıbrıs Gazilerimizin, hak etmiş oldukları gecikmiş madalyalarını almalarını diler, Bütün gazilerimize, minnet ve şükranlarımı sunarım.

                                  Mutlu,  sağlıklı, bilgili ve uyanık olalım.    

                

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.