Uzmanlar Korona virüsüne tüm insanların yakalanacağından söz ediyor!
Hafif ya da ağır seyreden salgına her kesin yakalanacağı, bünyesi güçlü olanların bir şekilde bu sıkıntıları atlatacağı ifade ediliyor.
İleri yaşta olanların ya da bünyesi zayıf olanların, kronik veya kalp hastalıkları bulunanların Allah yardımcısı olsun!
Ben “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadelerinden, Korona’dan hayatını kaybedenlerden, ya da virüse yakalanıp ta iyileşenlerden söz edildiğini zannetmiyorum!
Sadece ekonominin çarklarının durmasından ya da yavaşlamasından, dükkanının, iş yerinin kapalı olmasından dolayı maddi zarara uğrayanların içine düştükleri çıkmazlardan da söz edildiğini düşünmüyorum.
Bunlar bir şekilde telafi edile bilinir!
Ticaretin, turizmin çarkları bir süre sonra yeniden dönmeye başlayabilecek, ülkeye öğrenci akışı belki de eskisinden daha yoğun bir şekilde olabilecek.
Ben, aylardır korku salgıları içinde evlerine kapatılmış, saçı sakalı bir birine karışmış, yaşama şevkinden uzaklaştırılmış, Korona virüsü ile yatıp kalkan insan manzaralarından söz ediyorum!
Yaşanılan bu travmaların bir bedelinin olmayacağını zannediyorsanız, yanılıyorsunuz!
Bundan sonraki süreçlerin korkunun gölgesinde olacağını bilerek yaşamak zorundayız.
KKTC ekonomisinde yaraların sarılması zaman alacağından ve de genel yaşananlara bağlı olarak travmalar, psikolojik sıkıntılar oluşacağından bilhassa “yoktan anlamayan” genç kesim hiç te alışmadığı sıkıntılarla karşı karşıya kalacak!
İşte bu travmalar karşısında ülke yöneticilerine insanları rahatlatması bakımından büyük işler düşüyor.
Yalanlarla, yanlış atılan adımlarla, bir gün öyle, ertesi gün böyle olan kararlarla insanların yaşamakta olduğu travmaların derinleştirildiğini göremiyorsanız, orada işiniz olmamalı!
Ülkede açlığın neden olduğu hırsızlık vakaları arttı, daha başka, başka şeyler de artacak, göreceksiniz. Biz hala daha kime ne kadar verilecek kararını bir türlü rayına oturtamadık, gitti.
Gazino çalışanlarına, taksicilere, falanca sektör çalışanlarına bir miktar verilsin mi, verilmesin mi?
Devleti yönetenler gelir elde edebilecekleri devlet dairelerini faaliyete sokma telaşına düştü!
Vatandaşevindeki musluğu, kırılan klozet kapağını tamir ettiremezken, araba satın alacağı, ya da arazi derdinde olabileceği düşünülüyor. Bir taraftan da vatandaşa “ev de kal” çağrıları yaparak iki yüzlü bir tutumu ortaya koyuyorlar.
Elektrik borçlarının gününde ödenmesini teşvik için %15 indirim uygulanıyor.
-------------------------------------------
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadeleri adeta uluslar arası bir deyim haline dönüştü.
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, olamayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
Ne var ki “eskisi gibi olamamak” ülkelere göre göreceli bir ifadedir!
Kimi ülkeler Korona virüsünün yarattığı yaraları kısa sürede kapatabilecek. Örneğin Güney Kıbrıs la mukayesemizi yapacak olursak, uluslar arası tanınmış bir ülke konumunda olmanın ve de AB üyesi bulunmanın avantajlarıyla Güney çok kolay elde edeceği dış yardımlarla, uygun borçlanmalarla ekonomisini kısa zamanda rayına oturtabilecek.
Toplumsal travmaları ise ekonomisini kısa zamanda düzlüğe çıkarmanın rahatlığı içinde bir süre sonra atlatmış olacak.
Halbuki Kuzey Kıbrıs ta, üzülerek ifade etmeliyim ki gelişmeler hiç te böyle olamayacak.
Bu güne kadar tüm iktidar olanların beceriksizliklerini de düşünecek olursak,
taşıma su ile değirmen döndürmenin zorlukları ağır bir şekilde karşımıza çıkacak.
