18.01.2025 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre yeni geçiş kapılarının açılması için Rumlar Metehan Sınır Kapısı’nda eylem gerçekleştirdi. Eyleme KKTC’den ve Güney Kıbrıs’tan bazı siyasi parti ve örgütler de destek verdi!. Örgütler eylemde çeşitli pankartlar da açarak yeni geçiş noktalarının açılması için çağrı yaptı. Konu eylemde Türkçe, Rumca ve İngilizce basın açıklaması okundu..
.. Birleşik Kıbrıs-İki Toplumlu Barış İnisiyatifinden yapılan açıklamada, binlerce kişinin iş, eğitim, sağlık, ticaret ve sosyal etkileşimler için kontrol noktalarını kullandığı ifade edilerek, yeni geçiş noktalarının açılmasının insanların günlük hayatlarını kolaylaştıracağı belirtildi.
Özellikle Metehan Sınır Kapısı’ndaki gecikmeleri azaltmak için acil önlemlere ihtiyaç duyulduğu kaydedilen açıklamada, ihaleye çıkılarak, inşaat çalışmalarına gecikmeden başlanması istendi..
.. “Haspolat, Kiracıköy, Akıncılar, Erenköy ve Lefkoşa’nın eski merkezi gibi yeni geçiş noktalarının açılmasının, günlük ihtiyaçları karşılamak, ticareti kolaylaştırmak ve sınır hattının her iki tarafındaki trafik sıkışıklığını hafifletmek için elzem olduğu “belirtilen açıklamada, “Bu yeni kontrol noktaları, faydalarını en üst düzeye çıkarmak için hem araç hem de yaya geçişlerine elverişli hale getirilmelidir” denildi..
..Liderlerin bu beklentileri acilen karşılamaları ve toplumların ihtiyaçlarına ve ilgili altyapının durumuna göre yeni kontrol noktalarının açılmasına öncelik vermeleri gerektiği ifade edilen açıklamada , şunlar kaydedildi:
“Günlük yaşamları iyileştirmeye odaklanırken, birincil hedefimiz Kıbrıs sorununun çözümü ve ülkemizin ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararları ve Guterres Çerçevesi doğrultusunda siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyonda yeniden birleşmesi olmaya devam etmektedir. Bu , gelecek nesiller için tek geçerli yoldur”. Gerçek şu ki; kapıların açılması ile birlikte sınırlarımız delik deşik oldu!.. Ne yazık ki hala daha yeni kapıların açılmasını hedefleyenler vardır, kapıların tamamen kaldırılmasını hedefleyenler vardır!. Kıbrıs Türk halkı bu oyuna gelmeyecektir!..
18 Ocak tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Kıbrıs’ın Geleceği İki Egemen Eşit Devlet Temeli Üzerine Oturacaktır, Bu Gerçeği Dünya Görmeli” dedi.
KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu , Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını amaçlayan 1950 halk oylamasının (Plebisit) 75. Yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’i eleştirdi. “Federasyon yanlısı gibi görünmeye çalışan Rum tarafının oyununa inananlara” bu etkinlikte yayınlanan fotoğrafları dikkatle incelemelerini tavsiye etti.
.. Yazılı açıklamasında KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin, halkının ve Kilise’nin ENOSİS yani Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleşmesi fikrine bağlı olduğunu vurgulayarak, bu tutumun hala bir kutlama vesilesi olarak görülmesinin dikkat çekici olduğunu belirtti. KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Kıbrıs’ta Halen Federasyon” temelinde bir anlaşma sağlanacağını zanneden kimselerin ve “Federasyon” istermiş gibi görünen Rum tarafının oyununa inanmayı tercih edenlerin, bu etkinlik ile ilgili yayınlanan fotoğrafları incelemelerini tavsiye ederim” dedi.
17.01.2025 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı; Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satış kararına ilişkin açıklamasında , ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesinin kimsenin çıkarına hizmet etmeyeceğini belirtti. Açıklamasında Dışişleri Bakanlığı “ Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır” ifadelerine yer verildi..
..Kıbrıs Rum tarafının, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunduğu belirtilen açıklamada, “ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın dünya barışına katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir” denildi..
..Açıklamasında Dışişleri Bakanlığı: “Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Kararı ile 15 Ocak 2025 tarihinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni 1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile Yabancı Askeri Satış Yasası kapsamına, bu yasaların savunmaya ilişkin maddeleri ve bu yasalar tahtında savunma hizmetleri alınmaya elverişli bir ülke olarak ilan ettiğini açıklamıştır. Amerika Birleşik Devletleri 1987 tarihinden bu yana Kıbrıs Rum tarafına uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2021 yılında tamamen kaldırdığını duyurmuş ve anılan kararı her yıl uzatmaktadır..
..Anılan yasalar çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafı, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya , dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunmuştur..
..ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın ‘Dünya Barışına’ katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi son dönemde zirveye tırmanan savunma ve askeri alandaki silahlanma faaliyetleri konusunda adadaki ‘mağdur’ olan taraf olduğu gerekçesi ile hareket etmekte olduğunu ve bir güvenlik tehdidi altında bulunduğunu öne sürmektedir..
..Kıbrıs adasını 1963-1974 yılları arasında kan gölüne çeviren Rum tarafının taa kendisidir. Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına karşı uyguladığı bu mezalim her ne kadar uluslararası toplum tarafından ‘Toplumlararası Çatışmalar’ denilerek örtbas edilmeye çalışılsa da, yaşanan acılar Kıbrıs Türk halkının belleğindeki yerini muhafaza etmektedir. Türk silahlı Kuvvetlerinin 1974 yılında gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı, adada dökülen kanı durdurmuş ve bugün bölgedeki barış ve huzurun yegane teminatıdır..
..Dolayısıyla Rum tarafının bir güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddiadır. ABD Başkanlı tarafından alınan bu karar sonrasında, GKRY’nin silahlanma yarışını adeta bir savaş hazırlığına girecekmiş gibi sürdüreceği açıktır. Rum tarafının, özellikle son dönemde yaptığı ikili askeri işbirliklerinin adada ve bölgede yaratabileceği tehlikeli durum konusunda ilgili tüm taraflara defalarca yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması son derece talihsizdir..
….Rum tarafının savaş çığırtkanlığına çanak tutan ülkeleri, bir kez daha bu hareketlerinin sonucunu hesaplayarak hareket etmeye ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecektir. Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek , Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Gerçek şu ki; Rum liderliğinin hedefi dün olduğu gibi bugün de olası bir siyasi çözümle birlikte garanti anlaşmalarının iptalini sağlamaktır, Türk Askerinin Kıbrıs’taki varlığı ortadan kaldırmaktır, Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamaktır. Ama ne yazık ki hala daha aramızda sözüm ona Federasyon gibi bir siyasi çözümü hedefleyenler vardır!..
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin bu oyununa asla ve asla gelmeyecektir. Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıkmak ve de tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..