banner913
banner932
banner1012

TL'nin değer kaybı sürüyor

banner1020

banner974
TL'nin değer kaybı sürüyor

banner971

İktisatbank Hazine Bölümü Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu'nun, Reuters ajansının günlük dünya piyasalarına dayandırarak verdiği ekonomi değerlendirmelerini sizlerle paylaşıyoruz:

ABD Başkanı Trump’ın ticaret savaşlarının pimini çekmesi ve Çin’e yönelik alınan önlemlerin ardından geçen haftayı sert satışlarla tamamlayan küresel hisse senedi endeksleri, dün akşamı tam ters yönde bir eğilim ile tamamladı.

  • Okuduğumuz haberlere göre, kapalı kapılar ardında ABD ile Çin’in ara bir yol bulmak veya ticaret savaşlarından kaçınmak adına görüşme içinde oldukları, dün akşam ABD borsalarını “roketledi” 
  • Hem geçen haftanın acısını çıkaran, hem de ticaret savaşlarını yarattığı endişeyi kısmen de olsa üzerinden atan ABD borsaları, geceyi % 2,9’a yakın bir yükselişle tamamladı (tarihe geçen bir yükseliş oldu)  
  • Elbette, borsaların akşam şaha kalkması ardından, tırmanan risk iştahı ile Dolar değer kaybederken, Euro 1,2450 ; Sterlin ise 1,4230 seviyelerine yükseldi. Yeni gün başlangıcında da Asya piyasalarında hava "güneşli" 
  • Doların değer kaybettiği, risk iştahının tırmandığı bir günde, içerde USD/TL kuru 3,9960 seviyesine kadar gün içinde yükselirken, EUR/TL ve GBP/TL kurları sırası ile 4,96 ve 5,69 seviyesine dayandı 
  • Daha doğru bir yaklaşımla, (½ usdtl + ½ eur/tl) oluşan Türk Lirası’nın sepet bazında değeri 4,50 seviyesinin kıyısında rekor seviyelerde salındı. Dolar karşısında dün tek değer kazanamayan para birimi Türk Lirası oldu 
  • Gece geç saatlerde sonuçlanan AB zirvesinden iyi niyet kapsamının ötesinde elle tutulur veya haber değeri kuvvetli bir sonuç çıkmadı 
  • Makroekonomik cephede bugün Türkiye ve ABD’de açıklanacak tüketici güven endekslerini takip edeceğiz 
  • Katılık gösteren ve bir türlü gevşeyemeyen enflasyona alevlenen döviz kurunun yaratacağı ilave geçişkenlik, petrolün varil fiyatının yeniden 70 dolar seviyesinin üzerinde yükselmesinin içerde pompa fiyatına, devamında enflasyon ve net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin cari açığına yaratacağı ilave baskıya paralel beklentiler bir kademe de olsa negatif tarafta kümeleniyor 
  • 2017 yılında ekonominin durma noktasına gelmesine paralel alınan yerinde önlemler (Kredi Garanti Fonu ve diğer teşvikler) durmaya yüz tutmuş motoru çalıştırır vaziyette tutsa da, zorlama neticesinde ekonomide "ısınma" emareleri görülüyor 
  • Alınan önlemlere ilave olarak kamunun borçlanmasını yarattığı bütçe açıklarıyurtiçi yerleşiklerin döviz talebiartan cari açık ve enflasyon Türkiye’nin makroekonomik görünümünü bir miktar sarstı 
  • Tümünün de ötesinde, 212 milyar dolar borcu olan şirketleri de eklediğimizdekurun her % 1 yükselişimin bilançolara 2,1 milyar dolar ilave yük getirdiğini not etmek gerekiyor 
  • Tümünü alt alta okuduğumuzda, gelinen noktada kurun bir sebep değiş sonuç olduğunu görüyoruz


Finans Kesimi Dışındaki Şirketlerin Döviz Borcu
 
Reel sektörün döviz borcu, kurun yükselişi karşısında kırılganlık arz ediyor. Kurda her % 1 artış, bilançolara ilave 2,1 milyar dolar yük demek

Mevduatın Krediye Dönüşüm Hızı (%)
 
Tasarruf oranlarının düşük olması, bankacılık sektöründe kaynak sıkıntısına işaret ediyor. Her 100 birim mevduata karşı 120 birim kredi talebi görülüyor.

Cari İşlemler Açığı
 
Cari işlemler açığında finansman kalitesi bozuluyor. Doğrudan yabancı yatırımların payı düşerken, portföy yatırımları ile kısa vadeli fon hareketlerinin payı artıyor
Hazine’nin nakit dengesi
 
Hazine’nin nakit dengesi 2017 yılında tarihi en yüksek açık verdi. Ekonomiyi desteklemek adına kamu harcamalarını artırılması bunda etkili oldu

Faiz oranların gelişmekte olan ülkelere nazaran yüksek seyrediyor
 
TCMB’nin para politikası ve etkinliği bir kez daha tartışılırken, gevşek maliye politikası ve döviz kuru geçişkenliği katılık yaratıyor. Yüksek enflasyona paralel, faizlerin seyri de göreceli olarak yüksek seyrediyor. Mart 2016’da tüm ülkelerin aynı çizgiden yarışa başladığını düşünürsek, Türkiye’nin negatif ayrıştığı görülüyor
 Türkiye kendisi ile aynı kulvarda koşan ülkelerden enflasyon anlamında da negatif ayrıştı

Son 2 seneye bakarsak (Mart 2016 =100) ayrışma çok açık bir şekilde görülüyor. Enflasyon sorununu pek çok gelişmekte olan ülke çözerken, Türkiye’de enflasyonun düşmekten ziyade katılık gösterdiğini görüyoruz

Türk Lirası ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşı seyri
 
JP Morgan Gelişmekte olan ülke para birimleri sepeti (mor çizgi) ile Türk Lirası’nın (sarı) seyrini karşılaştırdım. Tüm para birimlerinin yarışa 2 sene önce aynı noktada başladığından hareketle yaptığımız hesapta, TL dışında kalan gelişmekte olan ülke para birimlerinin 2 yıl öncesine göre % 31 değer kazanırken, Türk Lirası ise % 37 değer kaybetmiş. Düz hesap ile negatif ayrışma % 68 olarak görülüyor. TL olması gerektiği seviyeden çok uzaklarda işlem görmeye devam ediyor

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.