- Türk mali piyasalarını haliyle meşgul eden ana gündem maddesi, Rahip Brunson davasının ne yöne evrileceği. Tam olarak süper heyecanlı olmasa da, gergin bir bekleyişin hakim olduğunu söyleyebiliriz
- Serbest bırakıldı, bırakılacak derken, ev hapsine alınan Rahip Brunson’un diplomasi diline tam olarak uymayacak bir şekilde ABD’nin en üst perdesinden gelen tehditkâr açıklamalar ile serbest bırakılma isteği, Türk mali piyasalarında son günlerde yankı buluyor
- ABD Başkanı Trump ve yardımcısı Pence’nin geçen hafta sert açıklamalarına dün Pence’in yaptırım tehdidi ile devam ettiğini görüyoruz. Hafta sonu takip edebildiğimiz kadar ile, Türkiye’nin tepkisi ise “Göbeğimizden ABD’ye bağlı değiliz” (!) yönünde oldu
- Her ne kadar Rahip Brunson gerginliği Türk mali piyasaları üzerinde baskı unsuru oluştursa da, piyasanın şimdilik vermiş olduğu tepkiyi bir barometre olarak görürsek, sorunun öyle veya böyle çözüme ulaşacağı fiyatlanıyor
- Ayrıca, somut anlamda ABD’den de bir adım (yaptırım) gelmediğini not etmek gerekiyor
- Yurtdışı cephede ise bu haftanın ana gündem maddesi Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) olağan toplantısı olacak. Yarın, Japon yetkililerin gevşek para politikasından çıkmayı tartışacağını konuşuluyor. FED’den sonra BOJ’un da likidite kısmaya başlaması, risk iştahı açısında iyi bir sinyal değil. Böyle bir gerçekleşme, doların değer kazanmasına neden olacaktır
- Çarşamba günü sonuçlanacak FED’in FOMC toplantısından ise herhangi bir beklenti fiyatlanmıyor
- USD/TL kurunun 4,73 - 4,90 aralığında sıkıştığını görüyoruz. Kalabalık gündem nedeniyle yukarı yönlü baskı hissedilebilir. Ucuzlayan TL ve TL cinsi yatırım araçları dikkat çekiyor ve yatırımcı çekmek istese de, bitmek bilmeyen gürültülü gündem nedeniyle TL istenilen seviyelere bir türlü ilerleyemiyor
- Haftanın makroekonomik gündemi oldukça yoğun: Yarın ABD’de PCE enflasyonu, Çarşamba günü Türkiye enflasyon (Reuters anket beklentisi aylık % 0,9 artış), Cuma günü ise ABD’de istihdam raporu ön plana çıkıyor
- USD/TL kurunun Rahip Brunson riski azalana kadar yukarı yönlü bir baskıya sahne olabileceğini düşünüyoruz
Japonya Merkez Bankası (BOJ) kararı haftanın en önemli gündem maddesi
Aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, 2016 yılının ikinci yarısında itibaren uyguladığı para politika ile uzun vadeli tahvilleri % 0 civarında tutmayı başaran Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), bu politikasını sona erdirebileceğine veya sınırlayabileceğine dair son günlerde artan dedikodular, piyasaların dikkatinden kaçmamış. Yarın düzenlenecek olağan toplantıda, piyasa dedikodusunun karşılık bulması ve tahvil alımlarının azaltılması durumunda, global faiz oranlarında yükseliş, likiditede yaşanacak daralama nedeniyle (bol para döneminin azalması) dolarda değerlenme görülebileceğini düşünüyoruz. Bu sabah itibarı ile, 10 yıllık Japon tahvilinin bileşik faizi % 0,103 seviyesine yükselerek Şubat 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
 |
Kaynak: Reuters
USD/TRY
2018 yılının en düşük seviyesi olan 3,7161’den başlayan, ilk zirve olan 4,9290 biten ve akabinde 4,4477’ye kadar düzeltmesini yaparak tekrar yol alan USD/TL kuru, yukarda 4,9050 aşağıda da 4,73 aralığında sıkıştı. Kurun bu seviyeler arasındaki seyrini gri alan olarak görüyoruz. Geçildiği yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz
 |
Kaynak: Reuters
USD/TL kuruna bir başka gözle bakarsak, grafiğin üst kısmında fiyat, alt kısmında ise güç göstergesi RSI bulunuyor. Üst kısımda, son 3 majör yükseliş hareketini sarı dairelere aldım. Grafiğin aşağısında ise güç göstergesi RSI (aşırı alım satım indikatörü) fiyatın ne kadar güçlü olup olmadığına ışık tutuyor. Majör fiyat yükselişlerinin karşılığına baktığımızda, yükseliş hareketlerinin tam anlamıyla karşılık bulmadığını görüyoruz. Fiyat yukarı gitmeye çalışırken, RSI aşağı yönlü bir eğilim sergiliyor. USD/TL kuruna teknik cepheden yaklaşırsak, kurdaki yükselişin belki de sanıldığı kadar güçlü olmadığını, her sıçrayışın daha da yukarı gidecek kadar altının dolu olmayabileceğini düşünüyoruz
