banner913
banner932
banner1012

27-29 NİSAN 2021 CENEVRE 5+BM TOPLANTISI VE BEKLENTİLER (1)


Metin FAHRİOĞLU

Metin FAHRİOĞLU

Okunma 03 Mart 2021, 17:13

25 Şubat 2021’de yapmış olduğu açıklamada  BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric “BM Genel Sekreteri Guterres; 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde  Kıbrıs sorunuyla ilgili gayrı resmi  5+1 toplantı düzenlemeyi planlıyor” dedi. Yapılan açıklamada  hedeflenen toplantının amacının  Kıbrıs sorununa  yakın gelecekte kalıcı bir çözüm bulmak için tarafların ortak bir zeminde buluşup buluşmayacağını görmek olduğu belirtildi..
Konferansla ilgili taraflara gönderilen davetiyelerde yer alan “Görülebilir bir gelecekte  Kıbrıs sorununa  bir çözüm bulmak adına  taraflar arasında ortak bir zemin olup olmadığını anlamak için  yapılacağına”  ilişkin ifade  önemli!.. 5+BM gayrı resmi toplantı daveti çok açık ve net olarak iki toplumlu , iki kesimli Federasyonu görüşme daveti değildir.
BM Genel Sekreteri’nin 5+BM gayrı resmi toplantısının tarih, yer ve amacını açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Kıbrıs’ta uzlaşı için yeni bir müzakere zemini şart. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir   başarısız olan  bir zeminde yapılan  müzakere süreçleri artık geride kaldı.  Gerçekçi bir zeminde adil ve kalıcı bir uzlaşı mümkündür..  Anavatan Türkiye’nin de tam destek verdiği ‘iki devletin egemen eşitliğine ve işbirliğine dayalı’ yeni vizyonumuzu samimi ve yapıcı şekilde gayrı resmi  toplantıda muhataplarımızla ayrıntılarıyla paylaşacağız…”dedi.. Tatar: “O zaman federasyon  müzakereleri başarısız olduysa    neyi müzakere edeceğimizi kendi aramızda  görüşmemiz lazım” dedi..
Diğer yandan, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan gayrı resmi 5’li  konferansın tarih ve yerini resmen duyurmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren ve  çözüm müzakerelerinin başlaması için gerekli koşulların oluşturulması adına tam bir siyasi irade ve güçlü bir kararlılıkla  katılacağını ifade eden Anastasiadis; Kıbrıs sorununun çözümünün Doruk  Antlaşmaları, BM Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa ilke ve kriterleri zemininde  olması gerektiğine vurgu yaparken  çözümün, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin   işlevsel ve kalıcı, iki toplumlu, iki kesimli federasyona  dönüşmesini  sağlaması ve 25 Kasım  2019’da  Berlin’de gerçekleştirilen  ortak görüşmede  belirlenen, akabinde de BM Genel Sekreteri’nin açıklamasında yer alan parametreler içerisinde olması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün Doruk Antlaşmaları, BM Güvenlik Konseyi karar ve kriterleri, AB normları çerçevesinde,  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin fonksiyonel ve kalıcı, iki toplumlu, iki kesimli federasyona  dönüşmesini hedefleyen Anastasiadis: “BM Parametreleri değişmemeli, tek çözüm modeli ‘Federasyon’dur” derken;  Konferansın amacının  Kıbrıs meselesinin çözümü için özlü temaslara yol açması görüşünü paylaşan Yunanistan tarafı   “Çözümün, BM  kararları ve Avrupa hukuku temelinde işler, kalıcı, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon olması gerektiğini” savundu..
27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında  Cenevre’de yapılacak 5+BM gayrı resmi toplantısına ilişkin yapmış olduğu açıklamada  sayın Ergün Olgun: “5+BM gayrı resmi toplantısında Kıbrıs’ta iki tarafın egemen eşitliklerinin teyit edilmesi  resmi müzakerelerin başlatılabilmesi için ortak zemin  bulunmasına imkan tanıyacaktır” dedi..  Anavatanımız Türkiye’nin girişimlerinin bir sonucu olarak;  Birleşmiş Milletler  Genel Sekreteri  Antonio Guterres’in 27-29 Nisan 2021’de İsviçre’nin Cenevre kentinde  Kıbrıs sorunu ile ilgili  düzenlemeyi hedeflediği   gayrı resmi  toplantıda  adil ve kalıcı bir siyasi çözüm  bulabilmek için taraflar arasında müzakere zemininin olup olmadığı   tarafların  ortak bir   müzakere zemininde  buluşup  buluşamayacağı ele alınacak..
1968 yılında başlayan toplumlararası görüşme süreciyle birlikte gündeme gelen  BM Parametreleri temelinde   siyasi eşitliğe ve egemenliğe dayalı   çözüm modeli temelinde siyasi çözüm aranmasına karşın Rum-Yunan ikilisi Megali İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’e giden yolu açma istekleri nedeniyle  adil ve kalıcı bir siyasi çözüme varılamayacaktı..
Netice itibarıyla gelinen noktada   eşit haklara sahip yan yana yaşayan eşit egemen iki devletin işbirliğine dayalı  siyasi çözümü savunan Anavatanımız Türkiye ve  Kıbrıs Türk Halkı;  Kıbrıs konusunda 52 yıldan beri gündemde olan BM Parametrelerinin  dünden bugüne  sonuç vermediği ve vermeyeceği çok açık ve net olarak ortaya çıkmasının bir sonucu olarak    federasyon görüşme sürecinin  başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından;  Anavatanımız Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti;  Adadaki gerçeklere uygun olarak “Egemen İki Devletli Çözüm”ün  görüşme masasına getirilmesini hedefliyor..
Günümüzde Anavatanımız Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkı  Türkiye’nin  etkin ve fiili Garantörlüğünün   devam edeceği, Türk askerinin Kıbrıs’ta olmaya devam edeceği, siyasi eşitliğe ve egemenliğe dayalı iki   devletin yan yana barış ve huzur içinde olacağı siyasi bir çözüm hedeflerken  Rum-Yunan ikilisi  Enosis’e giden yolu açmayı hedefleyen garanti antlaşmalarının iptal edileceği , Türk askerinin Kıbrıs’tan gideceği , tüm Rum göçmenlerin evlerine döneceği Kıbrıs Türk Halkının ‘azınlık’ haklarıyla ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olacağı bir çözüm hedefi içinde olup  Kıbrıs’ta  konuşulacak  tek  çözüm modeli olarak  ‘sözde’ “federasyon” modelini savunuyorlar.. 
Günümüzde hedeflenen  5+BM  Konferansına gidilirken Rum-Yunan ikilisi hala daha  Kıbrıs sorununun çözümüne fayda sağlamayan  BM Parametreleri temelinde görüşme sürecinin devam etmesini isterken hedefleri;  “çözümün, BM kararları  ve Avrupa Hukuku temelinde  işler, kalıcı, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon” çözüm modelidir..
5+1 formattaki gayrı resmi toplantının düzenlenmesinin Türkiye’nin önerisi olduğuna işaret eden  Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu: “Rumlar ile  Türkler arasında  hakça paylaşımdan yana olduklarını, bunu prensipte  herkesin kabul ettiğini fakat uygulamada göremediklerini” kaydetti. 50 yıldan fazla bir süredir federasyon için müzakere edildiğini, değişik planların ortaya çıktığını, Türkiye ve  Kıbrıs Türk tarafının desteklediğini ancak Rum tarafı istemediği için bu planlar ve  girişimlerin başarısız olduğunu ifade eden Çavuşoğlu: “O zaman federasyon için müzakereler  başarısız olduysa neyi müzakere edeceğimizi   kendi aramızda görüşmemiz lazım” dedi..
Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs’a ilişkin gayrı resmi konferansın başarılı sonuçlanması yönündeki kararlılığını ifade eden GKRY Lideri Anastasiadis:  Türkiye’nin ayni iradeyi göstermesini dile getirdi ve   “Kıbrıs sorununun  çözümünün ardından yeniden birleşmiş  bir Kıbrıs’ın AB üyesi olmaya devam edeceği göz önünde bulundurulmalı” demekten de kendini alamadı!..
Sonuç olarak; 5+BM   gayrı resmi toplantı daveti, çok iyi bilinmelidir ki iki toplumlu, iki kesimli federasyonu görüşme  daveti değildir..
Konferansla ilgili  davette yer alan “Görülebilir gelecekte , Kıbrıs sorununa   kalıcı bir çözüm bulmak adına taraflar arasında ortak bir zemin olup olamadığını anlamak için yapılacağına” ilişkin bir ifade yer almaktadır.. “Ortak bir zemin olup olmadığının değerlendirilmesi” ifadesi çok ama çok önemlidir.
Rum-Yunan ikilisi  Kıbrıs’ta konuşulacak tek çözüm modelinin,  sözüm ona  “Federasyon” modeli olduğunu  savunmaya devam ederken, dünden bugüne   Kıbrıs sorununun   siyasi çözümüne yarar sağlamayan   BM Parametrelerinin  değişmemesi gerektiğini ısrarla vurgulamaya devam etmektedirler.. 
Neticede  gelinen noktada önemli olan Rum-Yunan ikilisi ve onlara destek veren  büyük güçlerin  Anavatanımız Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk Halkının hedeflediği bağımsız ve egemen iki devlet  modelini dinlemek durumunda kalacak olmalarıdır....  
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı tek çözüm yolu;  “Kıbrıs’ta siyasi çözüm şekli ; adadaki bağımsız ve egemen  iki devletin siyasi eşitliğine  ve egemenliğine ve egemenlik ilkesine  dayandırılmalıdır..”  
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..     DEVAM EDECEK.. 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.