2 Ekim 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; 16 Ağustos 1960’ta kurulan  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  kuruluş yıl dönümü , Rum liderliğinin yaptığı değişiklikle ‘Bu Yıl Da’ 1 Ekim’de kutlandı. Bu vesileyle  Rum siyasi partileri 1 Ekim mesajları yayınladılar.
Rum basınında yer alan habere göre konu törenlerde Yunanistan’ı Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos  ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Konstantinos Floros  temsil etti. Saat 11.00’de Yosif Yosif Caddesinde yer alan resmi geçitte,  tören ekiplerini GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis, Savunma Bakanı Haralambos Petridis ve Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) Komutanı Korgeneral Dimokritos Zervakis selamladı.
Yakın geçmişte sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 62’nci yıl dönümünü” kutlayan  GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis  “Vatan için mücadele eden herkesi takdir  ettiklerini ve memleketin yeniden birleşmesi ve  özgürleşmesi  hedefine  bağlı olduklarını” ifade etti.
Kıbrıs Cumhuriyeti, 19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları temelinde   16 Ağustos 1960 Lefkoşa Anlaşmaları ilan edildiği ve yine ayni günde adaya 950 Kişilik Yunan Askeri Alayı ve 650 kişilik Türk Askeri Alayı adaya ayak bastığı bilindiği  halde; gelinen noktada Rum liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  kuruluşunu 1 Ekim’de  kutluyor!..
Rum Yönetiminin, 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulan “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünü 1 Ekim tarihi olarak değiştirilmesini değerlendiren KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum devletine dönüştüğünün bir diğer göstergesidir” dedi.
Gerçek şu ki;  Megali-İdea hayalleri içinde yaşayan Rum liderliğinin o günde dahi  hedefi  Enosis’e giden yolu açmaktı!. Nitekim, 19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarını imzalamasının ardından 6 Mart’ta Kıbrıs’a dönüşünde bu anlaşmaları imzaladığı için kendisini tenkit edenlere yapmış olduğu konuşmasında Makarios:
 “Merak Etmeyiniz Bu Antlaşmalar Enosis’e Sıçrama Tahtası Olacak” derken diğer yandan benzer şekilde bu antlaşmaları imzaladığı için kendini tenkit edenlere Yunan Meclisinde Evangelos Averof:  “Beyler düşününüz bir kere Enosis’e İngiliz Yönetiminden mi yoksa Kıbrıs Cumhuriyetinden mi daha kolay gidilir” diyordu. Bu da bize Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Cumhuriyetini Enosis’e giden yolda bir basamak olarak gördüklerini ifade ediyordu.
Geriye dönüp baktığımızda  16 Ağustos 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yolda antlaşmaları Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes, Yunanistan Başbakanı Karamanlis,  İngiltere Başbakanı Mac Millan, Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Averof, Kıbrıs Rum halkı adına Makarios ve Kıbrıs Türk halkı adına liderimiz Dr. Fazıl Küçük imzalamışlardı.
16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğuşunu o günde Makarios: “Antlaşmalar Kıbrıs’ta bir devlet kurmuştur, fakat bir ulus yaratmamıştır” derken  Glafkos Klerides: “Dünyanın en kutsal bayrağı Kıbrıs bayrağıdır, çünkü uğruna ölecek bir tek kişi bile bulamazsınız. Kıbrıs’ta bir kısmı Türk bayrağı bir kısmı Yunan  Bayrağı için ölür” ifadelerini kullanmıştı. Glafkos Klerides’in bu tespitini Rauf R. Denktaş : “Kıbrıs’ta Kıbrıslı olan bir tek Kıbrıs eşekleridir” şeklindeki sözleriyle      pekiştirmişti. Kaynak: İsmail Şahin, Türkiye’nin Kıbrıs’ta  Statüyü Koruma Çabaları  ve Makarios’un Ankara Ziyareti, s.2
Yerel yazılı basımızda da yer alan haberlere göre; 1978 yılına kadar 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin bağımsızlık günü kutlanmamış!.. Neden?
Konu ile ilgili olarak; 2 Ekim 2022 tarihli Kıbrıs Gazetesindeki köşesinde  “16 Ağustos Yerine 1 Ekim  ve Ortamın bulandırılması” başlıklı makalesinde sayın Akay Cemal: “İngiliz idaresinin 1959-60 Anlaşmalarıyla ortak egemenliği  Kıbrıslı Türklere ve Rumlara devrederken, oluşturulan müşterek devlet, yani ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ 16 Ağustos 1960’ta ilan edilmişti. Söz konusu anlaşmalarla garantör ülkelerden İngiltere 99 mil karelik payını (üslerini) almıştı. Ayni gün diğer iki garantör ülkenin, Türkiye ve Yunanistan’ın   askerleri ayak basmıştı. 650 kişilik Türk , 950 kişilik de Yunan Alayı!..
..Ancak Rumlar nedense mutlu değildi, çünkü Yunanistan’a ilhak (Enosis) gerçekleştirilememiş, buna karşın Türklerle ortak bir devlet kurulmuştu. Bu Cumhuriyeti yaşatmamak ve tek başına ele geçirmek için daha ilk günden çeşit taktiklere başvurmuşlar, gün oldu, işleri zorbalık derecesine vardırmışlardı. Bir yandan da alabildiğine silahlanıyorlardı. Nihayet beklenen oldu ve ada Türklerini kıyımdan  geçirmek için hazırlanan ‘Akritas Planı’  21 Aralık 1963 tarihinde , ‘Kanlı Noel’  ile birlikte uygulamaya konuldu. Bunları dünya alem bilmese de  AB yöneticileri ve BM yetkilileri de bilmekte, ancak gerçekleri itiraf etmekten kaçınmakta, haklının yanında yer almaktan sakınmaktadırlar..
..Rum tarafı, bu arada ortak cumhuriyetin kuruluş tarihini bile keyfi bir şekilde değiştiriyor ve sanki de Cumhuriyet 1 Ekim’de kurulmuş, ilan edilmiş gibi kutlamaları da bu tarihte yapıyor. Dün de öyle oldu. Hatta ABD’nin, Rumlara silah ambargosunu kaldırmasıyla iştaha gelenler, meydan okurcasına resmi geçit  töreni düzenlediler.  Dünkü törenlerde Yunan Bayrakları yine dalga dalgaydı. Adanın güneyinin AB üyesi olduğuna inanmak için milyon şahit isterdi.  Böyle olmasına rağmen AB, ‘Bana ne onların bayrağından, milli marşından’ dercesine memnun mu memnun!.. BM de öyle!..
..Ve Kıbrıs Türk tarafı 50 yılı aşkın bir süredir bu zihniyetle ‘Federasyonculuk’  oyunu oynamak  zorunda kalıyor. Hedeflerinin ve amaçlarının  ne olduğunu bilerek!.. Keşke çok daha önce bu görüşmeler kesilse ve ak koyun- kara koyun belli olsaydı. Bölgede barış ve istikrara olan ihtiyaç ortada iken, barış ortamını bulandırmak, ek silahlarla yangına körükle gitmek kime ne kazandırır?” diyordu. Doğru söze ne denir? Bu değerlendirmeleri nedeniyle sayın Akay Cemal’ı bir kez daha kutlarım.
Yine 2 Ekim 2022 tarihli Kıbrıs Gazetesinde yer alan “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  Bağımsızlık Günü” başlıklı  makalesinde sayın Hasan Hastürer; Niyazi Kızılyürek’le telefonda konuştum.  Aktardığı bilgi karşısında hayretler içinde kaldığımı gizlemeyim.  “1978 yılına kadar  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlık günü kutlanmamış” Bir kez kutlama sonrasında yok sayma Düşünebilir misiniz? Diyor.
Devamla sayın Hastürer: 16 Ağustos 1960, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gerçek bağımsızlık günü. 16 Ağustos sahiplenmedi. Sahiplenilmeyen 16 Ağustos, 11 Temmuz 1963’te 1 Ekim olarak değiştirildi. Olmaz öyle şey değil, olduruldu. Anayasal kimliğiyle  özellikle Kıbrıs Rum  liderliği tarafından kabul edilmediği için 1978 yılına kadar, BM üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Günü kutlanmadı. Unutulmuş muamelesi gördü bağımsızlık günü. Bağımsızlık Günü’nü yok saymak, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bağımsız devlet olarak kabul etmemek ve hazmetmemekti. Bunun başka adı olamaz” diyor..
.. 21 Aralık 1963’te başlayan toplumlar arası çatışmalar Kıbrıslı Türkleri devlet yapısının dışına taşıdı.  Kıbrıs Cumhuriyeti, Anayasal kimliğini  kaybetti. Bir anlamda fiilen  Rum devleti oldu. Ancak, bağımsız devlet yapısı Makarios ve arkadaşları tarafından yıllarca hazmedilmedi. Hazmedilmediği için de bağımsızlık günü kutlanmadı” dedi.
Geriye dönüp baktığımızda 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları  Kıbrıs Türk halkını, devlet yapısının dışına taşıdı. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, anayasal kimliğini kaybetti.  21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti istesek de istemesek de kabul etsek de etmesek de  Rum devletine dönüştürüldü.
Megali-İdea hayalleri peşinde koşan  1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios ve dava arkadaşları 16 Ağustos Lefkoşa Antlaşmaları ile ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyetini kabullenememişlerdi. İşte bunun içindir ki 16 Ağustos 1960 yıl dönümleri  hiçbir şekilde bağımsızlık günleri olarak kutlanmamıştır. 16 Ağustos 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken Rumlar  pek de mutlu değillerdi. Çünkü Megali-İdea hayalleri çerçevesinde yer alan Enosis istekleri gerçekleşmemişti ve de Kıbrıs Türk halkı ile bir ortaklık devleti kurulmuştu ve de hedeflerinde  Kıbrıs Cumhuriyetini yaşatmak ileriye taşımak yoktu, hedefleri en kısa sürede bir şekilde Enosis’e giden yolu açmaktı.
Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının hedefi 8 saat içerisinde Lefkoşa’da Türkleri teslim almak 24 saat içerisinde ise ada genelinde etkisiz hale getirmekti.   Nitekim 11 yıl boyunca devam eden Rum-Yunan silahlı saldırılarına karşı, anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  TMT etrafında bütünleşerek büyük mücadeleler veren Kıbrıs Türk Halkı, 20. Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşadı.. Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu. Yıllarca devam eden müzakerelerden bir sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir.
Sonuç olarak; GKRY  Başbakanı Nikos Anastasiadis,  23 Eylül 2022 tarihinde New York’ta gerçekleşen BM’nin 77. Genel Kurul toplantısı öncesi ve sonrasında Kıbrıs Türk Halkına  kuruluş tarihini bile değiştirdikleri “1960, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönelim” çağrısında bulunurken, hedeflerinin halkımızı Rum devletine dönüşen bu Cumhuriyete  yama yapmak olduğunu bir kez daha  gözler önüne sermiştir.  
Kıbrıs’ta yaşanan gerçekler ortadadır ve 1960’a geri dönmek ve/veya Rumlarla bir ortaklık devleti kurmak, Federasyon çatısı altında bir arada yaşamak  ‘söz’ konusu bile olamaz.
 Kıbrıs’ta adil ve kalıcı siyasi çözüm bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını sağlamakla mümkündür.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..