banner913
banner932
banner1012

SEÇİM SONRASI


Arman RATİP

Arman RATİP

Okunma 07 Mayıs 2015, 14:28

İlk olarak, 2015 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak büyük bir başarıya imza atan Sn. Mustafa Akıncıyı kutlarım. Aktif siyasetten uzun süre uzak kalan Sn. Akıncının bu başarısı küçümsenemez. Şimdi, seçim süresince neler olduğunu, doğruları, yanlışları bir kenara bırakıp , önümüze bakmak lazım. Yeniden “Kıbrıs Sorunu” müzakerelerine başlandığı takdirde, Rumların kabul edilemez istekleri devam edecek. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. 32 yıllık KKTC bağımsız, egemen devleti kalıcıdır. Bunu bir tarafa koyup müzakerelere başlamak lazım. Bence hiç bir yere varmayacak müzakerelerin tekrar başlaması, zaman kaybından başka  hiçbir işe yaramayacak. Neyse, bu benim görüşüm...

 İki kurucu devletli (constituent  state) federasyon çözümü Rumların istediği bir çözümdür. Kurucu Devletler Uluslararası Hukuk altında hiç bir zaman  tanınmayan ve mahalli idareden  başka hiçbir anlamı olayan  kurucu devletlerdir.  KKTC Devleti 1983 yılında bağımsızlığını ilân etmiştir. Sadece Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmış olmasına rağmen, uluslararası hukuk çerçevesi içinde tanınma hakkına sahiptir. Bir devletin başka bir devlet (Türkiye) tarafından tanınması, uluslararası hukuk çerçevesi içinde büyük önem taşır. Uluslararası hukuk, bir devlet tarafından tanınan bu devletin diğer devletler tarafından da  tanınması gerektiğini söyler. Hatta, uluslararası hukuk, uluslararası toplumun böyle bir devleti tanımasını görev sayar ve tanınması gerektiğini söyler.

 Geçmişte ne Türkiye, ne de KKTC Hükümetleri KKTC Devletinin tanınması için hiçbir girişimde bulunmamıştır. Bunun nedeni açık. Hem BM, hem AB, hem de genel olarak uluslararası toplum “Kıbrıs Sorunu” müzakerelerinin devamını istemiş ve bu müzakerelerden  federal sisteme dayalı iki kurucu devletli bir çözümün gerçekleşeceğine inanmıştır. İşte yanlış burada. Tabii ki yıllardır süren bu müzakereler KKTCnin ayrı bir Devlet olarak tanınmasına en büyük engeldir... Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Tekrar başlayabilecek “Kıbrıs  Sorunu” müzakerelerinde siyasi eşitliğe dayalı bir federal sistemden söz etmek yanlıştır.

İki kurucu devletli federal çözüm gerçekleştiği anda,  çoğunluk- azınlık sistemide hemen gündeme oturacaktır. Merkezi hükümette ve diğer tüm yetkilerde çoğunlukta olan Rumlar ipleri hep kendi ellerinde tutacaktır. Kıbrıslı Türkler de azınlık statüsüne düşürülecektir. Bunu da iyice anlamamız gerekir... İşte bu yüzden, KKTC Devletinin ortadan kalkmasını isteyen Rumlara verilecek yanıt ortadadır. Herhangi bir çözümde KKTC  bağımsız, egemen Devleti kalıcıdır.... Rumların KKTCnin ortadan kalkmasını öngören görüşleri müzakereleri tekrar çıkmaza sokacaktır. Bu da açıkca ortada.

 

Rum  lideri Sn. Anastasiadisin KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaptığı yorum daha şimdiden “Kıbrıs Sorunu” müzakerelerinin (eğer başlarsa, inşallah bu müzakereler tekrar başlamaz....) geçmişte olduğu gibi tıkanacağını göstermektedir. Anastasiadis şöyle bir açıklama yapmıştır:  “Akıncının kazanması, ortak  vatan için umut verici bir gelişme...” KKTC halkı, Anastasiadisin bu sözlerini iyi düşünüp değerlendirmeli... Anastasiadis ne isterse söylesin. Yeni KKTC Cuhurbaşkanı Sn. Akıncı nasıl bir yol izleyeceğini çok iyi bilmektedir ve bunu herkese gösterecektir...

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.