Toplumcu Demokrasi adını değiştirme çabaları yeterli olamadı!
Cemal hoca yine başkan kaldı.
Ne diyelim, topluma hayırlı ve de uğurlu olsun.
Geçtiğimiz gün Kurultayda iradesine baş vurulanların yapısıyla ilgili olarak yazdım.
Her ne kadar Kurultaya katılım düşük olmasına rağmen, üye olarak addedilen sayısının 2500 lerde telaffuz edilmesini değerlendirdim.
Bu günde Kurultayın cereyan edişiyle ilgili görüşlerimi aktarmak düşüncesindeyim!
Politikada farklı kulvarlarda olmamız bir tarafa Cemal hocayı severim.
Çok eskilere dayalıdır ilişkilerim.
Biliyorsunuz Mahalli seçimlerde Lefkoşa Belediye Başkanlığına Harmancı seçilirken bu tercihin TDP tarafından sahiplenmesini çok garipsemiştim.
Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aynı şeyler oldu.
Sayın Akıncının Cumhurbaşkanlığına gelişi TDP nin yükselen konumuna bağlandı!
Gerçekte her iki seçimde de belki TDP canla, başla çalıştı ama esamesi belli ölçüleri aşamayan bir yapının ada geneline hakim bir tercihi, gerçekleştirmesi bunu sağlaması söz konusu bile olamazdı!
Ne Lefkoşa da Mehmet Harmancı TDP li olduğu için Belediye Başkanlığını kazandı, ne de KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilirken Mustafa Akıncı !
Bunları ortaya atarken TDP nin hesabı da yaklaşımı da yanlıştı!
Var olanı değiştirmek adına toplum genelinde ortaya konan hamleyi, iradeyi Toplumcu Demokrasi Partisi kendinin saydı.
Cemal hocanın ifadeleri Kurultay süreci öncesinde de, sonrasında da hep bu yöndeydi!
Her iki seçimden de zaferle çıktıkları üzerine TDP yi yönetenler epeyce söylemlerde bulundu!
Muhalefet adına TDP ne yaptı ki vatandaş onu iktidara taşısın!
TDP nin politikaları geniş halk kitleleri tarafından benimseniyor mu ki alkışlansın!
Halbuki heyecansız ve de cansız gerçekleştirilen TDP Kurultayından çıkarılacak çok anlamlar, varılacak çok yollar olduğu bir kez değerlendirilmelidir!
Her hesap doğru çıkmaz bu da böyle bilinmelidir!
