Avrupa Komisyonu “Kıbrıs Türk Toplumu”na yönelik 34.5 milyon Euro’luk yeni destek programını onaylamış. Avrupa Komisyonu’nun “Kıbrıs” Temsilciliği tarafından yapılan “Kıbrıs Türk Toplumuna Yönelik AB Yardım Programı” başlıklı açıklamada, 2018 Eylem Programı’nın AB ve iki taraf arasında teması artırmak, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek ve Kıbrıslı Türklerin ekonomik yapısını güçlendirerek Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine yardımcı olma düşüncesiyle tasarlandığı kaydedildi.
Yukarıdaki paragrafta sadece “Yardım programı Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine yardımcı olma düşüncesiyle tasarlanmıştır.” cümleciğinden başka kayda değer birşey yok. AB’nin Rumları tek başına bu kuruluşa üye yaptıklarını ve ardından 1983’de bağımsızlığını ilan eden KKTC’ye rağmen, “İşte şimdi tüm Kıbrıs AB’ye üye olmuştur.” kuyruklu yalanı ile nasıl yıllardır Rumları desteklediğini ve KKTC’nin adını bile anmadan hiçe saydığını herkes çok iyi biliyor. Yani, “AB EURO’lu bir çözüme” gidilmesini, onların deyimiyle “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuzey bölgesinde yaşayan Kıbrıs Türk Toplumu’nun” Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne azınlık olarak entregre olmasını istiyor.
İlginçtir, Rumların ve AB’nin bu kabul edilemez politikalarına karşılık,bizde bir tek resmi ağız halâ KKTC Devleti’nden söz etmiyor. KKTC Halkının KKTC Devletinden vazgeçmeyeceğini bile bile Rumların, BM’nin ve AB’nin “çözüm” oyunlarına ayak uydurmaya çalışılıyor. Yoksa, bu politikanın yavaş yavaş KKTC’nin tanınmasına yol açacağına inananlar mı var?... Sanmıyorum. Peki, o halde nedir bizim politikamız? Maalesef, gündemde hep Rumların çok istediği “ federasyon çözümü” var. Rumlar “federasyon çözümü” ile hayallerinin gerçekleşeceğine inanmaktadır. Bize gelince; KKTC’nin ayrı bir devlet olduğu hiç mi hiç vurgulanmıyor. İşte işin acı tarafı da bu.
Bilinen bir gerçek var. “Federasyon”un “f”sine bile imza koyduğunuz anda KKTC’nin ortadan kalkması hemen gündeme gelecek. Bununla birlikte bir sürü aşılması imkansız sorunlar tekrar masaya yatırılacak. Radikal çözümler bir kenara itilerek, Kıbrıslı Türklerin bir “toplum” olarak Rumların istediği yörüngeye girmesini sağlayacak formüller üretilecek. Bunun için mi kurduk bağımsız, egemen KKTC Cumhuriyetini?...Karşımızdakiler, “AB-EURO’lu federasyon çözümü” için kolları sıvamış... Bir gerçek daha var. Statüko, yani bugünkü geçerli durum, KKTC Devleti’nin tanınma yolunu açacak tek yoldur.
