1914’de başlayan ve 4 yıl devam eden I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile birlikte olduğu devletlerin yenilmesi sonucu Osmanlı Devleti de yenilmiş sayılıyordu…
30 Ekim 1918’de Mondoros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından daha bir gün sonra Adana’ya giderek Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı devralan Mustafa Kemal Paşa: “Savaş müttefikler için bitmiş olabilir; ama bizi ilgilendiren savaş, istikbalimizin savaşı, ancak şimdi başlıyor” sözleri ile Milli Mücadele’nin başlangıcına işaret ediyordu.
Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul’un işgal edildiği 13 Kasım 1918’de Adana’dan sonra İstanbul’a girişinde güvertesinde boğazdaki işgalci gemilerine bakarak “Geldikleri gibi giderler” diyerek milli mücadele azmini ve kararlılığını Samsun’a çıkmadan önce yürekten ifade ediyordu…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun başlangıcında Türk milletinin “Kayıtsız Şartsız , Bağımsız Yeni Bir Türk Devleti” kurmak için “Ya İstiklal Ya Ölüm” ilkesi ile başlattığı Milli Mücadele vardır..
21-22 Haziran 1919 Amasya Bildirisinde “Ulusun Yazgısı Yine Ulusun Azim ve Kararı ile belirlenecektir” derken , 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nde “Doğu İlleri Vatanın Ayrılmaz Bir Parçası” olduğu vurgulanıyor ve de “Vatan Bir Bütündür, Parçalanamaz, Manda Ve Himaye Kabul Edilemez” deniliyordu..
O günde Atatürk, Erzurum Kongresi’nde kendisine “Yoksa Cumhuriyet’e Doğru mu gidiyoruz? Diye soran muhatabına “Hala Daha Şüphen Mi Var?” demişti…
4-11 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nde de Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar genişletilerek onaylanırken Kuvayı Milliye’yi Tek Kuvvet Tanımak Ve Milli İradeyi Hakim Kılmak Esastır” deniliyordu…
27 Aralık 1919’da Ankara’ya ulaşan Mustafa Kemal Paşa bütün yörelerden gelen halkın temsilcileri 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarken, yeni bir Türk devleti kurulurken bütün dünyaya karşı yayınlamış olduğu beyanname ile “Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu” ve “Büyük Millet Meclisi’nin üzerinde hiçbir makam bulunmadığını” ilan ederken ayni gün Meclis , Mustafa Kemal Paşa’yı Başkan seçerek onun önderliğinde İstiklal Savaşı başlıyordu...
“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” diyen Mustafa Kemal Atatürk Milli Mücadelenin yönetimini ve amacını kafasında yıllar önce belirlemişti…
O günde; bir yandan Efeler, dadaşlar diğer yandan Seğmenler bulundukları yörede düşmana karşı koyarken, öte yandan düzenli ordularımız tarafından 11 Ocak 1921’de I. İnönü Zaferi ve 1 Nisan 1921’de II. İnönü Zaferi , 23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihinde Sakarya Meydan Muharebesi, 26 Ağustos-30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi kazanılıyordu..
Milli Mücadele’nin önderi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk , Büyük Taarruz emrinde “ Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir! İleri” demiş ve 9 Eylül 1922’de İzmir’e ulaşarak Milli Mücadeleyi zaferle sonuçlandırmış, Mudanya Mütarekesi ile Doğu Trakya’yı teslim almıştır. 24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşması ile Milli Mücadele’nin tüm kazanımları güvence altına alınırken 13 Ekim 1923’de Ankara başkent oluyordu.
28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk onlara, “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleriyle görüştükten sonra İsmet İnönü ile birlikte taslağı hazırlanan Anayasa değişikliğinin onaya sunulması ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti oy birliği ilan edildi. Ayni gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi...
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının 10. yıldönümü kutlamalarında 29 Ekim 1933’de verdiği Nutkunda bugünü, en büyük bayram olarak nitelemiştir…
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun… Ne Mutlu Türküm Diyene!...