Federasyon çözümüne daha yakın olduğu söylenen Sn. Erhürman’ın KKTC Cumurbaşkanlığı seçimini kazanmasıyla birlikte Rumlar umutlandı. Hatta, Rum lider Hristodulidis hemen görüşmelere başlamak istediğini söyledi. Sn. Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi değişik yorumların yapılmasına neden oldu. Kimisi Tatar birçok kişiyi küstürdü dedi… Kimisi seçime katılımın rekor düzeyde az olduğunu söyleyerek yenilgiyi buna bağladı. Sonuç, gerçekten beklenmedik bir sonuçtu. Ancak, bu söylemleri bir kenara bırakıp gerçekçi olunacaksa, Sn. Erhürman’ın seçime çok iyi hazırlanmış olduğu gözlemlendi. Seçimden önce Erhürman’ın kazanacağını söyleyenler haklı çıktı. Yalnız bir gerçek var. Bu kritik seçimden sonra KKTC Devleti’nin iki devletli çözüm önerisinin değişmeyeceğini söyleyenler çoğunluktaydı.
Şimdi, KKTC Halkı birlik içinde iki devletli çözümü destekleyecek mi? Bu sorunun yanıtı maalesef hala belli değil. Kritik gerçek bu… Rumların iştahının kabardığı doğrudur. KKTC’nin bağımsız, egemen statüsünden vazgeçmesi olası mı?... Kıbrıs Türk Halkı’nın federasyona yönelmesi, bu çözümün KKTC Halkını Rumların egemenliğine taşıyacağı kesin. Bu nedenden dolayı Halk bağımsız, egemen devletinden vazgeçmez. En azından şu anda “inşallah öyledir” yorumundan başka bir yorum yapılamaz.
Önümüzdeki süreçte en büyük siyasi parti olan UBP’nin bağımsız, egemen KKTC politikasıyla seçimi çoğunlukla kazanması, şu anda KKTC’nin bağımsız, egemen statüsünün kalıcılığını koruyacak tek olasılık… Acaba, UBP’nin olası çoğunluk hükümeti ile yeni Cumhurbaşkanı Sn. Erhürman’ın iki devletli çözüm için beraber, birlik içinde hareket edebilmeleri mümkün olacak mı? Bilinmez…