Mücadele ve Şehitler Haftası münasebetiyle Mücahit halkımızı, Türk Mukavemet Teşkilatı mensuplarını, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz.

Gerilere dönüp bakacak olursak; Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk halkına karşı gerçekleştirdiği 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının ardından 30.12.1963 tarihinde Yeşil Hat Antlaşması imzalanmıştır.

Rum-Yunan ikilisinin konusu silahlı saldırılarında 364 Kıbrıs Türkü ve de 174 Kıbrıslı Rum hayatını kaybetmiştir. 1963-1964 yıllarındaki çatışmalar, çeşitli aralıklarla 10 Ağustos 1964 tarihine kadar devam etse de “Kanlı Noel” adıyla tasvir edilen ilk çatışma sonrası 27 Aralık 1963 tarihinde imzalanan Ateşkes Anlaşması ve de 30 Aralık 1963 tarihinde imzalanan Yeşil Hat Anlaşması ile sonuçlanmıştı !.

İsviçre’nin Zürih şehrinde Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık arasında yapılan görüşmelerde hazırlanan anayasa ile 16 Ağustos 1960 tarihinde; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildi.

Ama yine de Rum-Yunan ikilisi, nihai amaçları olan Enosis’e giden yolu açmak için yapılanmaya giderken Rum-Yunan ikilisinin Enosis hedefleri nedeniyle yakın bir gelecekte Kıbrıs Cumhuriyetini yıkmak için harekete geçeceklerini çookk iyi bilen Kıbrıs Türk halkı da ‘Taksim’ amaçlarına yönelik olarak mücadele için gizli olarak silahlı yapılanmaya devam edecekti.

Bu doğrultuda Kıbrıs Türk halkı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) gizli olarak faaliyetlerine devam ederken, Rum halkı arasında eski EOKA savaşçılarının bir bölümü İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis’in liderliğindeki Akritas örgütünü oluşturdu.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı olan Makarios III, 1961 yılında mevcut anayasa ile Kıbrıs’ın yönetilemeyeceğini iddia etmeye başladı ve Kasım 1963’te anayasada 13 maddelik bir değişiklik yapılmasını önerdi.

Kıbrıs Türk Halkının bu değişiklikleri kabul etmesi için Kıbrıslı Rum fanatikler Akritas planı adı verilen prensipler çerçevesinde adada gerginliği artıran gazete yayınlarını Aralık ayı boyunca sürdürdü.

Rum liderliği tarafından oluşturulan Akritas Planı’nın son aşaması Kıbrıslı Türklere silah kullanılarak anayasa değişiklik önerilerini kabul ettirilmesiydi. Makarios, değişiklik önerilerini sunmadan birkaç gün önce Akritas örgütü ve Yunan Alayı komutanı ile görüştü ve plan hazırlıklarının geldiği son aşamayı sordu !..

31.12.1963 günü Yunan Askeri Alayı değiştirilecek ve bu sırada Yunanistan’dan Akritas örgütü için silah takviyesi gerçekleşecekti..

..Bir noktada Rum silahlı saldırılarının başlayacağı beklense de bu tarihin Rum liderliği tarafından 21 Aralık 1963 saptandığına dair Niyazi Kızılyürek’e göre “şüpheler vardır !.” Makarios, önerilerin görüşmesinin alacağı vakit nedeniyle çatışmaların 1963 yılında başlayacağını düşünmekteydi !..

..Bir başka toplantıda, Yunan Askeri Alayının başındaki General Çuvelekis, Türklerin tepkisine karşı hazır olacakları tarihi Mart 1964 olarak belirtmiş, yılbaşında silahların gelmesinin ardından dağıtımlarının ve örgüt militanlarının eğitimlerinin yapılması gerektiğini ifade etmişti. Bununla birlikte Makarios, toplantıda bu tarihin fazla geç olduğunu söylemişti..

..Rauf Raif Denktaş’ın 1967 yılındaki söylemini “Siz Bütün Adamlarınızı Kontrol Edebiliyor muydunuz? Kontrol yoktu”. Niyazi Kızılyürek, olayların 21 Aralık 1963’te patlak vermesinin planlanandan erken meydana gelebileceğini, bunun Akritas örgütü ve Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’deki militanların kontrolden çıkmasıyla vuku bulmuş olabileceğini ifade etmektedir.

20 Aralık 1963’ü, 21 Aralık’a bağlayan gece, Lefkoşa’nın Tahtakale mahallesinde, Ermu Caddesi üzerinde Zeki Halil tarafından kullanılan taksinin önü Kıbrıslı Rum Polisler tarafından kesildi. O günlerde Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), Rumların Akritas örgütünün Nisan ayında Kıbrıs Türk halkına saldırmayı planladığına dair istihbarat aldığından Zeki Halil Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) üyesi olsa da silahsızdı..

..Anayasaya göre Türkleri aramak için yanlarında Türk Polisi olması gerektiğinden Polis’in yetkisi olmadan taksideki kadınları aramaya çalışmasıyla tartışma başladı. Olay yerine mahalle halkından Kıbrıslı Türkler de toplanarak itiraz etti ve arbede yaşandı..

..Toplanan kalabalıktan çekinen polis Argiros The Ofanus, Baf kapısındaki karakolu aradı ve takviye güç istedi. Olay yerine gelen komutan Mihalakis Pantelidis, Thefenus’la birlikte silahını çekerek Zeki Halil’i ve tartışmayı görüp olay yerine gelen Cemaliye Emir Ali’yi vurarak öldürdü. Bunun üzerine olay yerine intikal etmiş olan bir grup Türk Polis, Rum Polislerin arabasına ateş ederek bir kişiyi yaraladı..

..Sabah saat 03.45’te Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük, İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis ve Savunma Bakanı Osman Örek, Baf Kapısına giderek olayları yatıştırmaya çalıştı ancak, bu çabaları başarılı olamadı. Sabah saatlerinde devriye gezen Rum Polis arabasına taş atan Lefkoşa Türk Lisesi öğrencilerine Rum Polisler ateş açtı. Bu olay üzerine farklı bölgelerde çatışmalar patlak verdi.

21 Aralık 1963 sabahı saat 11.00’de, Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu son kez iki toplumlu ve eksiksiz olarak toplandı. Burada söz alan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios, iki toplumda da yer alan örgütlerin bulunduğunun herkesçe malum olduğunu, bunun toplumlarda bir güvensizlik ortamı yarattığını, kimi Kıbrıslı Rum çevrelerde olaya adadaki Türk Alayı’nın da karıştığına dair iddialar olup bu nedenle daha ciddi hadiselerle karşılaşmaktan korktuğunu ve hükümetin tansiyonu düşürmek üzere çalışması gerektiğini söyledi..

..Makarios, ayni zamanda bu noktada Akritas örgütünün gayrı resmi başkanlığını da yürütmekteydi ve anayasa değişikliği önerisiyle iki toplumlu devletin ortadan kaldırılmasına yönelik Akritas Planı’nın ilk adımını atmış bulunmaktaydı. Bu toplantıda bulunan Kıbrıslı Türk Bakanlar, Türk Alayı’nın olaylara karıştığı iddiasını kesinlikle reddettiler. Toplantıdan Bakanlar Kurulunun halkı sükunete davet ettiği bir bildiri çıktı, bu bildirinin herhangi bir etkisi olmadı.

Etkisiz kalan bu çağrıyı müteakiben, 23 Aralık günü boyunca gerçekleşen çatışmalar Lefkoşa sokaklarında devam etti ve de bu silahlı saldırlar o günde 9 Kıbrıslı Türk ile 1 Kıbrıslı Rum’un ölümüne, 7 Kıbrıslı Türk ile 13 Kıbrıslı Rum’un yaralanmasına sebebiyet verdi.

O günde ilk başta 30 köyümüz Rumların silahlı saldırılarına maruz kalmıştır. Toplamda ise 103 köyümüze saldırılar yapılmıştır.

Yine, Kanlı Dere bölgesinde Türklere karşı silahlı saldırılarda bulunuldu. Larnaka ve Tuzla’da Türk evlerine ateşkes açılmış ve 9 kişi öldürülmüştür. Bölgedeki 13 Türk köyünün sakinleri de 23 Aralık gününden itibaren daha büyük Türk köylerine göç etmişlerdir. YARIN DEVAM EDECEK