Rum Sözcü Letimbiotis BM Güvenlik Konseyi kararlarından herhangi bir sapmanın söz konusu olamayacağını söyledi. Halbuki, esas sorun bu modası geçmiş ve artık kaldırılması gereken BM Güvenlik Konseyi kararları. Kıbrıs Sorunu’nu kilitleyen ve çözümü engelleyen bu BM Güvenlik Konseyi kararları çoktan kaldırılmalıydı. Ancak, BM Güvenlik Konseyindeki ülkeler, yıllardır mağdur olanın Rumlar olduğunu açık bir biçimde seslendirirken, “Kıbrıs Sorunu”nun sorun olarak kalmasına neden oldu. Gerçek şu: Türkiye ve KKTC’nin bu berbat kararları hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini uluslararası toplum çok iyi biliyor. O zaman, bu kararların artık kalkması ve gerçekçi, sorunun çözümlenmesini kolaylaştıracak öneriler getirilmeli gündeme… Ama nerde…

Sn. Tatar’ın da belirtmiş olduğu gibi, Türkiye’nin desteği ile sürdürülen iki devletli çözüm önerisi anlatıldı, Kıbrıs Türk Halkı’nın hakları korundu ve KKTC anayasal adıyla uluslararası alanda yer aldı. Gözlemci üyelikler kazandı. Biraz gerilere gidildiği zaman, BM’nin artık ortak zemin olmadığını açıkça belirtmiş olduğunu görürüz. Tüm bu gerçekler göz önünde tutulduğu zaman, Rum sözcünün iddia ettiği hiçbir konu geçerli değil… Kısacası, KKTC Devleti’nin egemenliği kabul edilmeden hiçbir görüşme ve anlaşma olamaz. Rumlar bu gerçeği görmeli. Görmezlerse de KKTC Devleti tanınma yolunda yürümeye devam edecektir.