Kelime anlamı ile , “Büyük Fikir” olan Megali-İdea, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alarak, Bizans İmparatorluğuna son verdiği günden beri yürürlükte olan bir ülküdür.
Bizans İmparatorluğunu bir Helen İmparatorluğu olarak kabul eden Yunan milliyetçileri, “Megali-İdea” adını verdikleri büyük ülküleri ile eskiden Bizans’a ait olan tüm toprakları yeniden elde ederek, “Konstantinopolis” diye adlandırdıkları İstanbul başkent olmak üzere, büyük Helen İmparatorluğunu yeniden kurmayı hayal etmektedirler..
..Rigas Ferreros, 1791 yılında Bükreş’te bulunduğu sırada ilk Megali-İdea haritasını çizmiş ve daha sonra 1796 yılında bu haritayı Viyana’da bastırarak Yunanca konuşulan tüm topraklarda dağıttırmıştır. Kaynak: Sabahattin İsmail, İngiliz Yönetiminde Türk-Rum İlişkileri ve İlk Türk-Rum Kavgaları, s.5, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Yayını, Sayı 5, 1997
Kıbrıs’ta 1800’lü yılların ilk günlerinden beri var olan Türk-Rum kavgalarının temel nedeni Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayallerinden kaynaklanan Enosis hedefleridir. Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hedefleri çerçevesinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı 1791 yılından beri gündemdedir.
Megali-İdea’nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini Rum Ortodoks Kilisesinin merkezi olan İstanbul’daki Patrikhane üstlenmiştir.
Megali-İdea’nın Hedefleri:
1-Yunanistan bağımsızlığını ilan edecektir.
2-Batı Trakya ve Selanik Türklerden ne pahasına olursa olsun alınacaktır.
3-Ege Adaları Yunanistan’a verilecektir.
4-12 Adanın tamamı Yunanistan’a verilecektir.
5-Batı Anadolu Yunanistan’a verilecektir. (İzmir, Bursa, Çanakkale, İzmit ve civarları)
6-Pontus Rum Devleti kurulacaktır. (Trabzon, Sivas, Kastamonu ve çevresi)
7-Kıbrıs tamamen Rumlara bırakılacaktır.
8-Girit, Rodos, İmroz, Bozcaada ve Meis Yunanistan’a verilecektir.
9-Son olarak İstanbul Türklerden alınacaktır. Bizans İmparatorluğu yeniden kurulacak ve “Megali-İdea” gerçekleşecektir.
Megali-İdea’nın gerçekleştirilmesi için bir örgüt gerekliydi. Bu amaçla 1814’te Rusya’nın Odessa kasabasında Çarlık Rusya’sının desteğiyle Filiki-Eterya adlı bir örgüt kuruldu. Megali-İdea çerçevesinde hazırlanan program doğrultusunda 25 Mart 1821 Yunan İsyanı başlatılmış ve 1830 yılında Yunanistan bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
Megali-İdea çerçevesinde 1821 yılında Mora isyanı patlak vermiş ve Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Megali-İdea haritası içinde yer alan toprakların ele geçirilmesi için faaliyete başlanmıştır. Nitekim daha sonra Girit, Rodos, 12 Adalar ve diğer Ege Adaları ele geçirilmiş, Anadolu’ya asker çıkarılmıştır. Ne var ki, Anadolu’da Atatürk önderliğindeki Türk halkı, Kıbrıs’ta ise Anavatan Türkiye desteğindeki Kıbrıs Türk Halkı tarafından, hedeflerine ulaşmaları engellenmiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki; Yunanistan ve Kilise bu çabalarında başta İngiltere ve Çarlık Rusya’sı olmak üzere her zaman batılı ülkeler tarafından desteklenmiştir. Kaynak: http: //www.kozanbilgi.net/Forum.asp?konuyu=oku&konue=8977&aradi=Nas%FDI
Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhak edilmesini ifade eden Enosis, Megali-İdea Haritasının Bükreş’te çizildiği 1791 ve Viyana’da yayınlandığı 1796 yılından beri gündemde olan bir konudur. Bu anlamda, Kıbrıs sorununun bu tarihten itibaren var olduğu söylenebilir.
Kıbrıs’ta Yunan Kilisesi, patrikhane ve Yunan Hükümeti tarafından desteklenen Enosis hareketleri, bu idealin yıllar boyunca Rum Ortodoks Kilisesi ve okullarında genç beyinlere aşılanması sonucu Kıbrıs Adasının başına büyük felaketler gelmesine neden olmuştur.
Rum-Yunan ikilisinin Enosis taleplerine ve girişimlerine haklarını daima müdafaa eden Kıbrıs Türk Halkı Enosis’e karşı büyük mücadeleler vererek , Kıbrıs el değiştirecekse Adanın eski sahibi anavatanımız Türkiye’ye geri verilmesini talep etmişlerdir.
I.Dünya Savaşından sonra Paris’te toplanan Barış Konferansı’na Yunanistan’ın toprak isteklerini sunan Yunan Başbakanı Venizelos, aralarında Kıbrıs’ın da bulunduğu şu bölgeleri talep ediyordu. Batı Anadolu (İzmir, Bursa, Çanakkale, İzmit ve civarları), Pontus (Trabzon, Sivas, Kastamonu ve civarları) Kuzey Epir (Güney Arnavutluk), Kıbrıs, Rodos, Meis, Girit, Bozcaada ve İmroz..
..Batı ve Doğu Trakya Kıbrıs’ta Yunan Kilisesi, Patrikhane ve Yunan Hükümeti tarafından desteklenen Enosis hareketi, bu idealin yıllar boyunca kilise ve okullarda genç beyinlere aşılanması sonucu Kıbrıs’ın başına büyük felaketlerin gelmesine neden oldu. Bu ideali gerçekleştirmek için 1821 yılından itibaren birçok kez Türk halkına saldırılar düzenlendi. Enosis önünde bir engel olarak gördükleri Türk halkını ortadan kaldırmak için 1895’de, 1912’de, 1955-1974 döneminde Türk halkına saldırılar ve katliamlar uygulandı. Kaynak: http//www.diyadinnet.cm/YararliBilgiler-374&Bilgi=k%C4%B1br%C4%B1s-mese
1878’de Kıbrıs’a İngiliz bayrağı çekilirken Rum Ortodoks Kilisesi adına konuşma yapan Kitium Piskoposu Kiprianos; İyonya Adaları’nda olduğu gibi İngiliz Yönetiminden Enosis’e giden yolda beklentileri olduğunu dile getirirken Rum halkı da Enosis naraları atıyordu.
İngiliz Sömürge Yönetimi döneminde Megali İdea hayalleri çerçevesinde Enosis hedefleri doğrultusunda uygun bir çalışma ortamı bulan Rum Ortodoks Kilisesi, 1931’de “Enosis” diye diye yüzlerce Türk’ün , yüzlerce İngiliz askerinin ve hatta yüzlerce Rum’un kanına girmişti.
1950’li yıllara gelinirken Rum-Yunan ikilisi Enosis için ortamın uygun olduğu inancı ile Rum Ortodoks Kilisesinin 2 hafta süreyle 15 Ocak 1950’de düzenlediği ve Komünist AKEL Partisinin de destek verdiği Enosis plebisiti sonuçlarına göre; oy kullanan 224700 Rum’un 215.000’i diğer bir değişle %96’sı ‘evet’ oyu kullanmışlardı.
Nitekim 28 Haziran 1950 tarihinde ölen Makarios II’nin yerine, Enosis plebisitinde önemli rol oynayan ve de 18 Ekim 1950’de Başpiskopos olarak seçilmesinin ardından Fenoromeni Kilisesi’nde yapmış olduğu konuşmada Makarios III: “İsa’nın huzurunda yemin ediyorum ki, tek hedefim Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasıdır ve bu hedefe ulaşmak için yaşamım boyunca mücadele edeceğim” diye yemin etmiş ve de bu yeminine ömrü boyunca sadık kalmıştır.. DEVAM EDECEK ..