Geçmişin acılarını ve kayıplarını asla ve asla Türk halkı unutmadı. Unutamaz da. Cephede teröristlere karşı çarpışırken şehit olan, düğüne hazırlanan veya eşinin doğum yapmasını bekleyen, oğlunun mutluluğunu görmek isteyen anneler ve daha nice insanlar acılara gark oldu, terörün hortladığı günden bu yana.

Terörist başı Abudllah Öcal’a verilen mesaj yerine ulaştı ve o da teröristlerine “silahları bırakın” emrini verdi.

Geçtiğimiz Cumartesi gazetelerinde ve televizyonlarda tarihe geçecek görüntüler vardı. Sıra sıra dizili terörist kıyafetli kadın ve erkek teröristler ellerindeki silahlarlı yakarak o emre uyduklarını gösterdiler. Ellerindeki silahları attarken herhalde şehit anneleri onları sorgulamıştır vicdanındaki isyanla.

“Bu teröristlerin ateşe attığı silahlardan acaba hangisi benim aslan oğlumu, yürekli kardeşimi ve kocamı öldürmüştür?”

Bu soruyu sorgulamak her şehit ailesinin hakkıdır.

Tabii ki teröristlerin bütün silahları ateşe atılan silahları değildi. O bir sembolik hareketti. Zaman içinde teröristlerin bütün silahları zapt-ı rapt altına alınacaktır herhalde.

Devlet Bahçeli’nin de desteği ile TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın silahların bırakılması girişimi sonuç verdi ve tarihe de yazıldı. Gerçekte terörü sonlandıran siyasetçiler olarak tarihe geçecektir Erdoğan ve Bahçeli. Tahrih de bunu böyle yazacak.

Ne Kenan Evren, ne Turgut Özal, ne de ondan evvel ve ondan sonra gelen siyasiler bunu başaramamışlardır.

Bu uzun süreçte Erdoğan, kendi dönemindeki terör olaylarını üzerine gitmiş ve dünyaya bir mesaj vermiştir.

“Dünyada terör sonlanmalıdır.”

Bu mesaj bütün dünyanın başına bela olan terörist olaylar, pek çok insanın saçma hayaller yüzünden öldüler, maddi ve manevi kayıplara uğradılar.

İskandinav ülkeleri her zaman PKK’lılara kucak açmışlar ve onlara yataklık yapmışlardır. Bu İskandinav ülkelerinden Norveç ve Danimarka vardı. Bu ülkelerin NATO’ya girişleri bütün NATO’ya üye ülkelerin onayını gerektiriyor.

Rusya-Ukrayna savaşı onları korkuttu. Kendilerince olası bir Rus saldırısına karşı kendilerini güvencede hissetmek isterler. O nedenle NATO’ya girmek istediler.

Türkiye’de terörün sonlanması bütün dünyaya ibret olsun.

Mesela dünyada değişik şekil ve değişik ideolojilere sahip odaklar, yapmak istediklerini acımasızca yapmışlardır. Hala daha bu ülkelerin başı ağrımaktadır terörden.

Ben ve benim gibi milyonlarca insanı etkileyen en nemlli terör eylemi, New Yok’taki ikiz kulelere teröristlerin uçaklarının intihar saldırıları düzenlemeleriydi. Yani fedailerin yaptığı o meş’um eylem.

O ikiz kulelerde mahsur kalan binlece insanın kibrit çöpü gibi can hanviyle kendilerini boşluğa bırakmaları ve sonunda o koca binaların bir enkaza dönüşmesi ne acıydı.

Amerika bunun altında kalır mıydı? Kalmazdı elbette. Bu olayın sorumlusu olarak Bin Ladin olduğunu saptamıştı. Neticede Bin Ladin’in canına okudu.

Amerika’ya kafa tutanlardan birisi de diktatör Saddam Hüseyin’di. Kendi damadını idam ettiren bir adamdan ne hayır gelirdi. Neticede ABD’nin yaptı-ı bir operasyonla Saddam’ı bulunduğu delikte buldu ve öldürdü.

Ne olursa olsun, şu anda İsrail’in bölgede ve özellikle Filistin’de yaptıkları terör değil mi? Neticede Netenyahu’nun da suyu ısındı.

Fransa’nın De Gaulle Uçak alanında teröristlerin gerçekleştirdiği o büyük eylem de tarihe kara bir leke olarak geçmiştir.

Velhasıl silah icad oldu mertlik bozuldu, o darb-ı meseldeki gibi.