Türkiye’nin organizesi ile Teknofest, Kıbrıs’ta da gençlere umut oldu. Özellikle teknolojinin ve bilimin gelişmesinde öncü bir rol oynuyor. Teknofest’in KKTC’de kurulmuş olması gerçekten ilgi ve merak uyandırmış olmasıdır.
Eski uçak alanında düzenlenen Teknofest’ in kurulmasında ne zahmetler yaşandığını tahmin etmemek mümkün değil. Keşke sağlığım yerinde olsaydı ve bu etkinliği ve organizeyi ben de yakından görebilseydim. Haberleri televizyondan izledik ve hala izliyoruz.
Adı üstünde... Kısaltılmış haliye Teknoloji Festivali... Kısaltılmışıdır esasında TEKNOFEST.
Türkiye’den getirilen uçaklar ve jetler, onların yanında robot ve daha nice teknik çalışmalar, görsellik ve bilimin gelişmesi açısından gençleri bayağı hareketlendirdi.
Tabii ki Türkiye’de kurulan boyutu daha da geniş ve bilgi vericidir. Bu alanda yenilikleri yaratan gençlerimizin önünde kapılar açılıyor. Özellikle fen alanında kendini kanıtlayan gençlere nice teklifler yağar Amerika ve İngiltere’nin birçok üniversitesinden. Zaten bu tür başarılar internette bazı sitelerde yer alır ve bütün dünya da ondan haberlar olur.
Başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere, bütün siyasiler, Türkiye Büyükelçisi Başçeri de dahil, dahaları da tümden Teknofest’e katılan önemli isimler hep kırmızı giyerek bir bütünlük sergilediler. Sanki onların üniformasıymış gibi.
Bu kıyafetler ve bir üniforma niteliği taşıyan görüntü, bu etkinliğe ve oluşuma ne kadar önem verildiğini gösterir. Hatta bu kıyafetlerin Teknofest’e renk kattığını söyleyebiliriz.
Teknofest’i görüntüleri ile izlediğimde “Ne kadar uzun bir yol gelmişiz” diye kafamdan geçiriyorum. Hakikaten ne kadar uzun bir yoldan gelmişiz, hem de düşman çizmeleri altında ezilerek, katliamlara uğrayarak, herşeyden yoksun bırakılarak.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etkili ve ses getirici beyanatları ile, bizlere de umut ve mutlu bir gelecek vaad ediyor. Teknofest’e de öncülük eden yşne Erdoğan’dır.
Görüntü bize, Türkiye neye layıksa, Kıbrıs Türkü de layıktır anlayışıyla yapılıyor herşey. Ben yine de gerek Dr. Küçük’ün, gerekse Denktaş’ın sözleriyle, “Kıbrıs Türkü her zaman Anavatan’a medyundur”.
Gerek Erdoğan’ın, gerekse Tatar’ın paralellik içinde bu etkinlik ve bunun gibi nice etkilik ve toplantılarda verdikleri varolma mesajı,yanyana iki eşit ve egemen devlet anlayışı, çok önemli bir kararlılığın ta kendisidir.
Teknofest, bütün dünyaya ve gelecek nesillerimize bir gurur kaynağı olarak mesaj veriyor, demiştim yukarıda. Bizim jenerasyonun bile Ortaokulda bir labratuvarı vardı ve o ders geldiğinde büyük heyecan duyardık. O zamanlar geri kalmışlığın veya imkansızlığın gerçekleri vardı hayatımızda. Özellikle adadaki iki halkın çatışma ve savaşlarının olmadığı zamanlarda bile Rumların bizlere uyguladıkları engelleme politikası, şimdi yaşadıklarımızın kısa bir boyutuydu.
Gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de ne kadar zeki çocuklarımız vardır...
Bu çocuklarımız ve gençlerimiz kendilerine açılan kapılardan geçerek kendilerini bu sayede geliştiriyorlar. Türkiye’nin TÜBİTAK menşeyli yaratıcılıklar, şimdiki Teknofest’in daha dar bir biçimde varlığını gösteren bir kuruluştur. TÜBİTAK ödülü ile kendini kanıtlayan nice gençlerimiz vardır.
Zaman zaman gazeteler ve basına yansıyan bazı gençlerin başarılı çalışmaları bizi gururlandırıyor.
Aklıma gelen bazı çalışmlar şöyledir...
Maket uçak yapımı ve kumanda ile o uçağın uçurulması, bazı mutfak aletlerinin geliştirilmesi. Veya bir gemi, avlanmada kullanılan silah ve daha da bir sürü şey.
İmkan tanınırsa, çocuklarımız ve gençlerimiz bu yönde atılım yapacaklardır herhalde. Zaten bu tür etkinlikler millileşmiş etkinliklerdir.
Teknofest’in yaratıcılarına ve KKTC gençlerine katkı koyan herkese başarılar dilerim. Gerçek vatan evlatları...