Bir kere daha görülmüştür ki, Rumlar hala daha kin ve nefret duyguları ile doludurlar. Bu da Rum Yönetimi Eitim Bakanı bayan Athena Michaelidou’nun yaptığı zehir zemberek konuşmasından belli.
Ne demişti bayan Athena çocuklara ilişkin etkileme anlamında?
“EOKA’nın kahramanlıklarını, vatanseverliklerini ve işgal altındaki topraklarımıza dönme irademiz olmalıdır.”
Bizim Milli Eğitim Bakanımız Nazım Çavuşoğlu ona verdiği cevapta gerçek anlamda eğitimin ve yeni gençlerin beyinlerinin kin ve nefretle değil, kardeşlik duyguları ile dolu olması gerektiğini söyledi.
“Eğitim kurumları; barış, hoşgörü ve birlikte yaşam ilkeleri doğrultusunda genç nesilleri geleceğe hazırlamakla sorumludur. Ancak güney Kıbrıs’ta , geçmişte binlerce masum insanın hayatına mal olmuş, etnik temizlik politikalarıyla Kıbrıs Türk halkını yok etmeyi hedeflemiş bir terör örgütünün övülmesi ve bu örgütün propagandasının eğitim yoluyla yayılması, endişe verici olduğu kadar kabul edilemez bir durumdur. Böylesi bir söylem, Kıbrıs’ta barış ve uzlaşı çabalarına zarar veren, genç nesillerin kin ve nefretle yetiştirilmesini teşvik eden, eğitim alanını tamamen siyasallaştıran tehlikeli bir yaklaşımdır. KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak, barışı tehdit eden bu tür söylemleri kınıyoruz.”
Nazım Çavuşoğlu’nun şu bir paragraflık açıklamaları herşeyi açığa vuruyor.
KKTC öğrencilerine kesinlikle kin ve nefret aşılanmıyor. Bu öğrencilerimizin arasında dedelerini sokaktan olıp öldüren EOKA’nın ta kendisiydi. Öyle olduğu halde yeni nesillerimiz, kensinlikle Rumları düşman gösterecek bir eğitimle dolanıtlmıyorlar.
Mayıs 2022 ayında müthiş bir itirafta bulunan azılı iki EOKA’cının Eğlence’de yoldan geçen arabalardan bütün Türkleri tek tek indirerek 68 masum insanımızı nasıl katlettiklerini zerrece umursamaksızın bu itirafı yapmışlardı.
Bu azılı EOKA’cının itiraflarına KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Hürriyet Gazetesi’ne verdiği cevap, tam yerinde bir cevaptı.
“Genç nesiller, kin ve nefret duyguları ile büyümektedirler. Rumlarda bu zihniyet hiç değişmedi. Fırsat bulsalar bugün yine saldıracaklar. Yine masum insanlarımızı sokaklardan toplayıp katledecekler. Türk askerinden korktukları için bunu yapamıyorlar. Esas en büyük istekleri, Türkiye’nin garantörlüğünün sonlandırılmasıdır. Bu da mümkün değil.”
Her ne olursa olsun, gerek eğitim, gerek ticaret, gerekse turizm olsun, biz yolumuza emin adımlarla devam etmeliyiz.
Rum Eğitim Bakanının sözlerine izafeten, geçmişte güneydeki Kıbrıs Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan bir eğiticinin gerçekçi açıklamaları geldi aklıma. O konuşma aklımda kaldığı kadarı ile şöyleydi:
“Kıbrıs’a nasıl huzur gelecek? Bizlerin (yani Rumların) eğitim kitapları kin ve nefretle doludur. Öğrencilerimiz böyle yetişiyorlar. Türk tarafındaki eğitim kitaplarında kin ve nefret yoktur. Siz söyleyin Kıbrıs’ın bütününe nasıl huzur gelecek?”
Mesela eski Rum Dışişleri Bakanı Markulli’nin bir itirafı vardı. O itiraf da güneydeki Taşkent Köyünün bütün Türk erkeklerini kurşunlarak öldürülmelerine ve aile ocaklarının sönmesine dairdi. Markulli sır sıra şehit tabutlarımızı görünce duygulanmıştı.
“Biz Rumlar, Türklere çok acı yaşattık. Pek çok çocuğu babasız bıraktık. Onlara bir özür borcumuz var.”
Bir hayat özürle huzur bulur mu?
İşte Rum Eğitim Bakanı bunun farkındadır ama, siyasi konumunu sağlamlaştırmak için kahramanlık nutukları atıyor.
Şu anda arşivimden bir küpür var elimde. O küpürün tarihi 8/12/2022’dir. Küpür, EOKA komutanı ve cani Grivas Diğenis’le ilgilidir. O tarihte Rum meclisinde çıkan karar çok önemliydi.
EOKA B Başkanı Yorgo Grivas Diğenis için “hiçbir onurlandırmaya layık değildir” kararı almışlardır meclislerinde.
Söz konusu onurlandırmama kararı, devlet bütçesine Grivas’la ilgili anma, ziyaret, her türlü anıt inşası-bakımı ve benzeri etkinliklere ilişkin kalem ayrılmamasını da kapsıyor.
Kısacası, Kıbrıs’ın bölünmesinde, Türk askerinin adaya çıkarma yapmasında ve garantörlük haklarımızın mevcudiyetinde, Türk tezini savunan siyaset adamızı kimse suçlayamaz. Türkiye görevini yapmış ve soydaşlarını kurtarmıştır.
Unutmayın... Azılı katil Nikos Sampson hatıralarında Yunanistan için “hain, ihanet eden” ifadelerini kullanmıştır.
Bırakın Rum Eğitim Bakanı bayan atıp tutsun. Adadaki gerçekler balçıkla sıvanamaz. Kıbrıs sorunu da kin ve nefretle neticelenemez. Bu da böyle biline...