Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda hak ettiği tanınırlığı elde etme mücadelesi yıllardır süregelen bir durumdur. Bu uğurda, siyasi ve diplomatik adımların yanı sıra, adanın kültürel ve bilimsel birikimlerini öne çıkaracak güçlü sembollere olan ihtiyaç her zaman vardır. İşte tam da bu noktada, Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'ın KKTC yurttaşlığına kabulü, adanın geleceği için yepyeni bir pencere açıyor.

AZİZ SANCAR’IN SEMBOLİK DEĞERİ VE KATKILARI

Aziz Sancar, bir bilim insanı olmasının ötesinde, başarının ve uluslararası prestijin sembolüdür. Hasar gören DNA'ların hücreler tarafından nasıl onardığını ve var olan genetik bilgisinin nasıl koruduğunu haritalandıran araştırmaları ile 2015 yılında kazandığı Nobel Kimya Ödülü, onu tüm dünyanın tanıdığı saygın bir bilim adamı haline getirdi. Sancar’ın küresel çaptaki bu tanınırlığı, Kuzey Kıbrıs’ın adını bilim ve eğitim gibi pozitif değerlerle ilişkilendirme potansiyeli taşıyacak. KKTC dendiğinde uluslararası arenada Nobel ödüllü bir bilim insanının da akla gelme durumu, ülkenin marka değerine önemli bir katkı sunacak. Bu kapsamda Aziz Sancar’ın adaya sunacağı bu kıymetli katkı sembolik olmanın çok ötesinde.

Aziz Sancar’ın uzun bir süredir KKTC’nin tanınmasına yönelik uluslararası platformlarda sergilediği duruş, Kuzey Kıbrıs'ın tanınma mücadelesine hali hazırda önemli bir destek sağlıyor. Bu duruş, zamanla uluslararası kamuoyunun ve diğer devletlerin KKTC'ye bakış açısını değiştirebilecek bir etki yaratabilir.

EĞİTİM VE BİLİM ALANINDAKİ POTANSİYEL ETKİLER

Aziz Sancar, hali hazırda KKTC'deki üniversitelerle yıllardır çalışmalar yapıyor. Dersler veriyor. Gençlerle bir araya geliyor. İleriye dönük diğer üniversite ve kurumlarla kurmaya devam edeceği potansiyel bağlar, ülkenin eğitim kalitesini ve akademik itibarını yükseltmek açısından önemli. Nitekim genç bilim insanlarına ilham vermesi, konferanslara katılarak onları teşvik etmesi ve ortak projelere destek olması adayı bir bilim ve eğitim merkezi olarak öne çıkarabilir. Bu durum karşısında da Kuzey Kıbrıs'a gelmek isteyen uluslararası öğrencilerin gözünde ülkenin çekiciliği artacaktır. Keza son 5 yıla baktığımızda adada okuyan uluslararası öğrencilerin sayısında düşüş olduğunu görmekteyiz. Buradaki kriterse ülkenin marka değerini ve prestijini aşağı çekmeyecek aksine adanın tanınırlığına ve marka değerine katkıda bulunabilecek ‘geleceğin liderlerini’ adaya çekmek olmalı. Nitekim bu öğrenciler ülkelerine döndüklerinde devlet kadrolarında yer aldıklarında KKTC’nin tanınmasına yönelik arka planda yapacakları lobi faaliyetleriyle önemli katkılarda bulunabilirler.

Özetle, Aziz Sancar'ın KKTC yurttaşı olması durumu adanın uluslararası arenadaki kimliğini dönüştürebilecek bir fırsata dönüşebilir. Sancar’ın, Kuzey Kıbrıs'a bilimle, başarıyla ve onurla parlayan bir marka değeri sunacağını söylemek mümkün. Bu arada, hali hazırda KKTC'deki üniversitelerde görev yapan ve Dünya’nın en iyi bilim adamları arasında yerini alan bilim insanlarının katkılarını da unutmamak gerekir. Yaptıkları bilimsel çalışmalarla kardeş vatan Kuzey Kıbrıs’ın eğitim kalitesine ciddi derecede katkı sunuyorlar. Uluslararası bilimsel topluluklarda yarattıkları güçlü etkiyle KKTC’ye önemli başarı ve prestij kazandırıyorlar. Bu kapsamda Nobel ödüllü Aziz Sancar’ın adaya sunacağı katkıyı da hep birlikte göreceğiz.