1 Mart 2025 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan açıklamasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kıbrıs konusunda yürütülen yeni milli siyasetin iki devletli çözüm siyaseti olduğunu, Federasyon defterinin kapandığını, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun toplumdan topluma değil, devletten devlete yapılacağını dile getirdi..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin adadaki olası bir anlaşmanın parçası olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Devlet Bizim Garantimizdir; Huzurumuzdur, Bu Topraklarda Refah İçinde Yaşamamızın Teminatıdır” diye konuştu.
27 Ocak 2025 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında Beşparmak Düşünce Grubu Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı eski Baş Müzakerecisi Ergün Olgun, Kıbrıs’ta Federasyon çözüm modelini savunanların gündeme taşıdığı ‘Gevşek Federasyon’ formülüne ilişkin görüşlerini açıkladı.
Gevşek Federasyonu sihirli bir değnek gibi Kıbrıs ihtilafına deva olabileceği algısının yaratılmak istendiğine dikkat çeken Ergün Olgun, gevşek Federasyon modelinin Rum tarafında bazı etkin siyasi partilerin de desteklediğinin iddia edildiğini söyledi..
..Federasyonların uygunluk ve başarısızlık sebepleri konusunda birçok bilimsel araştırma yapıldığını anlatan sayın Ergün Olgun, sözlerine şöyle devam etti: “Kıbrıs’ta yaşananlar ışığında bu araştırma sonuçlarının samimiyetle incelenmesi halinde bu çözüm modelinin, hangi şekilde olursa olsun, Kıbrıs şartlarına neden uygun olmadığı açıkça ortaya çıkacaktır..
..Prof. Ronald Watts, Brendan O’Leary , Michael D. Burgess ve Thomas M. Franck’a göre, Kıbrıs’ta ön görüldüğü gibi, çok uluslu veya toplumlu bir federasyonun kurulup yaşatılabilmesi için aşağıdaki koşulların yerinde olmasına ihtiyaç vardır..
..Siyasi ortaklık kurmak için güçlü karşılıklı ihtiyaç ve örtüşen çıkarlar-bu Kıbrıs’ta mevcut değildir. Kurucu ortaklar arasında eşit hak ve statü zemininde karşılıklı tanımaya dayalı yapıcı ve işbirlikçi bir ilişki-Rum tarafı bunu reddetmektedir..
01.03.2025 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan açıklamasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; “Kıbrıs’ta Federasyon çözüm modeli söz konusu olamaz. Federasyon Defteri kapandı. Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa; toplumdan topluma değil devletten devlete yapılacak” dedi.
06.03.2025 tarihli yerel basınımızda yer alan haberlere göre; Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Cenevre’deki Kıbrıs toplantısı için resmi davet mektubu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ulaştı. Türk Ajansı Kıbrıs Muhabirinin sorusu üzerine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; Guterres’in genişletilmiş formatta Cenevre’de gerçekleştirilecek gayrı resmi toplantı davetinin önceki gün öğleden sonra kendisine ulaştığını ifade ederek, şunları kaydetti:
..Sayın Guterres davet mektubunda, toplantı programına ilişkin an itibarıyla kesinleşen bilgileri paylaşarak, gayrı resmi toplantının 17 Mart’ta akşam yemeğiyle başlayacağını, 18 Mart sabahında ikili görüşmeler ve ardından Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Merkezinde gerçekleştirilecek genişletilmiş format toplantısıyla öğleden sonra sonlanacağını ifade etti. Bu bilgileri daveti yapmadan bizlerle teyit ettiğini belirtmek istiyorum..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Guterres’in ayrıntılı programı netleştirdiklerinde taraflarla paylaşacaklarını da ifade ettiğini belirtti. Yapmış olduğu açıklamada sayın Ersin Tatar, İngiltere’nin Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty’i yarın kabul edeceğini söyledi..
06 Mart tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Guterres, BM’nin Kıbrıs sorunundaki çabanın ilerlemesi için ortak kabul edilebilir bir yol bulunması amacıyla iki liderin desteklenmesine dair taahhüdünü yinelediğini de belirtti..
..Cenevre’deki gayrı resmi konferans çerçevesinde üç aşamalı görüşmeler yapılacağını ve Hristodulidis’in bu hususta bilgilendirildiğini kaydeden gazete, ilk aşamada BM Genel Sekreteri Guterres’in 17 Mart akşamı bir akşam yemeği düzenleyeceğini ve buna iki lider ile garantör güçlerin temsilcileri olmak üzere tüm tarafların katılacağını belirtti..
..İkinci aşamada Guterres’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve garantörlerin temsilcileriyle ayrı ayrı ikili görüşmelerde bulunacağını yazan gazete , 3. Aşamada ise BM Genel Sekreteri’nin başkanlığında 5+1 formatında ortak görüşme yapılacağını ekledi..
..Politis Gazetesi ise “İki Hedefle Cenevre’de başlıklı haberinde Kıbrıs sorunundaki müdahil tarafların gerçek niyetlerinin ortaya çıkacağı zamanla ilgili çerçevenin daraldığını, çünkü Cenevre’deki gayrı resmi konferansın yapılacağı 17-18 Mart tarihinin Kıbrıs sorununun yönlendirileceği gidişatın ortaya çıkacağı birinci sınıf bir fırsat olacağı yorumunda bulundu.
11.03.2025 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan habere göre; 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilecek Kıbrıs sorunuyla ilgili toplantının programı hakkında gayrı resmi bir bilgi notu yayınlandı. Toplantı programı kapsamında Genel Sekreter, 17 Mart akşamı saat 19.00’da Intercontinental Otel’de heyet başkanlarını ağırlamak üzere bir akşam yemeği verecek. Yemeğe her heyetten başkanla birlikte birer kişi daha katılabilecek…
..Ertesi gün programı, 18 Mart sabahı saat 09.00’da yine Intercontinental Otel’de Genel Sekreterin ikili görüşmeleriyle başlayacak. Bu görüşmelere heyet başkanları yanlarında beşer kişiyle katılabilecek. Genişletilmiş toplantının Palais des Nations’ta saat 11.30’da başlaması planlanıyor. Toplantının saat 14.30’da sona ermesi öngörülüyor. Toplantının formatı heyet başkanı artı beş kişi şeklinde olacak. Toplantı, Genel Sekreterin açılış konuşmasıyla başlayacak ve ardından heyet başkanları açıklamalarda bulunacak..
..Bu arada GKRY Başkanı Nikos Hristodulidis, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilecek olan çoklu konferansta “Somut öneriler sunacağını” yineledi. Fileleftheros gazetesinin haberine göre; Hristodulidis konuyla ilgili açıklamasında; “Cenevre’ye belirli bir plan, müzakere masasına sunulacak somut önerilerle gidiyoruz” şeklinde konuştu. “İkili temasların ve özellikle BM Genel Sekreteri’yle gerçekleştirilecek ikili temasların belirleyici özellikte olacağını” öne süren Hristodulidis: “Önümüzde iki seçenek var; ya sürekli Türk uzlaşmayacağından bahsedeceğiz ya da işgalin sona ermesi ve vatanımızın yeniden birleşmesi için mümkün olan her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.
Şu çok iyi bilinmelidir ki; Rum-Yunan ikilisinin olası bir siyasi çözümle birlikte öncelikli hedefleri, Garanti Anlaşmalarının iptalini ve de Türk askerinin Adadan çıkmasını sağlamak ve dahası Rum göçmenlerin Kuzey Kıbrıs’taki evlerine , mülklerine dönmelerini sağlamaktır. Kıbrıs Türk halkı Rum-Yunan ikilisinin bu oyununa asla gelmeyecektir.
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..