“Benim Fani Vücudum Elbet Bir Gün Toprak Olacaktır, Fakat Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar ve Muzaffer Olacaktır” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 10 Kasım 1938 Perşembe günü sabahı saat 09.05’te son nefesini vererek hayata gözlerini yumdu.
16 Kasım 1938 günü Ankara’da düzenlenen görkemli bir tören eşliğinde Atatürk’ün naaşı geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi’ne kaldırıldı. 10 Kasım 1953 tarihinde ise Atatürk naaşı büyük bir törenle ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’e nakledildi..
..Atatürk’ün eserleri üzerine çok şey söylendi, yazıldı, daha da çok şey söylenecek ve yazılacaktı. Kaynak: A. Erdem Akyüz, Atatürk ve 10 Kasım Mesajları, Bütün Dünya, Başkent Üniversitesi Kültür yayını, s. 17-18, 1 Kasım 2019
Yahya Aksoy, Bütün Dünya Dergisinde yayınlanan “Dünyaya Örnek Eğitimci Başöğretmen Atatürk” başlıklı makalesinde Atatürk’ün Türk Milletine Son Buyruğu: “Benim Türk Milletine , Türkiye Cumhuriyetine ve Türklüğün İstikbaline ait görevlerim bitmemiştir; sizler onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrarlayınız şeklindeydi.
..10 Kasımlar, Atatürk’ü anma, anlama ve anlatma günüdür. Büyük Önderin günlere, yıllara ve asırlara sığmayan insanlık hizmetleri, aydınlık düşünceleri, fikirleri ve devrimleri ulusal ve uluslararası her ortamda dile getirilmeli ve vurgulanmalıdır. Ulu Önder’in her sözünü hatırlayarak ve son sözünü de hep tekrarlayarak rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyoruz” demişti. Kaynak: Yahya Aksoy, Dünyaya Örnek Eğitimci, Başöğretmen Atatürk, Bütün Dünya Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, s. 37, 01 Kasım 2020
10 Kasımlar, ilk yıllar ağlanıp sızlanan duygusal törenler olmuştur. Bugün 10 Kasımlar, Atatürk’ün aziz hatırası önünde saygıyla eğildiğimiz, bize sağladığı ümit, güven ve onurlu yaşama olanaklarını şükranla andığımız, sahip olduğumuz değerleri korumak için ilham alıp topladığımız, bize bıraktığı mirasa sahip çıktığımızı gösterdiğimiz günlere dönüşmüştür..
..Atatürk, devlet kuran ve yaşatan, savaştan barış yaratan usta bir politikacıydı, örnek bir devrimciydi. Atatürk; Matematik ve Geometriye, Matematik kitabı yazacak denli hakimdi. Bilgi birikiminde, okuduğu dört bine yakın kitabın büyük payı vardı. Sağlam karakterli bir insandı Mustafa Kemal Atatürk. İstiklal ve hürriyet sevdası kadar, sorumluluk duygusu ve iradesi de kuvvetliydi. Disiplinli, birleştirici, iyimser, öngörüsü yüksek, idealist ve özgüvenli bir liderdi. Kaynak: Prof. Dr. Salim Cöhce , “İnsan Atatürk”.
Atatürk, emperyalizme, sömürgeciliğe karşı tam bağımsızlık; geri kalmışlığa, bağnazlığa karşı çağdaşlık savaşı vermiştir. Dünya tarihinde silinmez izler bırakan, kendine özgü çağdaş bir düşünce sistemi oluşturan, asıl unsurların insan ve insanlık, kişi için özgürlük ve toplum için bağımsızlık olduğuna inanan Atatürk, dünyanın sürekli bir barışa kavuşması gerektiğine inanarak “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesini savunmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sembolü büstleri değildir. Onun tahtı Türk milletinin kalbidir. Onu anlamanın en doğru yolu, bilimden güç almak, çalışmak, gaflete düşmemek, Atatürk gibi düşünmek ve onurlu yaşamaktır..
..Böyle bir günde asıl önemli olan Ulu Önder Atatürk’ün ardından yas tutmak değil, onun fikirlerini, yapmak istediklerini, çağdaşlaşmasına ve modern Türkiye’nin yaratılması projelerini, bağımsızlık ve egemenlik anlayışını, ilke ve devrimlerini, onu anmak ve anlamak için uğraş vermeliyiz..
..Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal Atatürk; Kıbrıs Türk halkında silinmez izler bıraktı. Kıbrıs Türk halkı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu büyük bir coşku ile karşılarken Atatürk İlke ve Devrimleri Kıbrıs’a da yansıdı. Kıbrıs Türk Halkı Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıktı ve benimsedi..
Rum-Yunan ikilisi Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’i gerçekleştirme adına 21 Aralık 1963’te gerçekleştirdiği Kanlı Noel silahlı saldırıları ile Akritas Planını uygulamaya koyarken; Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı kalması halinde elbet bir gün özgürlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine kavuşacağı inancını hiçbir zaman kaybetmeyen Kıbrıs Türk halkı; Anavatanımız Türkiye’ye güvenerek ve inanarak, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek yıllarca verdiği mücadelenin sonunda anavatanımız Türkiye’nin gerçekleştirdiği 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşadı..
Kıbrıs Türk Halkı; Atatürk İlke ve İnkılaplarından aldığı ilhamla verdiği mücadelenin sonunda şehit kanlarıyla sulanan bu topraklarda self-determinasyon hakkını kullanarak 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ilan etmenin mutluluğunu yaşayan Kıbrıs Türk halkı bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini Yaşatmak Azminde ve Kararındadır.
En zor koşullarda dahi Atatürk İlke ve Devrimlerine sıkı sıkıya bağlı kalmasını bilen Kıbrıs Türk halkının yolu Atası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği aydınlık yoldur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa.
Ne Mutlu Türküm Diyene !..