Cuma günü bir araya geleceği açıklanan liderlerin buluşmasında ne çıkacak dersiniz?

Civciv mi çıkacak, kuş mu çıkacak.

Yoksa muhtemelen sadece Derinya ve Aplıç kapılarının ne zaman açılacağı doğrultusundaki tespit tarih mi çıkacak.

İkili görüşmelerin yeniden başlayacağı doğrultusunda bir belirti gördüğümü söyleyemem.

Başlatılsa bile TC Dış İşleri Bakanı sayın Çavuşoğlu nun ifade ettiği gibi, yeni bir başarısızlığın yaratacağı olumsuzluklar sürecin daha da gerilere gitmesine neden olacak.

Crans Montana da bir an önce sonuç alınabilmesi için BM in, AB nin başı çeken ülkelerinin göstermiş oldukları büyük çabaları anımsayın.

Çünkü kısa zaman sonra Güney Kıbrıs ın ilgili şirketlerle Hidrokarbon araştırmalarına dönük anlaşmalar yapacağı ve de süratle sondaj çalışmalarına başlanacağı telaşı vardı.

Kıbrıs ın sorun yumağı giderek çığ topuna döneceği endişesi vardı.

Yetki paylaşımı konusunda olsun, garantörlük ve güvenlik konusunda olsun, toprak paylaşımında olsun var olan anlaşmazlıklara bu kez devasa bir sorun daha eklenecekti.

Nitekim öyle oldu!

Güney Kıbrıs, Kıbrıs Türklerinin da sahip olması gereken hidrokarbon zenginliklerine Türkleri yaklaştırmak bile istemiyor.

Kıbrıs Cumhuriyetinin 21 Aralık 1963 ten itibaren üzerine oturan Rumların yetkiyi ve refahı hiçbir dönemde paylaşmak istemediği bilinen bir gerçektir!

Öyleyse, hala daha ikili görüşmelerden bir sonuç çıkacağını umut etmek, beyhudedir!

************

Sayın Talat Cumhurbaşkanlığı döneminde siyasal düşünsel refiki Hristofyas ta Güney Kıbrıs ın Cumhurbaşkanıydı.

Neden bir sonuca varamadılar?

Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs ta gerçekleştirilen bir etkinlikte Hristofyasın konuşmalarında, o dönemde 2 Cumhurbaşkanı Talat la hidrokarbon konusunda vardıkları yakınlaşmada, hidrokarbon zenginliklerinden müşterek yararlanmayı uzlaşma şartına bağladığını ifade etti.

Uzlaşma dedikleri ne idi?

Garantörlükten ve güvenlikten yoksun, sulandırılmış federal bir yapı, iki bölgelilik nüfus kaydırmalarıyla ortadan kalkmış bir anlaşma. Teslimiyeti ve bir süre sonra yok olmayı getiren bir anlaşma.

Görüşmeci konumundaki sayın Talat böyle bir anlaşmaya evet diyebildi mi?

İş başındayken başka, sonraları başka telden çalma, hayati olumsuzluklara rağmen umut pompalama hastalığı maalesef devam ediyor.