Yine vatandaş ve medya baskısı ile seçilmişler sırayla "ülkemizde yeterli sayıda sığınak vardır, merak etmeyiniz" açıklama yarışına girdi.

Burası küçük bir ülke, herkes az çok nerede neyin olduğunu biliyor. Ben yapılan bu açıklamaların YALAN olduğuna inanıyorum, bizde 4-5 bin kişilik sığınak ya var ya yok. Zaten yeterli sığınak olsa Rumlar gibi çıkarak şu kadar sığınak var, nüfusun şu kadarını alabilecek kapasitededir derlerdi (nüfusu bilmeseler de sallallardı).

Umarım ben yanılyorum, ancak ülkede kafası biraz olsun çalışan herkes bu sığınakların olmadığına inanıyor.

Sayın yöneticiler, insan hayatıyla alakalı böylesine önemli bir konuyla ilgili detaylı ve inandırıcı açıklamalar yapmazsanız size kimse inanmaz.

Hade vatandaşlarınıza kaç tane sığınak olduğunu, hangi vatandaşların herhangi bir acil durumda hangi sığınaklara gideceklerini açıklayınız ki sizlere inanalım.

(Ufuk Çağa)

Apartman altlarındakı Sığınakların yarıdan fazlası içine girilemeyecek derecede bakımsız, toz toprak, öyümcek kaplı ve tuvaletleri ile tekneleri pis durumdadır.

Geriye kalanların büyük bölümü de apartman sakinleri tarafından fazla ev eşyası koydukları depo olarak kullanılmaktadır.

Mahallelerde bulunan genel sığınaklar ise yıllardır kapısı açılmadığından kim bilir ne haldedir.

Kontrol edilmelerinde yarar var!

(Ülker Fahri)

Boşuna canınızı yemeyin, KKTC dünya dışı bir garabettir…

Ne sel felaketi, ne orman yangını, ne deprem için hiçbir öngörümüz, planımız, programımız yoktur…

Bunlara müdahale edecek ne ekipmanımız, ne araç parkımız, ne alt yapımız, ne insan gücümüz, ne de acil yardım ekiplerimiz var…

Orman yangını için, vazgeçtim helikopterden, lenger bile alamayanlar bizi füzelerden koruyacakmış…

Ya ilk defa füze düştüğünde Başbakan evde uyurdu.

(Mahmut Anayasa)

Son durum: Ana muhalefet liderimizin, İran-İsrail savaşıyla ilgili Hristodulidis’i suçlayan açıklamaları sonrası bu konuda geride kalan Tatar, bugun bir açıklama yaparak Rum lideri suçladı. Bütün seçim dönemi böyle geçecek. Kim Hristodulidis’e daha çok çakarsa, o kazanacak zannediliyor.

(Ulaş Barış)

Dün BOĞAZDA - GİRNE , bir saat şiddetli yağmur yağdı. Sıcaklık 30.derece üzerindeydi.

Kısa bir süre sonra, resimde görüldüğü gibi, incir ağacının yarısı devrildi.

Şans eseri köpeğin kulübesi ve fırın yıkılmadı.

Ben bunu , aşırı sıcak ve nemin toprakta ve o kalın gövdede yaptığı gevşemeye bağlıyorum. Meyvesi çok güzel bir ağaçtır. Ve 40 yaşındadır.

Tropikal iklimin insan bünyesi üzerindeki etkisini de deneyimime dair anlatayım.

Tıp uzmanı değilim.

1990.lar, Hong Kong da deniz kenarında yürürük

Sıcaklık 40 derecelere yakın.

Birden bulutlar belirdi. Bir kafeye girdik.

Yağmur başladı, nem yükseldikce hissedilen sıcaklık arttı.

Yağmurdan değil, terden, SUBBA SUCUK olduk.

Bize mineral su ikram ettiler.

Vücut mineralleri kaybedermiş, baygınlığa da sebep olurmuş.

Ne lastik kaldı ne de jant
Ne lastik kaldı ne de jant
İçeriği Görüntüle

Taxi ile otele gelip , normal nefes almaya başladık.

Bilahare çantada hep mineral su ile dolaştık ve dışarda kalmamaya dikkat ettik.

Bizim yetkililer bunun farkında olmalı.

Yoksa her sene arpa ektirip , kuraklık ödenecek.

Yoncaya geçmeyi düşünsünler.

Aklınızda olsun.

(Yücel Dolmacı)