15.12.2025 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan haberlere göre; Rum basınında, Erhürman-Holguin-Hristodulidis görüşmesinin ardından yapılan açıklamalarda Federasyona dayalı bir siyasi çözüme atıf yapılmamasına rağmen Türk tarafının “Güvenlik Konseyi Kararları Çerçevesine Döndüğü” savunuldu.

Rum basınında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin eşliğinde gerçekleştirdiği üçlü görüşmenin ardından yaptığı açıklamada iki bölgeli, iki toplumlu Federasyona dayalı çözüme net atıf yapılmaktan kaçınmasına rağmen Türk tarafının “Güvenlik Konseyi kararları çerçevesine döndüğü” savunuldu..

..Yine Konsey kararlarının iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitlik temelli federasyona göndermede bulunduğu da savunularak, 2020 yılından bu yana ilk kez iki tarafın uzlaşısıyla konsey kararlarına atıf yapıldığı iddia edildi!..

Haravgi gazetesi , “Kıbrıs sorununun gelecekteki süreci açısından önemli etkileri olacak özlü bir siyasi gelişme” olarak nitelediği görüşmeden sonra kamuoyu önünde söylenenlerin değil; “Sessizce Yeniden Masaya Gelen” ve çözüm çerçevesiyle ilgili unsurların kıymetine vurgu yaptı..

..Haberi “Kıbrıs Sorununda Bundan Sonraki Aşamayı Siyasi Eşitlik, BM ve Zor Denklemler Bekliyor” başlığıyla aktaran gazete, BM tarafından yayınlanan ortak açıklamada kelimelerin dikkatle seçilmesi ve somut bir çözüm şekline yani iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne net atıf yapılmaktan kaçınılmasına rağmen Kıbrıs Türk tarafının, Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarının uzlaşılmış çerçevesine döndüğünü ileri sürdü..

Konsey kararlarının tercihli yorum kabul etmediğini ve açıkça iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitlik temelli federasyona göndermede bulunduğunu yazan gazete, siyasi eşitliğin de anlam ve kurumsal pratik olarak, toplumların karar alma süreçlerine eşit katıldığı federal veya eş değer bir kollektif yönetim modeli dışında işlev göremeyeceğini savundu..

..Haberde, siyasi eşitliğe yapılan atfın basit bir söylem olmadığına, bugüne kadar sağlanan yakınlaşmaların özünü oluşturduğuna ve yürütme erkinin dönüşümlü uygulanması, ağırlıklı, çapraz oy ve kritik meselelerde 2 toplumdan 1 olumlu oy şartı gibi bazı somut maddeleri içerdiğine işaret edildi..

..Haberde, bütün bunların taraflardan birinin ötekine tahakküm kurmasını engelleyen kurumsal bir çerçeve oluşturduğu da kaydedildi. Kıbrıs Türk tarafının tavrının , “İki devlet ve egemen eşitlikten federasyon çerçevesinde siyasi eşitliğe kontrollü geçişi” olarak yorumlanabileceğini yazan gazete , “Bu tavır çekince yaratsa da uluslararası müzakere mantığındadır.” İfadesini kullandı..

..Haftalık Kathimerni gazetesi de “İyi Bilgili Kaynaklara” dayanarak, 11 Aralık’ta gerçekleşen üçlü görüşmenin çok iyi bir ortam oluşturduğunu; ancak bir oyun değiştirici olmadığını yazdı. Habere göre Rum Yönetimi üçlü görüşmeyi, diyaloğu yeniden başlatma çabalarında önemli bir olumlu adım görüyor. Kaynaklar, Kıbrıs sorununda gayrı resmi genişletilmiş görüşmeninse kesinlikle yeni yıla kaldığını ve en olası ihtimalin Ocak sonuyla Şubat başı olduğunu söylüyor..

..BM’nin, 11 Aralık’ta gerçekleştirilen ortak görüşmeyi “Kazan-Kazan durumu” değerlendirdiği kaydedilen haberde, görüşme sonrasında yayınlanan ortak açıklamada, 2020’den bu yana ilk kez 2 tarafın uzlaşısıyla konsey kararlarına atıf yapıldığına dikkat çekildi..

.. Fileleftheros gazetesiyse “Komuta eden Hakan Fidan Holguin’in Ankara ziyareti cevaplar açısından kritik” başlıklı manşet haberinde Holguin’in Kıbrıs sorununda gayrı resmi genişletilmiş görüşmenin gerçekleştirilmesi ve müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili cevapları Ankara’ya yapacağı ziyarette alacağını öne sürdü !..

..Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Kıbrıs sorunundan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sorumlu olduğunu ve yönetimini onun üstlendiğini savunan gazete , Tufan Erhürman’ın da geçen Perşembe üçlü görüşme sırasında önüne konulan ‘Fidan’a havale etti !..

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev temellerinde Mücahit halkımızın, TMT mensuplarının, kahraman Mehmetçiklerimizin canı ve kanı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..