19 Ekim’de gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça cepheleşmeler de derinleşiyor. Üretilen karşılıklı sloganlar, esasında psikolojik savaşın anahtarıdır.

Ersin Tatar’ın sloganı “ŞİMDİ ATAK ZAMANI”dır. Tufan Erhürman’ın da “SÖZÜMÜZ VAR”dır.

Esin Tatar’ın Atatürk Spor Salonu’ndaki görkemli toplantısında yaptığı konuşma, jenerikten verilen hizmetleri ve dünya çapındaki aktiviteleri tümden etkileyici bir şekilde verildi. Bence o konuşma, Erhürman’ın “5 yıl birşey yapılmadı” sözlerine bir cevaptır. Bu bağlamda Tufan’ın “Sözümüz var” sloganına cevaben bir yanıt veriyor Ersin Tatar bir yerde.

“Ne yani, Tufan Erhürman’ın sözü var da Ersin Tatar’ın sözü yok mu?” sorusu geliyor akla.

İki söz verme arasında iki fark vardır. Erhürman’ın sözü, “Federasyon” dur. Ersin Tatar’ın sözü de “İki devletli çözüm”dür.

Anımsadığım kadarı ile Mehmet Ali’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde o dönemde Rum Toplumu Lideri Hristofyas da vardı. Rumların en büyük hayallerinden biri de Denktaş’ın siyaset sahnesinden silinmesiydi. Koca Denktaş hiç siyaset sahnesinden silinir miydi? Silinemezdi. Hasta yatağında bile “Rumlar bilmelidirler ki kuzeyde de bir Türk Devleti vardır” demiştir.

Denktaş aktif siyasetten çekildi ama hiç durmadı. O Cumhurbaşkanlığı seçimini Talat kazanınca haliyle Rumlarla karşı karşıya geldi. Talat da görmüştü Rumların uzlaşmazlığını. Hatta bir solukluk havayı bile vermek istemediklerini anlamıştı. Rumların gerçek yüzünü gören Talat, artık sazı eline almış ve Rumları ve tutumlarını eleştirmeye başlamıştı. Yani Rumlar karşısında dik durmuş ve sözlerine söz, arşınlarına da bez olmuştu. Ama Kıbrıs sorununu çözememişti nedense.

Hristofyas Talat’ın vurguları karşısında umutlarını şöyle yitirmişti.

“Talat, Denktaş’tan beter çıkmıştır.”

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşması muhteşemdi. Yine Kıbrıs sorununu bütün dünyanın gözleri önüne serdi ve dünyayı KKTC’yi tanımaya davet etti. Bunun yanında federasyon defterinin de kapandığına vurgu yaptı.

Yıllarca var olmak için hayatlarını ortaya koyan Kıbrıs Türkleri artık huzur istiyor. Sınırları belli, egemenlikleri ve devletleri ayrı iki milletin içiçe değil, yan yana yaşanan bir ömür istiyorlardı. Hala daha onu istiyor Kıbrıs Türkleri. Bugün bir anket yapılsa, kesinlikle referandumdan “İki Devlet modeli” çıkar.

Bakmayın halkın bir kısmının Tufan’ın etrafında toplanmasına. Referandum olsa, o halkın en az üçte biri iki devletli modele oy verecek.

O nedenle iki sloganı kıyaslıyorum.

Halkın anlayamadığı bir nokta vardır.

Bu seçimlerin genel seçimler olmadığıdır. Yani hükümete kırılanların Erhürman’a oy verme temayülü vardır. Bu temayül yanlış bir temayüldür. Sağcı insanların dillerinde hep şu sözler vardır.

“Benim kızımı, oğlumu işe almadılar. Hükümet benim şu işimi yapmadı” gibi sözler.

İşte insanların anlamadıkları tek husus budur. Bu seçimlerin genel seçimler değil, Cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Bunu kafalarına sokmalıdırlar. Esasında önümüzdeki seçimler kader seçimleridir.

Federasyon mu, iki devletli çözüm mü?

Aynı durum Denktaş zamanında da vardı. Denktaş’ın sloganı; “Bana partimi sorma, ben Denktaş’çıyım”dı.

Şimdi Tatar da şöyle demektedir fikirleri ile herhalde.

“Bana partimi sormayın, ben TATAR’cıyım” şeklinde.

Gerçek olan o değil mi? Tatar bu beş yıllık icraatında ne büyük işlere imza atmış ve Türkiye ile paralel politikasında halkının menfaateri için ölümüne bir savaş vermiştir.

Yani kısacası Ersin Tatar’ın da sözü var halkına, refah ve mutlululuk için.