40 milyon dolara yakın bir gelir bekleniyormuş. Meclis komitesinde dile getirilmiş bu rakam…
Bu gelir yüzde 3 vergi karşılığı elde edileceğine göre… Demek ki ülkeye bavullarla taşınacak para milyar doların üzerinde oluyor.
Kimin parası bu?
Nasıl kazanılmış?
Belli ki “adrese teslim” işler var!
"Devlet" dedikleri yapı, kasasını denkleştirmek için kirli paradan payını istiyor.
Çirkef yatağına dönüşüyor ülke …
(Cenk Mutluyakalı)
H A B E R
Aynen şöyle."Kuzey Kıbrıs ünlü sanatçıların akınına ugradı"
Türkiye görsel ve yazılı medyası haber üstüne haber yapıyor.
Tabi sokaktaki vatandaş bunu görünce de haliyle sanır ki Kıbrıs Türk halkı zevki sefa içinde eğleniyor.
Bunu gören gözler,duyan kulaklar bizim söylediğimiz şarkıyı duymuyor."SİZ BIZİM NELER ÇEKTİGİMİZİ NERDEN BİLECEKSİNİZ?"
(Hüseyin Cumaoğlu)
Ankara'ya gitme nedeni, "UBP'yi şikayet..."
Hükümet icraatlarında, UBP tek başına davranıp, YDP ve DP'yi dışlarmış...
Yani, kırsal kesim arsaları da UBP'lilere... İstihdamlar da UBP'lilere...
Yani başka bir kavga, memleket gailesi, eğitim, sağlık, çevre gibi dertler yok...
Neden hep UBP'lilere...
(Hüseyin Ekmekçi)
LEKENİN EN KARASI: Tarihe kapkara bir leke olarak geçen olgular var ya... İşte o negatif olgulardan birinin taptaze belgeli örneği... Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, üyesi olan öğretmenlere Milli Eğitim Bakanlığı'nın çağrısına uymama talimatını yazılı olarak veriyor...
Nedir karşı çıkılan o Bakanlık çağrısı özetle?: "Öğrencilerimizi TEKNOFEST'e götürün"
Ve o sendika buna HAYIR diyor, engel barikatı kuruyor...
Kıbrıs Türk öğrencisinin teknolojinin aydınlığı ile buluşturulmasının önüne dikilen bir zihniyetin eğitimcilikle ve hatta çağdaş sendikacılıkla ne ilgisi olabilir?.. Aydınlık bunun neresinde?..
Öyle bir ideoloji, öyle bir siyaset, öyle bir bağnazlık ki, açıklaması yapılabilecek türden değil...
Tüm çağdaş dünya kendini teknolojiye adamış ve bu bağlamda amansız bir rekabet ve yarış gözlenirken, genç beyinler olarak teknoloji ile yüzleşmenin ve ilhamından yararlanmanın zararı ne?..
(Ahmet Tolgay)
Anlaşılan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, sevgili Ersin Tatar’ın eline bir bayrak tutuşturup, “iki devlet isterük!” sloganları attırarak ortalarda dolaştırırken, kendileri farklı zeminlerde ve ortamlarda Kıbrıs Cumhuriyeti'yle müzakere masalarına kurulmuş durumda. Ne çıkar bu işten? Vallahi bilen beri gelsin! Hayrımıza bir şey mi olur? O da kimin “hayrı”na olduğuna göre değişir tabii. Ama kesin olan bir şey var: Bizim yine dış kapının mandalı pozisyonunda bırakıldığımız.
(Mete Hatay)