Kıbrıs Türkü’nün en önemli yazar ve araştırmacılarından, edebiyatçı dostumuz Mahmut İslamoğlu’nu maalesef kaybettik. Yazın dünyası için gerçekten çok büyük kayıptır Mahmut İslamoğlu. Bir süre önce de eşi Firdevs İslamoğlu’nu kaybetmişti.
Limasol doğumlu ve İngiliz okulu edebiyat öğretmeni olarak adeta mesleğinin aşıkıydı. Özellikle folklör ve folklörik aratırma ve kitaplarıyla adeta yazın dünyamıza damgasını vurmuştu. Ondan öte Türkiye’de de kendini sanat dünyasında kabul ettirmiş ve pek çok sempozyumlarda bildiri sunmuştur. Yaklaşık bir birbuçuk ay önce kendisini evinde ziyaret etme imkanı bulmuştum. Banim için sağlık yönünden zor olsa da arabamı sürerek ikamet ettiği apartmanın önüne kadar gitmiştim.
O gün onu gördüğümde “bu adam, benim tanıdığım, gerçek dostum, karizmatik adam olamaz” demiştim içimden. O kadar zayıflamış ve bir o kadar da tükenmiş bir hal almıştı. Bana, “bu hastalığın adı guala, yani tebeşir tozu hastalığıdır” demişti. Yani bir yerde öğretmenlerin meslek hastalığıdır. Tabii ki teknoloji geliştikçe, eğitim ve öğretim araçları da değişti. Artık tebeşir tozu yutma faslı bitmiş ve kapanmıştır. Lakin o tebeşir tozlarını yutanlar veya ciğerlerine çekenler, kendilerine bilmeden zarar vermişlerdir. Mahmut hocann da durumu öyle. Özellikle madende çalışan kişilerin hastalığıdır bu. Madencilerin maden tozundan öldükleri çok olmuştur. Mahmut hocanın da onlarınkine benzer bir şey olsa gerek.
21 Aralık 1963 olayları başlayınca bütün Türkler artık işlerine ve okullarına gidemez olmuşlardı. Çünkü Rumlar silah zoru ile Türkleri gettolara kapattıkları gibi, maaşlarını da vermiyorlardı. İşte var olma savaşımız da o tarihte başlamıştı.
İngiliz Okulu, Makarios’un sarayının yanında bir yerdeydi. Yani oralara gitmek imkansız hale gelmişti, can korkusundan. Mecburen İngiliz okuluna giden öğrencilerle öğretmenler bir araya gelerek, Köşklüçiflik’de çok odalı ve bahçeli bir evi kiralayarak Türk Maarif Kolejimizi kurmuşlardı. Mahmut İslamoğlu o kurucular arasındaydı. Tam onbir yıl bu kolejde öğrtmenlik yaptı ve folklörik kitaplar yayınladı.
1974 Mutlu Barış Harekatı sonrasında onun bütün ailesi de kuzeye geçmişlerdi. Mahmut Bey çok maldar bir aileden gelmekteydi. Onun bir diğer özelliği de malına mal eklemekti. Çatalköy’de villasını yaptığında kendisine bir yağlıboya tablomu hediye etmiştim. Çok mutlu olmuştu öyle bir hediye aldığı için.
İskan Dairesi’nde göreve başladığımda kendisine Avustralya’ya göçecek bir ailenin evini tahsis ettirmiştim. Kaza Müdürü olarak tahsis belgesini de ben vermiştim. Evin eski sakinleri evi bir yakınlarına peşkeş çektikleri için epeyce zorluk yaşıyordu. Evi Mahmut beye teslim etmek için eve gittiğimizde, evin kilidinin elektriğe balandığını fark etmiştik. Şayet kilidi zorlasaydık her ikimiz de elektriğe çarpılabilirdik. Bir diğer deyişe insan egoları öyledir. Neticede elektik sorununu çözünce Mahmet bey ve ailesi evi bir güzel restore ederek eve yerleşmişlerdi. Ev öyle ahım şahım değildi, ama evin yeri çok güzel bir yerdeydi.
Mahmut hoca daha sonra o evi yıktırak bir müteahhitle anlaşmak suretiyle o partmandan birkaç daire almıştı. Vefat ettiği ev de o apartmandı.
Benim ilk öykü kitabım yayınlandığında imza günümü YDÜ kütüphane fuayesinde yapmıştım. O gün gerek Mahmut hoca, gerekse merhum yazar ve araştırmacımız Harid Fedai beni yalnız bırakmamışlardı. O imza ününün en önemli isimleri onlardı.
Mahmut hocayı ziyaretimde kendisine son kitabım İskan Anılarımı takdim etmiş, o da bana Ankara’da yayınlanan onun hayatını anlatan önemli bir belgesel kitabı takdim etmişti.
Belki çoğu insan bilmez... Mahmut İslamoğu, değme şairlere veya şair diye geçinenlere taş çıkartacak kadar mükemmel bir şairdir. Özellikle hicivleri ve taşlamaları müthiştir. Birisine canı sıkıldı mı, hemen kağıda kaleme sarılır ve hicivli şiirlerini kağıda dökerdi. Tabii ki o hiciv dolu şiirler başına iş açabilir düşüncesi ile onları yayınlamamıştır. Belki o şiirlerini biricik oğlu Mehmet İslamoğlu yayınlar ve kalıcı hale getirir.
Yani bu dünyadan bir Mahmut İslamoğlu geçti gitti. Onun ardında bıraktığı derin izler, eserler ve araştırmaları Kıbrıs Türk yazın hayatının en önemli kaynak eserleri olacaktır.
Allah ona gani gani rahmetler versin. Yattığı yer cennet mekanı olsun. Onu unutmamak bizim görevimiz olacaktır. Bütüm yakınlarına başsağlığı diler, acılarını paylaşırım. Yolun açık olsun Mahmut İslamoğlu...