Ayaklı Gazete’ye ulaşan bazı vatandaşlarımız, özellikle şehir merkezlerinde kaldırımların asıl amacı dışında kullanıldığını, yayalar için ayrılmış bu alanların araçlar, işyerleri ve restoran-cafeler tarafından adeta gasp edildiğini dile getirerek tepkilerini bizlerle paylaştılar.
Vatandaşlarımız, birçok bölgede kaldırımların ya park eden araçlar ya da ayakkabıcılar, manavlar ve özellikle restoran ve cafelerin dışarıya koyduğu masa, sandalye ve teşhir ürünleriyle dolu olduğunu belirterek, “Bir kaldırımdan baştan sona düz yürümek artık mümkün değil. Önce bir otomobil çıkıyor karşımıza, sonra ayakkabıcı rafı, ardından da restoran masasının arasında kalıyoruz” dediler.
Bu durumun sadece yürüyen vatandaşları değil, özellikle bebek arabası kullanan aileleri, yaşlıları ve engelli bireyleri ciddi anlamda mağdur ettiğini vurgulayan vatandaşlarımız, “Engelli rampasına masa konulmuş, yaya yolunu tezgâh kapatmış. İnsanlar mecburen yola iniyor. O zaman kaldırım ne işe yarıyor?” diye sordular.
Kaldırım işgallerine karşı hiçbir yaptırım uygulanmadığını, uyarı tabelalarının ise sadece süs gibi durduğunu ifade eden vatandaşlarımız, “Burası bir şehir mi yoksa kontrolsüz bir açık hava çarşısı mı belli değil. Herkes kaldırıma el koymuş, ama yayaya yer yok” diyerek denetimsizliğe tepki gösterdiler.
Vatandaşlarımız, yetkililerden sadece tabela değil, etkin denetim ve caydırıcı cezalarla bu soruna kalıcı bir çözüm getirmelerini isteyerek, “Bu şehirde yürümek cesaret ister hale geldi. Kaldırımlar yayalarındır, unutulmasın” diyerek çağrılarını yinelediler.


