Kıbrıs’ın geleceği, sanırım bir kırılma noktası ile son bulunup noktalanacak. Hristodulidis adeta saklanbaç oynayan çocuklar gibi bir o yana bir de bu yana kıvırtıyor Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü için.
Hristodulidis’in amacı Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak. Yani kendilerine göre Türkiye’yi köşeye sıkıştırınca adadaki Türk askeri birlikleri adayı terkedecek.
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın sert çıkışları var, Rum tarafının tavırlarına ve konuya yaklaşımı nedeniyle.
Rum toplumu lideri Hristodulidis, Lübnan’la imzalanan MEB sınırladırma anaşmasına Türkiye ile KKTC’den tepki gelince şöyle bir ifade kullandı.
“Erhürman’ın tepkileri planlarımızı etkilemez.”
Erhürman bu tutum karşısında ne demiş, ona bakalım.
“Hristodulidis Kıbrıs Türklerini yok sayamaz.”
Ben de diyorum ki, Rumlar bu tutumları ile bizi var mı sayacaktı?
Alışagelen bu tutum karşısında, elbet bir gün, bir noktaya gelince Türkiye ve Kıbrıs’ın paralelliğinde bir kırılma noktası olacak. O kırılma noktasıne Hristodulidis parmağının birini ısıracak, onu birden sızlayacak, eski görüşmeci Glafkos Kleridis gibi.
Kleridis ne demişti Denktaş’a Harekat sonrasında, Ayşe tatile çıkmadan önce?
“Hiçbir planınızı kabul etmiyoruz.”
Denktaş Birinci Harekat’tan sonra Cenevre’ye giderken koltuğunun altına alternatif çözüm haritaları koymuştu. O haritaların çizilmesi şöyleydi.
Birinci harita, Girne, Lefkoşa ve Mağusa’yı içine alacak çizgiydi.
İkinci harita Türklerin birkaç kantonlarda yaşama önerisiydi. Ve diğer haritalar...
Ayşe tatile çıkmadan bütün Kıbrıs Türkleri dua ediyordu, inşallah Rumlar kantonal haritayı kabul etmez.
Gerçekten on bir yıl gettolarda yaşayan Kıbrıs Türkleri için çok tehlikeli ve kullanışsız bir haritaydı o.
Her neyse... Esas mesele Rum tarafının kalıcı ve güven verici bir formülle Kıbrıs sorunun çözülmesine katkı koyması ve Kıbrıs defterinin kapatılmasıydı. Ama olmadı.
Şu anda Rum tarafına “Geliniz sizin federal önerinizle bu defteri kapatalım” desek, yine bir kulp takıp masadan kaçacaklar. İnanmayın federal çözüm modeline Hristodulidis’in evet diyeceğine.
Bence Türkiye ve Erhürman’ın siyasi paralelliği, mutlaka bizi Rumsuz bir çözüme götürecek. İşte o zaman Rumlar son pişmanlıkları ile kalakalacaklar.
Ondan sonraki görüşmelerde Glafkos Kleridis şöyle demişti Denktaş’a.
“Keşke önerilerden birini kabul etseydim de binlerce Rum göçmen durumuna düşmeseydi.”
Esasınnda keşkeler hep pişmanlık ifade eder.
Her ne kadar da Erhürman seçimlerde Ersin Tatar’ın ve Erdoğan’ın egemen iki devlet formülüne hiç değinmedi ama bir an gelecek, çözümün bu şekil ve biçimde kendini hazırlayacak.
Seçim meydanlarında söylenenler orada kalır ve yola devam edilir. Bekleyp göreceğiz Erhürman-Hristodulidis görüşmelerini.