Geçtiğimiz günlerde Birleşik Krallık, Manchester Rusholme Milletvekili ve Birleşik Krallık’ın Türkiye Ticaret Elçisi Afzal Khan’ın KKTC’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ziyaret etmesi, onun lobiciliğinin bir kanıtıdır. Ersin Tatar göreve geldiği günden beri gerek İngiltere, gerekse diğer ülkelerdeki önemli kişi ve kuruluşlarla yaptığı lobi faaliyetleri, gerçekten KKTC gerçeğinin bütün dünyaya tanıtılması ve iki egemen devletin yana yana çözümü formülünün benimsenmesi yönündeki faaliyetlerini sürdürmesi çok önemlidir.
Ersin Tatar herhangi bir yabancı diplomat ve devlet adamı ile konuşurken onu adeta bir İngiliz sanırsınız. O kadar akıcı ve o kadar mükemmel İngilizcesi vardır.
Diplomaside vücut dili çok önemlidir. Karşısındaki kişinin ne söylediğini tam olarak anlamak ve ne demek istediğini kavrarak yanıt vermek, hatta yüz hatları ve yüz ifadelerinden algılamak başarmanın dinamiklerindendir. Mesela koskoca Fransa Cumhurbaşkanı Makron hiç İngilizce bilmez. Hep kendi dilinde konuşur ve tercümanı vasıtasıyla ilişki kurar. Makron gibi nice devlet adamı kendi dilinde diplomasiyi sürdürür.
İngiliz parlamenterin KKTC’yi ziyareti Rumları çileden çıkardı. O kadar çileden çıkardı ki, Khan’ı İngiltere’ye şikayet eden Rum sözcüye İngiltere’nin yanıtı “kişisel bir ziyarettir” şeklinde oldu.
Bunun kişisellikle alakası yoktur. İşte Khan bal gibi de İngiltere’nin bir parlamenteridir ve KKTC’ye gelerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la Türk ve KKTC bayrakları önünde resim çekerek dünya kamuoyunun gözleri önüne sermiştir.
Ondan da önemlisi direk Ercan’dan KKTC’ye gelmesidir.
Rumların korkusu, Ersin Tatar ve TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki devletli formülüne diğer ülkelerin de onay vermesidir.
Ersin Tatar Khan’ın KKTC’ye gelişi ve bu gelişe Rumların ortaya koyduğu tepkiye yanıtı şöyle olmuştur.
“Bilindiği üzere Birleşik Krallık, Manchester Rusholme Milletvekili ve Birleşik Krallığın Türkiye Ticaret Elçisi Afzal Khan, davetim üzerine geçtiğimiz günlerde KKTC’yi ziyaret etmiştir. Geçtiğimiz aylarda Manchester’de bir araya geldiğim Sayın Khan’ı ülkemizde ağırlamak, şahsım ve Kıbrıs Türk Halkı adına büyük bir onur olmuştur. Ziyaretin ardından Rum tarafının ve bazı çevrelerin yaptığı tahammülsüz açıklamalar, Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik yıllardır süren haksız ve hukuksuz izolasyon siyasetinin yeni bir örneğidir. Yabancı üst düzey yetkililer sanki ilk kez KKTC’ye geliyormuş gibi bir milletvekiline yönelik bu derece ölçüsüz saldırılar ve baskılar kabul edilemez. Bu tutum, misafirimize olduğu kadar, Kıbrıs Türk Halkının onuruna ve iradesine de doğrudan yöneltilmiş, kabul edilmez bir saygısızlıktır.”
Rumlar bu saldırılarınnda bir yere kadar başarılı olmuşlardır. Nitekim Khan, İngiltere siyaseti ve kendi partisinden gelen baskılara dayanamayarak Cuma günü Türkiye Ticaret Elçiliğinden istifa etmiştir.
Hani derler ya...
“Reklamın da kötüsü faydalıdır” diye.
Khan’ın KKTC’yi ziyereti ve etki-tepki anlamında oluşan siyasi gerginlik bile bizim için önemli bir reklamdır KKTC’nin varlığı açısından.
Hatılayacaksınız...
Rusya Dışişleri Bakanı Lavroy sormuştu.
“KKTC’yi neden tanımazsınız? Onları da AB’ye niye almıyorsunuz?” diye.
İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bir kere değil, birkaç kez tekrarladığı KKTC ve iki devletli çözüm formülüne ilişkin açıklamaları.
Ayrıca Ersin Taatar’ın İngiltere’de gerçekleri gören Bir kısım parlamenterin yaptığı açıklamalar da, Kıbrıs sorununun ancak iki devletli çözüm formülü ile neticeleneceğine dairdi. Ve dahaları.
Ersin Tatar’ın lobi faaliyetleri Rumları o kadar etkiliyor ki, İngiltere’de eğitim görmekte olan Rum talebeleri onun arabasının önünü kesmişler ve taşlamışlardır.
Dünya bunları görüyor... Bir değil, iki değil, üç beş değil... Yabancı diplomat ve siyasiler KKTC’ye olan sempatilerini ve KKTC geçeğini gerek davranışları ile, gerekse sözleri ile ifade ettikleri sürede Rumlar çıldırmaya devam edecekler.
Lakin öyle bir an gelecek, Rumlar Türk Barış Harekatının gerçekleşmesi gibi bir durum olunca, kendi pişmanlıkları ile başbaşa kalacaklar. Sadece mavi vatandaki haklarımız bakidir. Rumlar herhangi bir paylaşıma yaklaşmadıkça, bir gün bardağın son damlasının da taşacağını bilmelidirler.
Bizler buradan İngiliz parlamenter Afzal Khan’a teşekkür ve şükranlarımızı sunmak isteriz bu onurlu davranışından ötürü. Kendisi üzülmesin... Çünkü yaptığı, dünya kamuoyunda kabul gören bir davranıştır.