KKTC’nin kaderidir ara eleman sıkıntısı.  Ara eleman dediğimiz kişi veya kişiler, esas patrondan sonra bütün işi çeviren ve kendi dalında kompetan olan kişi veya kişilerdir.

Bir devre oldu harekattan sonra özel göçmenler kendi yollarını bulana kadar bu açığı kapattı.  Zaman oldu Hataylılar o açığın anahtarı oldular.  Zaman oldu ve geldi dayandı yaşadığımız sürece.  Görüyorsunuz piyasadaki ara elemanları.  Şu andaki ara elemanlar ya Pakistan’dan gelen göçmenlerdir, ya da Kenya’dan gelen zencilerdir.

Bence Çalışma bakanlığının piyasada “ara eleman” olarak çalışan kişi ve işverenle başı ağrır.  Evvela işlerini yürütmek için dıştan aldıkları kişilerin çoğu kaçak çalışmaktadırlar. Kaçak işçi çalıştırılması işverenin işine geliyor.  Çünkü sigorta primlerini yatırmaktan kaçınırlar.  Bu gibi iş yerleri yapılan denetimlerde durum ortaya çıkar.

Sigortası ve ikamet belgesiz kişileri çalıştırmanın suç olduğunu bile bile işveren işi kotarmaya çalışır.  Sigortalar ve işe alınma yasasını bilmiyorum.  Lakin yüzeysel bilgime dayanarak herhalde caydırıcı maddeler ihtiva ediyor o yasa.

Bu konuda bakanlığın bir açıklama yapması gerekiyor.   Özellikle sanayiciler yanlarında çalışan ara elemanlar üzerinde türlü cambazlıklar yaparlar.  Büyük ve orta büyüklükteki işletmeler ilgili daire müfettişleri tarafından denetleniyor mu?  Denetleniyorsa mesele yok.  Ya denetlenmiyorsa...  Böyle durumların yaratılmaması için caydırıcı cezaların da gelmesi lazım.

“Ara eleman” adı altında bir iş yerine giren bazı işçiler, “ben her işi yaparım” sözleri ile işi kapmaya çalışırlar.  Ya sıvacısın, ya tornocu, ya kağıt yapıştırıcı ya da kalıpçısın arkadaş.  İşte o “her işi yaparım” diyen adam hiçbir işi tam hakkı ile yapamaz demektir.

Çalışmak ayıp değildir.  Lakin dürüst olmak lazım.  Herşey nizamına göre olursa mesele yok, ya değilse...

Türkiye ve diğer ülkelerde pek çok Turzim Yüksek Okulları vardır.  Mesela turizm alanında yetişen elemanlar, gerçekten bütün o boşluğu doldururlar.

Turzim alanı çok geniş bir yelpazede şekillenir.  Özellikle beş yıldızlı otellerde ara eleman çok önemlidir.

Turizmi örnek göstermemin nedeni, bu alanda pek çok insan ekmek parası için çalışıp ter döküyor.

Bir otelin tam randımanlı çalışması için her alanda yetişmiş elemana ihtiyaç vardır.  Özellikle beş yıldızlı otellerde.

Kat hizmetlerinden tutun da resepsiyondan mutfak, çamaşırhane, komi, çevre ve teknik eleman çok önemlidir.

Otel işletmeciliğinde ara eleman yetiştiren ülkemizdeki OTEM okulu bu maksat için faaliyet göstererek eğitim veriyordu.  Bir süre kapatılan bu okul, daha sonra faaliyete geçti mi bilmiyorum.

Ülkemiz üniversiteleri de epeyce katkı koyuyorlar ara eleman yetiştirmek için.  Televizyondan izliyoruz.  Master Şef programı buna yöneliktir.  Adeta yarışmacıların posasını çıkartırlar şef adaylarının jüri heyeti.  Lakin bu yarışmada başarı gösterenleri, dört ve beş yıldızlı oteller kapıyorlar.

Gastronomi dediğimiz yemek kültürü bugün bütün dünyada kabul gören bir meslek haline geldi.

Ticaret Liseleri de ara eleman yetiştirmede epeyce aktif bir rol oynar.

Yıllar önce Lefkoşa’da açılan Sedat Simavi Meslek lisesi turizm dışında her alanda eleman yetiştiriyor.  Mesela inşaat sektörü,  Mimar-mühendislik alanında çizim teknisyenleri yetiştirirler.  Bu okuldan mezun öyle müteahhitler var ki piyasada, nice mimar ve mühendisler onların ellerine su dökemezler.  İşin esası, yetişen her eleman kendini okul sonrasında da geliştirmesini bilen elemandır.

Doğrama işlerinde de yetişmiş elemanlar her zaman kendilerine ekmek parası bulabiliyorlar.  Kalıp işçileri, demirciler, sıvacılar gibi elemanlar hep aranan elemanlardır.

Bir zamanlar bakanlıklarda ara elemanlara kurslara katılma şansı verirlerdi.  Bu mesleki kurslar, hakikaten onlara büyük katkılar sağlar.  Basın yayın hayatında da dizgici, baskıcı ve tashihci gibi elemanlar olur.

İşin esası memleket şartlarına göre iş yerine alınacak elemanın işletmecinin işine yarayacak eleman olmasıdır.   Yani ara eleman meselesi...