Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesine hatası, günahı ve sevabıyla katkı yapan hiçbir lidere hakaret edilmesi kabul edilemez. Elbette KKTC 1. Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik küfür boyutuna ulaşan saldırılar da Kıbrıslı Türkler nezdinde herhangi bir değer ifade etmez.
Dümbük adlı kitap daha seçilen ismiyle küfürbaz bir yaklaşım ortaya koyacağını belli ediyor. Kitabı açıklayan metinde ise sadece Denktaş’a değil Kıbrıslı Türklere de büyük hakaretler yer alıyor. Kıbrıslı Türkler cahil, bilinçsiz ve korkak olarak niteleniyor. Hiçbir zaman irade sahibi olmadıkları iddia ediliyor. Türkçe ve Rumca konuşan Kıbrıslılar diyerek kendisinin tam bir Kıbrıslı olduğunu ifade etmeye çalışırken Denktaş’ın tam bir Türk olmadığını söyleyerek ırkçılığın dibine batıyor. “Dümbük”, bence üzerinde durulmaya değmeyen bir hezeyan manzumesinden başka birşey değildir.
Üzülenler, rencide olanlar kaale almasınlar; üzülmelerine değmez.
(Mehmet Ali Talat)
AMAN DA AMAN.
KINAMA ÜSTÜNE KINAMA.
Rezilin soysuzun biri Rauf Raif Denktaş'a bir kitapta hakaretler yapmış. Başta Serdar Denktaş olmak üzere ailesinden sert tepkiler geldiği sosyal medyaya düşmüş.
Aman da efendim aman da kimler kimler sıraya girmiş bu olayı protesto etmek için. En önemlisi de Rauf Denktaş'ın resmi yanına kendi resmini koyarak protesto yöntemi seçilmiş.
Peki bu kitap basılırken, basan, bu ülkede satılırken, satan, bu kitabın içeriğini mutlaka biliyordu. Neden suç duyurusunda bulunup yetkilileri uyarmadılar.
Reklamın iyisi kötüsü olmazmış derler.
Şimdi reklamlar.
(Hüseyin Cumaoğlu)
Muhalif milletvekilleri şans oyunları işletmelerini yerden yere vurmuşlardı. Birlik, eleştirileri yanıtladı. CİB yöneticilerinin söyledikleri haberlerde geniş olarak yer aldı. Şimdi söz sırası yeniden muhalif milletvekillerine gelmiş olmalı...
(Hasan Erçakıca)
Geçsin, bitsin, sönsün yangınlar Yarabbim.
Yangınlar çıktı gene bir sürü,
Farklı bölgelerde yangınlar.
Dokuz büyük orman yangını!
Karabük Eskişehir yangın devam ediyor.
Eskişehir'de on şehit, on dört yaralı.
Binlerce canlı telef oldu.
Allah yardım etsin hep.
Geçsin, bitsin, sönsün yangınlar Yarabbim.
***
Öte yandan, Güney Kıbrıs'ta Malya'da da yangın çıkmış,
Hep yayılmış Limasol'a Baf'a, on bir köy boşaltılmış.
Uluslararası yardım çağrısı yapılmış.
***
Bu arada, üç genç Belediye Başkanımız da Güney Kıbrıs'taki yangının söndürülmesi için yardıma hazır olduklarını bildirdiler, açıkladılar.
Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, Girne Belediye Başkan Murat Senkul ve Gönyeli Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu.
Yangın söndürmek için davet izin; yani Belediye Başkanlarımız bu açıklamaları yaparkenden, acaba doğrudan ekipleriyle--makineleriyle birlikte Güney Kıbrıs'a gidip yangın yerlerinde müdahaleye başlasalardı gibi gibi.
***
Yangınlar yangınlar. Boğaz'da Girne'ye doğru, Saint Hilarion kavşağını hemen da geçince, sol tarafta bir koruluk var. Limasol'da şehit düşen Şehit Mustafa Orhan Koruluğu.Onunla ilgili Orbay Deliceırmak'ın katkılarıyla, Mustafa Doğrusöz Anısına Mustafa Doğrusözle Bakanlık'ta on sayfalık bülten çıkarmıştık. Neyse, 27 Haziran, 1995 tarihinde Beşparmak Dağları'nda iki gün süren büyük yangın vardı.Şehit Mustafa Orhan Koruluğu da o zamanlar yakın geçmişte oluşturulmuştu.Büyük yangın Şehit Mustafa Orhan Koruluğu'nun yanına kadar gelmiş ve yangın durmuş. Koruluk yanmadı, hep oralar yandıydı.
***
Yangınlar yangınlar..
Geçsin, bitsin, sönsün yangınlar Yarabbim.
(Ferda Cambaz)



