Günaydın Arkadaşlarım. Dün Köyüme gidip geldim. Güzel Avtepeme. Yol boyunca Tanık olduğum tek şey; Tuzla’dan başlayarak, Ülkemin iğrenç bir Şantiyeye ve beton diyarına döndüğü gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmem oldu! Ne doğa ne orman ne nefes alacak alan kaldı.. Kedimizle birlikte ülkemizi de yok ediyoruz ve bu yok oluşun geri dönüşü yok!

(Eralp Şerifoğlu)

1985 yılında yedek subay celbinde askerlik hizmeti için Gülseren’e katıldım. Bölük komutanımız çok disiplinli bir yüzbaşı idi. Hatırlayanlar bilir İsmail Fındık. Ağustos sıcağında eğitim yaptırırken bizimle birlikte güneş altında dururdu. İştimaya toplandığımız zaman da bizlere nasihatlarda bulunurdu. Bir tanesi hala aklımda ve ben de gerektiğinde gençlere söylüyorum. Şunu söyledi “ dürtüklenen insan olmayın, yapmanız gereken görevinizi yapın, kimsenin sizi yapmanız için dürtüklemesine izin vermeyin. Dürtüklenen insan ONURSUZ insandır. Onurlu insanlar olun” demişti. Yaşıyorsa sıhhatte olsun, öldüyse Allah rahmet eylesin.

Sözü meclis başkanlığı seçimine getireceğim. Bu sorunu onurunuzla çözemediniz ve dürtüklenmek zorunda kaldınız. Biz halk olarak çok üzüldük ve bozulduk. Ya sizler?

(Ahmet Özant)

Trump, aşı karşıtı sağlıkla alakası olmayan adamı sağlık bakanı ilan etti, iklim değişikliği inkarcısı adamı enerjiden sorumlu bakan yaptı, siyonist adamı dışişleri bakanı atadı, Musk'a verimlilik bakanlığı gibi bir pozisyon uydurdu ki binlerce insanın işine son versin. Yani Batman filmlerindeki Penguin, Joker, Fiddler gibi karakterleri aratmayan bir kabine oluşturuyor! Hayatımızın bu bölümünde bunlara da şahit olacaktık. Bu ABD çok can yakacak gibi görünüyor. Bu tipler bölgemizi nasıl karıştıracaklar bakalım? Diğer taraftan Bidenopoulos da gider ayak Zelinski'yi mutlu etti. Uzun menzilli Amerikan füzelerini kullanma izni verdi. Rusya çıldırdı! Tansiyon bir o kadar daha arttı. Bakalım Trump buna karşı nasıl davranacak. Putin'le arası iyi ya!

(Mete Hatay)

POLİTİKA DEMOKRASİLERDE

ÇARE ÜRETME SANATIDIR

Çok tepkisel olmayın ve

hemen kızmayın!

Raydan çıkan treni,

CTP, Hükümet ortaklarının,

Mesajınız Var Mesajınız Var

Yüzüne vura vura,

Geri, rayına yerleştirmelerini sağlamıştır.

Bıraksa mıydı?

Yoksa,

Bazılarının dediği gibi,

Meclisi terk mi etseydi?

Sonra,

Anayasayı değiştirme önündeki,

34 milletvekili güvencesini,

Ara seçim yaparak,

Ele geçirmelerine,

Yolu mu açsaydı?

CTP doğru olanı yapmıştır.

(Ülker Fahri)

DÜŞÜNDÜRÜCÜ: Halkın ve ülkenin büyük kaybı olan 43 günlük Meclis krizi, Meclis Başkan Yardımcısı'nın ve Başkanlık Divanı üyelerinin yerlerini aynen koruyan bir seçimle en sonunda çözülebildi... Yani tüm mesele Milliyetçi kimliğiyle öne çıkan Zorlu Töre'nin başkanlık makamından gitmesi miydi?.. Yorumlara açık bir soru..

(Ahmet Tolgay)