Hasan KAHVECİOĞLU
Diğer Yazıları
21.03.2023 - İşgalin yakıcılığı ve kocaman bir bayrak…
14.03.2023 - İşte eşit ve egemen devlet: Hem tecavüze uğradı, hem de hapis yattı…
07.03.2023 - Bir deprem de Türkiye siyasetinde …
28.02.2023 - Osmanlı Sarayı’nda iki Osmanlı torunu…
21.02.2023 - Külliye’yi hastaneye dönüştürmeliyiz…
14.02.2023 - Depremin otoriter rejimle imtihanı…
31.01.2023 - Bu “adam”lara dur diyecek biri yok mu?
24.01.2023 - “Türk enosisi”nin ayak sesleri…
17.01.2023 - “Bu Müftü tam bir yobaza benziyor…”
10.01.2023 - “Hayat, iman ve cihad”çılar, eğitimi teslim alırken…
03.01.2023 - Hukukçu, dere tepe dümdüz gidiyor…
27.12.2022 - Yerel yönetimlerde asıl iş, şimdi başlıyor…
13.12.2022 - “İki devlet; Anastasiades’in katakullisidir.”
29.11.2022 - Harmancı’nın hızını kesmek, Lefkoşa’yı yeniden riske atmaktır…
22.11.2022 - Vay Sedat Bey vay…
15.11.2022 - “Türkümsü” devletler, bizi ancak “entite” olarak “gözlemci” yaptı…
08.11.2022 - Türk ve Rum çocukların bir araya gelmesinden neden korkuyorsunuz?
01.11.2022 - Kıbrıslı Türkler’in Avrupa’ya yakınlaşmasının Türkiye’ye ne zararı var?
25.10.2022 - Kızılyürek: “Kıbrıslı Türkler AP seçimlerine kitlesel olarak katılmalı…”
11.10.2022 - Kıbrıs’a yeni TC Büyükelçisi…
04.10.2022 - Yavru külliye: Bir sabah ansızın geldiler…
27.09.2022 - BM kürsüsünden, “BM kararlarına uymayın” çağrısı…
13.09.2022 - UBP, hiç bu kadar “zavallı” olmamıştı…
06.09.2022 - “Bir gece ansızın… Gelme istemem…”
30.08.2022 - Belediyeler, AKP’nin Kıbrıs’ta dördüncü darbesidir…
23.08.2022 - KKTC bütün dünyada bir “marka” olurken…
17.08.2022 - İşte tanınma: Külliyemiz, camilerimiz minarelerimiz…
09.08.2022 - Konya Spor Oyunları’nda gençlerimiz yok ama Bay Tatar tribünde olacak…
02.08.2022 - “Devlet” olamadık ama “korku imparatorluğu” olma yolunda ilerliyoruz…
26.07.2022 - Denktaş’ın bitmemiş “anıt mezarı” önünde atılan nutuklar…
19.07.2022 - 20 Temmuz 1974 ve “yalan rüzgârları”
12.07.2022 - ÇEKİN ELİNİZİ GEÇİŞ NOKTALARINDAN...
05.07.2022 - Tatar’ın içi boş önerileri “Vizyonsuzluğun” dik alası…
21.06.2022 - “Majesteleri” 101 yıl önceki “yasa”yla basını susturmak istiyor…
15.06.2022 - “Beyaz Ev” ve Çavuşoğlu’nun Provokatif Toplantısı…
07.06.2022 - Ülkemizdeki Nijeryalılar neden durmadan “intihar” ediyor?
31.05.2022 - Ersin Tatar, artık Kıbrıslı Türkler’e “yük” olmaya başladı…
24.05.2022 - İlhak protokolü mü, idam fermanı mı?
17.05.2022 - “Başkanlık sistemi”ne geçiş provaları mı?
10.05.2022 - AKP’ye “adam” beğendiremiyorlar…
05.05.2022 - “Altılı” Kıbrıs’ta AKP’nin yaptıklarına seyirci mi kalacak?
26.04.2022 - Tatar’ın AKP “korku”su, başımıza ne çoraplar ördü…
19.04.2022 - “Savaş kayıpları” kör milliyetçiliğinize kurban mı edilecek?
12.04.2022 - Victoria’nın jesti, Tatar’ın “züğürt tesellisi”
05.04.2022 - “Belediyeler” operasyonunda niyet ne?
29.03.2022 - Ucuz bira, pahalı süt “seküler” bir tercih miydi?
22.03.2022 - Saray’dan atılan gazeteci, kürsüde fırça yiyen doktor…
15.03.2022 - “Antalya Diplomasi Formu” ve KKTC’ye “diplomasi darbesi”
08.03.2022 - “Savaş”lar ve “korku”lar…
01.03.2022 - Ukrayna’nın işgali “ayrılıkçı devlet” tezlerini sildi süpürdü…
22.02.2022 - “Geççek mi?.. Ellere var da bize yoh mi?”
15.02.2022 - “Egemen eşit” olacaktık, “Kara para yıkama hamamı” olduk…
08.02.2022 - Bellapais’te kurşunlar, Girne’nin ortasında hesaplaşmalar…
01.02.2022 - “Kıbrıs Arkadaşlık Programı” ve 1000 Kıbrıslı genç…
18.01.2022 - Seçimleri “boykot” akıl kârı mı?
11.01.2022 - Ankara’nın üç korkulu inadı…
04.01.2022 - Türkiye’nin “normalleşme” girişimleri Kıbrıs’ı da kapsayacak mı?
28.12.2021 - Seçimleri “boykot” kimin işine yarayacak?
21.12.2021 - Ocak seçimlerinin ne tadı var ne de anlamı…
14.12.2021 - Yaktın bizi “kardeş” Ali…
07.12.2021 - SUCUOĞLU "FANATİZM"DE TATAR'I DA GEÇTİ... (YENİ BAŞBAKAN'IN "IRKÇILIK" KOKAN YASAKLAMALARI)
30.11.2021 - CHP’li Belediye Başkanlarının Kıbrıs’a toplu ziyareti, bir işe yarayacak mı?
23.11.2021 - Unutulan Onbeş Kasım: Geçitkale Boğaziçi Olayları
16.11.2021 - 38 yaşında bir bebek: KKTC, hâlâ sütten kesilmedi…
09.11.2021 - Artık buralarda yapılacak “seçimler”in bir anlamı kaldı mı?
02.11.2021 - UBP tabanının AKP’ye “demokratik” isyanı
26.10.2021 - Kızılyürek: “Kıbrıslı Türkler AB’den daha fazla talepkâr olmalı…”
19.10.2021 - Maraş; narsizmin tavan yaptığı harabe…
12.10.2021 - Son bir yılda başımıza neler geldi neler?
05.10.2021 - Memleket bu hallerde iken CTP “yerel seçimler”le mi uğraşacak?
28.09.2021 - Kıbrıs’ta sokak muhalefeti yerine, sokak tiyatrosu...
21.09.2021 - AKP’nin Kıbrıs’ta “2. seçim darbesi” giderek yaklaşıyor…
14.09.2021 - “Devlet madalyası”ndan Atatürk’ü söken Türk ile ders kitabından Atatürk’ü yırtan Rum…
07.09.2021 - Rauf Denktaş’ın anıt mezarını yıkalım mı?
31.08.2021 - Kıbrıslı Türklerin tarihini TC’li “yandaş tarihçiler” mi yazacak?
24.08.2021 - “Olmayan devlet”in aşısı da PCR’ı da kabul edilmiyor…
17.08.2021 - Elektriğe “hoyrat milliyetçilik” ve “anavatan yağcılığı” bulaştırılınca…
10.08.2021 - Türk tarafı “Digital Aşı Sertifikası” konusunda mızıkçılık yapıyor…
03.08.2021 - Lefkoşa’nın Kanlıderesi ve “Süt Babam”
27.07.2021 - Maraş; böğrümüze saplanan bir Osmanlı kasaturası gibi…
20.07.2021 - Erdoğan’ın “müjde”si korkutmuştu, ucuz atlattık…
13.07.2021 - Kıbrıs’ı bir “korku cehennemi”ne mi dönüştürmek istiyorsunuz?
06.07.2021 - AKP, Kıbrıs’ta “iki devlet” değil, birbirine düşürülmüş “iki cephe” yarattı…
29.06.2021 - Erdoğan, tüm tezlerinde “esnerken” Kıbrıs’ta neden şahinleşiyor?
22.06.2021 - CTP’nin"Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanı’nın Korunması Yasası"na ilişkin önerisi yeterli değil…
15.06.2021 - Kılıçdaroğlu Kıbrıs’a geldi… Erdoğan’ın “tez”lerini akladı ve gitti…
08.06.2021 - “İnsansız” Kıbrıs “İnsansız”ların Geçitkale’si…
01.06.2021 - 1974’ün Attila’sı… 1996’nın Attila’sı…
25.05.2021 - “Yüce Allah, o insanın kanını bize nasip etmedi…”
18.05.2021 - Pandemi, yalnızca “sağlığı” değil, “demokrasi”yi de yıkıp geçti…
11.05.2021 - Kıbrıs konusunda CHP uyumaya devam mı edecek?
04.05.2021 - Biz “Cenevre”yi Sokakta Bulmadık…
27.04.2021 - Cenevre’de Şapkadan Tavşancık Çıkar mı?
20.04.2021 - “Kuran Kursları” üzerinden 2023 Gizli Ajandası (mı?)
13.04.2021 - Dr. Fazıl Küçük’ün, 70 yıl önce “Yobaz Müftü”ye karşı savaşı…
06.04.2021 - TRT “Kıbrıs’ta Bir Zamanlar” Dizisi ile tarihi kirletiyor…
30.03.2021 - “Hellim” adını AB’ye Türkçe altın harflerle yazdırdı…
23.03.2021 - AKP başardı: Adım adım “Türk Enosisi”ne Doğru…
16.03.2021 - Muhafazakâr gençlerin İngilizce “aşk” ilanı “caiz” midir?
09.03.2021 - “Seni saraylarda yaşatacağım…”
02.03.2021 - Nisan sonu masaya “iki devlet”i koymak mümkün mü?
23.02.2021 - İtibar Suikastinin Kurbanları…
16.02.2021 - Bir uçak dolusu adam ve “entegrasyon”
09.02.2021 - “Mavi vatan”ın ileri karakolu…
02.02.2021 - Tatar: “What ever motherlandsays”
26.01.2021 - Aşınızı hangisinden yapalım?
19.01.2021 - İki barışsevmez siyasetçi ile üç gazeteci…
12.01.2021 - Devlet mevlet yok, vilayetle idare edin…
05.01.2021 - Sözcü’yü kapatın, Sağlar’ı da süründürün…
29.12.2020 - Doğal bir “hak” kapıkulu “ulufe”sine dönüşürken…
22.12.2020 - Hepsi anormal… Hepsi absürt…
15.12.2020 - “İrade”nin gaspına uzaktan mı bakacağız?
08.12.2020 - “Çözüm” istenci yüksek bir toplum mu? Yoksa, ümmetçi bir kalabalık mı?
01.12.2020 - Ersin Bey’in hayalleri biteceğe benzemiyor…
24.11.2020 - Şapkadan yeni güvercinler çıkar mı?
17.11.2020 - Benim de bir 15 Kasım’ım var…
10.11.2020 - Bu akşam demokrasi ve irade için yürüyoruz…
03.11.2020 - UBP; “acenta” olmayı kabul mu edecek?
27.10.2020 - Maraş; daha başımıza ne işler açacak?
21.10.2020 - Birilerinin kuyruğunda “maşrappa” olmak…
13.10.2020 - Aldınız mı mesajı “karışmacı” baylar?
06.10.2020 - Bir aday: Partizan, popülist, polemikçi…
29.09.2020 - “Kaos”a değil, “çözüm”e yürümek…
22.09.2020 - Denenmişin denenmişi: İki egemen devlet…
08.09.2020 - “Dergah, tezgah, ben her yere girerim…”
01.09.2020 - “Sedyeleri bu kış ovadan toplamayalım…”
25.08.2020 - “Otur beyaz, kalk beyaz…”
18.08.2020 - “Sayın Büyükelçi, bu arkadaşlarla bir konuşsan…”
11.08.2020 - Zırt pırt karar değiştirmekle olmuyor…
04.08.2020 - Erdoğan’ın Yunanistan’la “diyalog” girişimi, Akıncı’nın önerdiği şeydir
28.07.2020 - Cumhurbaşkanı’na “ölüm tehdidi”ni sulandırmak...
21.07.2020 - “Emekli” mi, “vur” abalıya…
14.07.2020 - “Kuru kalabalık” mıyız biz? Neden 51 günde bir raporu yazamadık?
07.07.2020 - Mahkeme korkusu ile “paşa paşa”
01.07.2020 - “Gözlerimizin içine baka baka yalan…”
23.06.2020 - Mahalle politikacısı…
16.06.2020 - “İhaleye fesat” suçu işlenmiştir…
10.06.2020 - Sayın Fuat Oktay'ı izlerken...
02.06.2020 - Yağmacı, talancı, vandal…
26.05.2020 - Bir “Üstat”; hile ile yönlendirme yapar mı?
12.05.2020 - Ey hamasetçiler… Türkiye sadece “para” demek değil…
05.05.2020 - “Tespihli kumarhane patronu ile iki Cumhurbaşkanı”
28.04.2020 - Sağlık, siyaset, hukuk; hepsi entübe…
21.04.2020 - Bana bir “devlet” lâzım… O da bu günlerde lâzım…
14.04.2020 - Corona üstünden kafatasçı hamaset…
07.04.2020 - “Harram olsun” dememek için…
31.03.2020 - Ölen ölsün, kalan sağlar bizimdir…
24.03.2020 - “Nerde be o Akıncı? Hilton be burası… Hilton…”
18.03.2020 - “Kriz yönetmek” böyle mi olur?
05.03.2020 - Anastasiadis bazılarının ekmeğine yağ sürüyor
25.02.2020 - Yerel siyasetçi; jurnalciliği bırak, DAÜ’den elini çek…
18.02.2020 - Maraş “show”unun figüranları…
11.02.2020 - Rum Enosisi’ni gömdük, Türk enosisi mi hortladı?
04.02.2020 - Akıncı, verdiği sözleri tuttu mu?
28.01.2020 - “Karen Fogg çocuğu” “O. çocuğu…”
22.01.2020 - “Dayanamıyoruz ve katlanamıyoruz…”
17.01.2020 - Dr. Küçük ve “küçük gomonist…”
14.01.2020 - Bu iş giderek “dilencilik” kıvamına ulaşıyor…
01.01.2020 - İHA hamaseti ve Turunçlu’daki kan…
24.12.2019 - 21 Aralık 1963… Göç ve göçmenlik…
17.12.2019 - Sıtma ve talasemi onurumuz… “Has bin Allah ve nimel vekil”
10.12.2019 - KIBTEK monopolü, ELSEN statükosu…
03.12.2019 - Bu beş ay çok çetin geçecek…
19.11.2019 - Rauf Bey’e mektup yazdım…
12.11.2019 - “Aldırma gönül aldırma…”
05.11.2019 - “Paradigma”nız batsın…
29.10.2019 - Biz bu “Cumhuriyet”i çok sevmiştik…
22.10.2019 - Hiçbir Cumhurbaşkanı, hiçbir Cumhurbaşkanı’na…
15.10.2019 - Kedi kuyruğuna maşrappa olanlar…
08.10.2019 - Vay Saffet Paşa… Vay Karatheodori Paşa vay… (2)
01.10.2019 - Vay Saffet Paşa… Vay Karatori Paşa…
24.09.2019 - Ankara’da “Jurnalcilik” ya da “gammazcılık”...
17.09.2019 - Karpaz’da bir kahve toplantısı…
10.09.2019 - Bizdik… Kendimiz… Kimliğimiz… Bravo… Bravo… Bravo…
27.08.2019 - 750 milyonu, 750 takla atarak alacaksa…
20.08.2019 - Yaşar usta "ölü gözünden yaş" bekliyor
13.08.2019 - Guterres, işin özünü anladı galiba…
06.08.2019 - “Bulaştırma Bakanlığı” idi “Yamalama Bakanlığı” oldu…
30.07.2019 - Bu kadarı da çok fazla…
23.07.2019 - Örselemeyin çocuklarımızı…
16.07.2019 - UBP-HP’nin mobil hırsızlığı…
09.07.2019 - “Kıbrıs İslam Özerk Cemahiriyesi”
02.07.2019 - Maraş’ı açacağınıza, Denktaş’ın anıt mezarını açınız…
25.06.2019 - Laurel ile Hardy ve üç kafanın karışıklığı…
18.06.2019 - Bulaştırma Bakanı’nın “aile bağları”
05.06.2019 - Doğuş Derya’dan ayrılıkçı hayalperestlere harika bir ders
28.05.2019 - Hameset, farfara ve “çifte çavuşlar”
21.05.2019 - “Oliki Kipros” ve Prof. Kızılyürek
07.05.2019 - Bu bir sıra dayağı gibi... Falakadan farkı yok...
30.04.2019 - Akıncı’nın yeşil yeşil günahları…
23.04.2019 - Bir buket çiçek al, Polis Müdürü’ne git… Yok yaa…
16.04.2019 - Dört başı mamur mu? Dört başlı canavar mı?
09.04.2019 - Çirkin bir foto montaj ve Şener Levent
02.04.2019 - Kıb-Tek’i atın çamaşır makinesine…
26.03.2019 - Hüzün ana ve çocukları…
19.03.2019 - Yasaklı kitap… Kelepçe… Zafer işareti…
12.03.2019 - İki devletli olmak güzeldir...
05.03.2019 - Bizim “devlet”e devlet diyenler onbinde dört…
26.02.2019 - Söz Verdi, Oyları aldı, şimdi de cırladı…
19.02.2019 - Ağza her geleni, her yerde söylemek sendikacılık mı?
12.02.2019 - Zeki Çeler ezber bozuyor
05.02.2019 - Yağdır Mevlam akıl
29.01.2019 - Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu; geldi, kafaları daha da karıştırdı ve gitti…
22.01.2019 - “Kamu” maliyesini ayakta tutan “özel”in emekçileri…
15.01.2019 - Kurtulmak yok tek başına (2)
08.01.2019 - BENİM VİCDANIM TAM TERSİNİ SÖYLÜYOR: KURTULMAK YOK TEK BAŞINA
01.01.2019 - 2019’dan istemediklerim…
25.12.2018 - Gözü “toplum”a değil de “kitle”ye odaklı solculuk…
18.12.2018 - Büyükelçi Asaf İnhan’dan yediğimiz fırça…
11.12.2018 - Tespitler doğru… O halde şimdi haydi icraata…
04.12.2018 - Ne Anastasiades; ne Çavuşoğlu…
27.11.2018 - Ne güzeldi öğretmen olmak…
20.11.2018 - 15 Kasım Felaketi…
13.11.2018 - Bulaştırma Bakanı yasaklara ve cezalara aklını taktı
30.10.2018 - 22. Bölük Efsanesi...
23.10.2018 - Arıklı “Çavuşoğlu-Özersay” muhabbetini çok kıskandı…
16.10.2018 - Akıncı’yı “dışlamak” Kıbrıslı Türkleri dışlamaktır…
10.10.2018 - Bu “devletçik” hepimize lâzım…
25.09.2018 - Okullar, kantinler, tuvalet kağıdı ve parasız eğitim
18.09.2018 - Sivil market mi, askeri kantin mi?
11.09.2018 - Hayvancıya “pozitif ayırımcılık” Doğru mu?
04.09.2018 - Ankara “tasarruf” ve “reform” isterse, “bu bize uyar” diyebilecek miyiz?
28.08.2018 - Altında kalanın boynu kopsun…
14.08.2018 - Haçanabir dökecen o betonu…
31.07.2018 - 10 Soruda “hal-i pürmellal”imiz…
24.07.2018 - Aslan ve de kaplan medyamız…
18.07.2018 - HASDER’in muhteşem şöleni…
10.07.2018 - Slogan “solcu”ları ve “istemezük” çığlıkları…
09.07.2018 - Yakın Doğu İlkokulu’nun Kitapları…
26.06.2018 - Yerel dünyamız çok yerel…
19.06.2018 - Kapısına derhal kilit vurulmalıydı…
12.06.2018 - Belediyeler: Popülizmin bataklıkları…
05.06.2018 - 51 yıl önceydi:Lefkoşa’dan “Nazım” geçti…
29.05.2018 - Mardinli Veysi ile Şehmuz’un rekabeti…
22.05.2018 - Yolları kirleten belediyeler ve Bulaştırma Bakanlığı…
15.05.2018 - Yalaşık bulaşık belediyeler…
08.05.2018 - Çerçeveci Guterres’in önüne cillenen top…
24.04.2018 - Vay Sayın Bakan vay...
18.04.2018 - Özgürgün’ün Yediyüz bin ton ağırlığındaki “saygı”sı…
10.04.2018 - “Müşavir” olamayan PR’cı gazeteciler…
03.04.2018 - Moral bozucu absürd maskaralıklar…
27.03.2018 - Dörtlünün kucağındaki “dörtlü mezar” Ne olacak? Ya madalyalar…
20.03.2018 - Çanakkale ile Afrin “kombine” olur mu?
06.03.2018 - 22 kaçakçılık dosyasından, 48 yolsuzluk dosyasına…
27.02.2018 - “Dörtlü” gözünü “dört” açmalıdır…
20.02.2018 - Osmanlı Tokadı…
13.02.2018 - YDP ve Arıklı “marjinal”leşmek mi istiyor?
06.02.2018 - Özgürgün’ün “delitoy”luğu, Dörtlünün ağırbaşlılığı, Burcu’nun “yetti gayri”si…
30.01.2018 - Akıncı’nın “Şiddet” karşısındaki net tavrı…
23.01.2018 - Arfin ve Kıbrıs…
16.01.2018 - Dr. Küçük ve “küçük gomonist…”
09.01.2018 - Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete…
02.01.2018 - Hiç denemedik: Bir “sol koalisyon” nasıl olur?
26.12.2017 - Aslolan “çözüm”dür…
19.12.2017 - Sizi gidi şaklabanlar…
12.12.2017 - “Tek başına iktidar olacağız…”
05.12.2017 - Yeni “Belediyeler Yasası” yurttaşın boğazına basacak…
28.11.2017 - Çarşafı serdik çayıra, Mevlam kayıra…
21.11.2017 - ÇARŞAF LİSTE, ÇORBA PARTİLER…
14.11.2017 - Sevgilim Pomp; diyabet ve insülin…
07.11.2017 - İzzet-Rıza Yalın ve gazetecilik
24.10.2017 - 100 bin öğrenci sevincimiz değil, korkumuz oluyor…
17.10.2017 - Harid Fedai ve Kıbrıslı Şair Kenzi…
10.10.2017 - UBP’nin en büyük “trabıl”ı: Tahsin Bey…
03.10.2017 - Nijeryalılar düşüp düşüp ölüyor…
26.09.2017 - BRT’nin Anastasiades hayranlığı…
19.09.2017 - Allah senden razı olsun Kemal Dürüst…
12.09.2017 - Akıncı’dan üç konuda ciddi “tavır”lar…
05.09.2017 - “Bayraktar”lı günler ve Dr. Mirata…
29.08.2017 - Gelme Eylül gelme… Korkuyorum…
22.08.2017 - İlahiyat Koleji ve dini bağnazlık…
08.08.2017 - “Öğretmen Akademisi”nin miadı doldu…
01.08.2017 - Şeriat mayonu (haşema) al da gel…
25.07.2017 - Lefkoşa’nın ortasında bir “hapishane…”
18.07.2017 - Küçük Hasan’ın “çiş”i…
04.07.2017 - Omorfo kahramanları…
28.06.2017 - It’s now or never…
20.06.2017 - Terbiyesiz” mi haklı? Yoksa “ahlaksız” mı?
13.06.2017 - Gece gündüz demeden havlıyorlar…
06.06.2017 - Nidai-Püsküllü-Girne-Pislik…
23.05.2017 - Tassos’laşan Anastasiadesile buraya kadar…
16.05.2017 - Yaşar ile Kosta taşları yerinden oynattı…
02.05.2017 - Lefkoşa’nın çınarları: Hollywood Eşref…
25.04.2017 - “Törenime dokunma…”
11.04.2017 - Zet Kemal… Zet Serdar… Zet Hüseyin…
28.03.2017 - UBP-DP darbesi: Üniversitelerimiz siyasetçiye emanet…
14.03.2017 - Grassocular, yağdanlıklar, kuklalar…
07.03.2017 - Başkentin utancı: Sanayi Bölgesi…
28.02.2017 - İkiniz de haklısınız…
14.02.2017 - Türk ELAMCI’lar ne kadar da sevindiler…
07.02.2017 - Üç tane çok ciddi “vukuat”…
31.01.2017 - Mahallemizin politikacısı
17.01.2017 - Ah harita… Vah harita…
08.12.2015 - Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar…
08.09.2015 - Mülk kapişarisi ve hakyiyiciler…
18.08.2015 - 'Biz neymişiz be abi…'
11.08.2015 - Mülkiyet ve 'Tedriç kanunu'…
07.07.2015 - Evdim Nere?… Girne nere?…
27.06.2015 - 'Öğretmen Akademisi' neden kapatılmasın?
18.06.2015 - 48 yıl önceydi: Akın gazetesi ve Kemal Akıncı…
24.04.2015 - Zeytindalı' bu kez yeşerecek…
24.04.2015 - Eski Müsteşar, partili gazeteci, genç vekil ve Talat'ın kurşunları…
Okunma 14 Mart 2023, 14:59
Avukat Mine Atlı, televizyon ekranında büyük bir infial içinde adeta çığlık atıyor…
Bir İngiliz turist kadının, tatil için bulunduğu ülkemizde başına gelenleri dehşet içinde anlatıyor…
İngiliz kadın, kısa bir süre önce tecavüze uğradığını ileri sürerek Girne Polisi’ne başvuruyor…
Orada saatlerce bekletiliyor. Adeta “suçlu” muamelesi görüyor… Şikâyeti alınmıyor…
Avukatı aracılığı ile uzun çabalardan sonra polise ifade vermeyi başarıyor ancak bu kez telefonuna el konmak isteniyor.
Mahkeme kararı olmadan telefonunu polise vermek istemiyor…
Ancak, barikatta güneye geçerken, polis telefonunu teslim etmesini talep ediyor. Kadın buna mukavemet ediyor. Sinirlenen polis “Polisi darp, görevden men” suçlamasıyla kadını gözaltına alıyor.
Arkasından Savcılık, tecavüze uğradığını iddia eden “şikayetçi” İngiliz kadını, “hükümsüz tutuklu” olarak 3 aya kadar hapse gönderilmesi talebiyle mahkemeye çıkarıyor…
Kadın Yargıç, İngiliz kadını “hükümsüz tutuklu” olarak bir hafta hapse gönderiyor…
Mahkemede “Polisi görevden men” suçunu kabul etmezse, burada kalması, yargılanmanın sonucunu beklemesi gerekecek… Belki de tutuklu yargılanacak…
Bu da, ülkesine dönememesi, işini kaybetmesi gibi sonuçlar doğuracak…
Kadın sonunda, kendisine isnat edilen “suç”u kabul ederek, kesilen para cezasını ödüyor ve ülkemizden ayrılıyor…
“Bütün bunlar gerçek olamaz” diyorum…
“Benim ülkem hangi ara bu durumlara düştü…” diye kendi kendimi yiyorum…
Programın sunucusu da hayretler içinde adeta feryat ediyor…
Bu “acı verici gerçekleri” haykıran Mine Atlı, öyle “sıradan” bir avukat değil…
Özellikle “kadına yönelik şiddet” konularında uzmanlaşmış, uluslararası tecrübeleri olan, cinsiyet eşitliğine ve kadının siyasetteki rolünün artırılmasına öncelik tanıyan bir dünya görüşüne sahip…
Ayrıca, “siyasal kişiliği” de var…
Halen, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin Genel Başkanlığını sürdürüyor…
Ancak konumuz bu değil…
Ekranda ıkıla sıkla İngiliz kadının poliste başına gelenleri anlatırken bazı detayları bilerek atlaması, konuya ciddi bir “hassasiyet” gösterdiğini ve kimsenin “itibarına” halel gelmesini istemediğini gösteriyor…
Şunları söylüyor:
“Bir İngiliz kadın, turist olarak ülkemize geliyor. Kaldığı otelde ilişkiye girdiği otel çalışanı kendisine tecavüz ediyor. Kadın, bu kişiyi şikayet etmek amacıyla Girne Polisi Adli Şubesi’ne gidiyor. Ancak orada İngilizce bilen yok. Tercüman da yok. Kadın saatlerce orada bekletiliyor. Bir kadın polise başına gelenleri anlatmak istiyor, bu da mümkün olmuyor. Kadının şikayeti alınmıyor.
Kadın daha sonra avukatı ile birlikte yeniden Girne’de polise başvuruyor. Avukatıyla birlikte saatlerce tercümanın gelmesini bekliyorlar. Bir de bakıyorlar ki tercüman diye bir öğrenci geliyor. Profesyonel tercüman değil. Polisle sözleşmesi olan biri değil. Orada şikayetçi olamayınca Merkez’e gidiyorlar. Birkaç kez gidip geldikten sonra bir ifade alınması sağlanıyor. Ancak burada da ifade alındıktan sonra görevli Amir, kadının telefonuna el konulmasını emrediyor. Kadın, “ben bu ülkede yabancıyım. Ona ihtiyacım var. Telefonumu vermek istemiyorum” diyerek itiraz ediyor ve avukatı ile birlikte bunu kayda geçirerek polisten ayrılıyor. Kadın barikatta durdurulur, telefonuna el konulur. Telefonundaki gerekli numaraları bir kağıda yazmasına ve telefonu polise teslim etmesine izin verilir. Bu süreçte polis sinirlenir. İngiliz turist kadın “polisi görevden men” suçlamasıyla gözaltına alınır.
Kadın, hükümsüz tutuklu olarak bir hafta merkezi cezaevinde kalır.
Ancak ülkesine dönebilmek için işlemediği bir suçu kabul etmek zorunda kalır. Uğradığı tecavüz yanına kalır ve bu ülkeden gider.”
Tabii Mine Atlı, üç ayrı tv programında bu olayı gündeme getiriyor…
Bir tanesi, kaydettiği programı yayımlamaktan vazgeçiyor…
“Yeni Bakış” gazetesi ise, bu rezilliği manşetine taşıyor…
Arkasından polis açıklama yapmakta gecikmiyor…
Diyor ki: “Polisimiz, ülkemize gelen tüm yabancılara karşı son derece hassas ve titiz davranmaktadır.” Kadına karşı işlenen suçlar dahil olmak üzere, diğer tüm suçlara karşı sıfır tolerans ilkesi ile hareket ettiğimizin ve edeceğimizin bilinmesini isteriz.”
Tabii bunlar “içi boş” laflar…
Bu olayda, polisin bir yabancı turist kadının “şikâyet”ine yönelik, başlangıçta umursamazlık içeren davranışı, konuyu ele alış biçimi, kadının poliste muhatap olduğu muamele, sonradan “mağdur”un “suçlu”ya dönüşmesi sürecini iyi yönetememesi hiç de affedilebilir değildir…
“Egemen devletiz” diye nara atan siyasetçiler, bu olayın Savcılık ve mahkeme aşamalarını didik didik ederek “devlet”in insan hakları bakımından gösterdiği “ceberrut” tavrı sorgulamalıdırlar.
Bu olayda bu “devlet”in kurumları, insan hakları bakımından en hafif deyimiyle ciddi bir “zafiyet” göstermiştir. Kendi “itibar”larına gölge düşürmüştür.
Avukat Mine Atlı, çok ciddi bir cesaret ve hassasiyet örneği göstererek konuyu kamuoyuna taşımıştır. Dilerim medya, insan halkları dernekleri, hatta Turizm Bakanlığı bu rezillik karşısında susmaz, dünyaya rezil olmamızı içlerine sindirmez.