Ayaklı Gazete

Sosyal Medyanın Sesi

Abone Ol

Düşünüyorum da bizim bazı siyasilerimiz yasa hazırlama engelli demekten kendimi alamıyorum. Bir zamanlar borcu olan bir kişi borç ile ilgisi olmayan birisinin arabasını kullanırsa, veya anne ve babası dahil birinin evinde görülürse arabaya el konulur o eve de haciz getirilir diye yasa hazırlayıp meclisten de geçirilmişti. Bağır çağır o yasa tozlu raflara kaldırıldı. Şimdi hazırlanan yasada 20-25 sene evvel aldığınız kredi için savunma hakkı bile ispat etme durumuna bile izin verilmeden bankadaki maaşınız ve birikiminize el konuyor. Hani tebliğ Hukukun birincil esası olandı. Hani savunma hakkı. 20 25 sene evvel alınan krediler bankalara gönderilen tebliğler ile maaşlara el konuyor. Peki ödendiği öne sürülen kredi ile ilgili bankalarda el konulan maaşlar olmayınca insanların çocukları ile ne yiyecek ne içecek. Yasa ile insanları açlığa mahkum ediyorsunuz. Çağırın mahkemeye ödediğini iddia ediyorsa savunma hakkı verin. Bana sosyal sigortalar ile iki bankadan bildirim gelmişti. İspatını yaptım özür dilenerek geri çekildi. Ama şimdi yasa genişletilerek o savunma hakkı da insanların elinden alındı. Vallahi MUZ Cumhuriyeti bile olamıyoruz. Uluslararası hukuk dışında yaşam gittikçe kötüleşiyor Çekin fişi bitirin işi diyeceğim ama!...

(Taner Ulutaş)

Ben size seçime kadar bol fıkra anlatırım.

Üzerimizde F- 35 ler. Güneyde F- 16 uçarken, bunları görmeyen,

AB bırakın, Ürdüne ve Şingapura Hellim ihracatımızı engelleyen, binlerce çalışanımızı aç bırakmaya ugraşan, Hristodolidisi tanıyamayan VE,

Amerikan Dış İşleri Bakanı

" FEDERASYON " demiş diye sevinenlere ben meram anlatamam.

(Yücel Dolmacı)

GHUKUK, DEMOKRASİ, BEKA

Hükümet partileri Meclis’e “Federasyon çözüm arayışlarına asla onay verilmeyecektir” ifadesinin yer aldığı bir karar önerisi sundu.

KKTC Anayasası, kendisine ekli Bağımsızlık Bildirisi ve Geçici 4’üncü maddesi yoluyla federasyonu güçlü ve meşru bir çözüm modeli seçeneği olarak kodlamaktadır.

Anayasa, federasyonu emretmemektedir fakat güçlü referanslarla işaret etmektedir. Durum buyken, “Asla ve katiyen” diyen kararlarla federasyonu siyasal seçenek olmaktan çıkarma girişimi Anayasaya aykırı değil mi?

Anayasanın bile atıf yaptığı (hatta atıf yapmaya değer gördüğü tek model olan) bir seçeneği kim nasıl yasaklayabilir?

Anayasanın açıkça yasakladığı tek bir model var: Başka devletle birleşme yani ilhak. Toplumsal irade eğer federasyonu da tehdit saysaydı onu da yasaklardı.

Anayasa, KTFD Meclisinin, federasyona da atıf yapan 50 sayılı kararını “bu Anayasa kurallarına aykırı olmadığı ölçüde yürürlükte kalır” diyerek sabitlemişken; söz konusu öneri “Anlaşma, Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu görüşlerin dikkate alınması ile mümkün olabilir” diyecek kadar ileri gitmektedir. Tatar’ın kelamı, Anayasanın da mı üstünde değerlendiriliyor?

Bu konuda hukukçuların etraflı değerlendirmesine ihtiyaç olduğu çok açık.

Hukuki açıdan tartışmalı olan önerinin, elbette siyasal boyutunun da konuşulması gerek. İki devlet ve (Anayasaya açıkça aykırı olduğu halde) ilhak gibi modeller rahatlıkla telaffuz edilebiliyorken, federasyonu siyasal seçenek olmaktan çıkarmak hangi demokratik anlayışa sığar?

Konu, seçim kampanyası tantanasında görmezden gelinemeyecek ve geçiştirilemeyecek kadar önemli. Hukuk, demokrasi ve o moda sözcükle söylersek “beka” meselesi…

(Gürdal Hüdaoğlu)

Yaaaa!

2010 yılında komaya giren ve yeni uyanan vatandaş zamanında ev almak için biriktirdiği para ile günümüzde sadece klozet takımı alabileceğini öğrenince sinir krizi geçirip yeniden komaya girdi!

(Eralp Şerifoğlu)