Gerçekten kime acıyacağımı kime üzüleceğimi bilemiyorum.
Mehmetçik Büyükkonuk Belediyesinin isçileri 3 gün önce yol kenarlarında atılan çöpleri 42 derece sıcak altında tek tek toplamış poşetlere koymuş.
3 gün sonra baktım yine ayni pislikler yollara atılmış. Kola tenekeleri su şişeleri bira şişeleri.
O işçilerin sıcak altında top topladıkları emeklerine mi acıyayım yoksa onların bu emeklerini hiçe sayıp yine kirletmeye devam edenlere mi üzüleyim.
Yok kabul belediye ve isçiler görevlerini yapıyor acımayım.
Size bize üzüleyim. Cehaletin en açık örneği olan doğa ve çevreyi katledecek kirletecek kadar basit bir yaşamı tercih ettiğimiz için. Yüzde yüz okur yazar olmak değil mesele. Yüzde yüz temiz çevre temiz toplum olabilmektir.
(Hüseyin Cumaoğlu)
“KKTC yurttaşlığı”nın ne özelliği var bu dünyada?
Barikattan öteye geçtiniz mi ya da adanın sınırlarını aştınız mı, ne işe yarıyor?
Kim bakıyor yüzüne?
Ama ada yarısında…
Yani bu talan düzeninde işe yarıyor.
“Ben de seçmenim” diyorsunuz.
“Benim de bir oyum var.”
İşte o zaman paylaşıma ortak oluyorsunuz…
İstihdama… Arsaya… Krediye…Taksi iznine, noterlik iznine, benzin istasyonu iznine, noterlik iznine… Tabancaya hatta…
“KKTC düzeni”ne dair ne kadar yağma varsa; sırasız, kritersiz, tanımsız, “sana da verelim” denen ne varsa, ortaklık ediyorsunuz dünyanın yüzüne bakmadığı bu yurttaşlık sayesinde…
İnsanların bir başkasını ezerek, sömürerek, umursamayarak, gözetmeyerek ayakta kaldığı bu vahşiliğin içinde kalıyorsunuz yurttaşlıkla… Gün geliyor, bir başkası da sizin sırtınıza basıyor sonra…
(Cenk Mutluyakalı)
Saçmalıyorsunuz!
Küçücük ülkede ‘güvenlik’ gerekçe gösterilerek yüzlerce insana tabanca izni veriliyor.
Bu durumu savunmak için de ortaya saçma gerekçeler atılıyor
Memleketin başındaki şebeke hükümetin bakanları, milletvekilleri söz konusu tabanca izinlerine yönelik sıraladıkları güzellemeleri buraya yazacak değilim elbet...
Ancak!
Bu denli savunmanızın nedeni nedir?
Birileri ticari amaçlı tabanca satma işine girdi ve siz de ortak mısınız ki bu denli savunmaya geçtiniz...?
Tabanca izinlerini küçücük, büyütülmeyecek bir olay gibi gösterme çabanız nedir?
Nedir bu güzellemelerin altında yatan sebep?
Halkın Partisi olarak yaklaşık 4 ay önce Üstel'e sorduğumuz sorularda hangi gerekçelerle, kimlere bu izinlerin verildiği sormuş ancak cevap alamamıştık.
O zaman da, bugün de sorduğumuz sorulara cevap veremiyor olmanız, kriterlere uymadığınızı ve bir şeyleri gizliyor olduğunuzu doğruluyor, şüpheleri daha da artırıyorsunuz.
Ülkedeki güvenliği ve huzuru artıracak yöntemler bellidir. Bunun için sokaklardaki silah sayısını artırmak değil, gerekli tedbirleri almaktır
Ülkeye giriş çıkışları kontrol eder, daha önce yazdığım ve başlattığımız ancak yarım yaklan Türkiye ile Sicil Paylaşımı Projesini hayata geçirir, ülke güvenliğini sağlama adımını kapılardan başlayarak atarsınız.
Polisimizde kadro eksiği varsa tamamlar, gerekli ihtiyaçlarını giderirsiniz.
Ülkedeki bireysel silahlanmayı değil artırmak, olanı da azaltmak şarttır!
Aksi durumda istenmeyen sonuçların yaşanması kaçınılmaz olacaktır
(Aral Moral)
Hükümet seçim yasaklarına iki gün kala verdiği kıyak kararları şimdi iptal etmiş. Ama kusura bakmayın, seçim yasakları başladıktan sonra, yasaklardan önce alınan bu kararlar nasıl oluyor da iptal ediliyor? Herhangi bir tayin, terfi gibi bunların iptali de seçim yasaklarına girmez mi? Yüksek Seçim Kuruluna ihbar ediyorum..
(Mete Hatay)




