Ayaklı Gazete

Sosyal Medyanın Sesi

Abone Ol

Atatürk Öğretmen Akademisi gibi köklü bir kurumda dört yıl boyunca büyük emekler vererek eğitim aldık.

Bu süreç boyunca bizlere, sınavı geçmemiz ve diploma ortalamamıza göre sıralamaya girmemiz halinde kadrolu olarak atanacağımız söylendi. Biz de bu inançla çabaladık, sınavlara hazırlandık.

Ancak bu yıl sınava sadece aylar kala, sistem değişti. Diploma ortalamalarının dikkate alınmaması ve şimdi de seçim yasakları gerekçe gösterilerek geçici görevlendirme yoluna gidilmesi bizleri hem şaşırttı hem de derinden üzdü. Yine de biz, farkımızı ortaya koyarak diploma ortalamaları göz önünde bulundurulmadan da sınavları başarıyla tamamladık ve kadrolu öğretmenliğe hak kazandık.

Bizler, akademide yıllar boyunca donanımlı bir şekilde yetiştirildik. Sınavı geçtik, gerekli tüm koşulları sağladık. Ancak kadrolu atama beklerken geçici statüyle göreve başlamak, hem emeğimizin karşılığını alamamak hem de sürece olan güvenimizin zedelenmesi anlamına geliyor.

Eğitim gibi bir ülkenin geleceğini şekillendiren bir alanda yaşanan bu belirsizlik, sadece biz öğretmen adaylarını değil, öğrencilerimizi ve eğitim sisteminin bütününü olumsuz etkiliyor.

Tek isteğimiz; adil ve şeffaf bir sürecin işletilmesidir.

(İmge Tezel)

GÜNGÖR'DE SESSİZLİK...

Uzun yıllardır Kuzey Kıbrıs’ın çevresel kamburlarından biri olarak gösterilen Güngör Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi, bugünlerde sessiz ama dikkat çekici bir değişim içinde. Fakat bu dönüşümün resmi süreci hangi aşamada, henüz kimse bilmiyor.

(Melihat Haksız)

Kıbrıslı Rum mallarını ticari amaçla satmak, kimi için haram, kimi için helal olunca…

Bu da samimi değil.

En azından tutarsız.

Bir kişinin malını, onun bilgisi ya da onayı olmadan satamazsınız.

Bu kadar açık!

Mülkiyet meselesine yandaşlık ya da karşıtlık üzerinden değil, ilkesel bir yerden bakmalıyız.

Çünkü bu meselenin temize çıkmasının tek yolu, uluslararası toplumun onaylayacağı bir çözüm ya da uzlaşıdır.

Ya malın gerçek sahibiyle uzlaşacaksınız ya da bir ömür bu riski, bu yükü, bu ayıbı, bu belirsizliği sırtınızda taşıyacaksınız.

Hem bu düzene isyan, hem bu düzenle yerine göre uyumlaşma da en önemli çelişkidir.

(Cenk Mutluyakalı)

SAHTE ÜNİVERSİTE DİPLOMASI

Türkiye’de ortaya çıkan sahte diploma skandalı beni hiç şaşırtmadı.

Hele de K.K.T.C de aylar önce patlayan skandaldan sonra. Neticede Burası orasının alt kümesi.

Aslında, yaşananlar kimseye sürpriz gelmemeli. Zira aklı selim insanlar yıllar öncesinden bu kadar çok üniversitenin çok kolay açılmasının sonuçları hakkında uyarmıştı.

Üniversite sayısının artmasının kaliteyi düşüreceği ana konuydu. Netice olarak kalite öyle bir düştü ki iş sahtekarlığa kadar vardı.

Yeni açılan bazı kalitesiz okullar çoğalarak, iyi olanlarında şartlara uyup, bilimsellikten uzaklaşmalarına adeta ticarethanelere dönüşmelerine neden oldular.

Ortalık Profesör Doçent doldu. Öğrencinin okula girmesi de mezun olması da kolaylaştı. Çita giderek düştü. Yetmedi. Sahteleri de türedi.

Yazık oldu…

(Bülent Dizdarlı)