Ayaklı Gazete

Sosyal Medyanın Sesi

Abone Ol

MÜLKİYET SORUNU ÇÖZÜMÜNDE ORTAK KOMİTE :

Kudret beyin önerisi sorunun çözümünde, mantıklı ve tarafsız bir çözüm şeklidir. Prensipde bende katılırım.

Ancak işin prosedürünü düşündüğümüzde bazı sorular akla gelir.

1974 de:

120 000 Rum Kuzeyden. Güneye,

70 000 Türk Güneyden kuzeye geçti.

Kuzey Koçan formuluyle sahiplendirdi ve birçok mal belki 3 defa el değisti.

Güney, istimlak ettim ,kiraladım diyerek sahiplendirdi ne kira ödedi, ne istimlak parası.

Bir de Kıbrıs dışından gelip mülk sahibi olanlar var.

Sonuçta en az. 60 000 dosyanın KOMİTEDE incelenmesi gerekecek.

Bu incelemede, tapu, mahkeme kararları, mali konular kapsamda olacaktır.

Komisyon iyi bir ihtimalle günde 5 dosya sonuçlandırsa,

Yılda : 250 gün X 5. : 1250 dosya yılda yapacaktır.

60000 dosya : 1250. dosya / yıl

En az 40 yıl ister.

Birde komisyon kararlarına itiraz edenler, mahkemeye, ki hangi mahkemeye gidecek, giderlerse bir çok dosya 50 - 60 yılda sonuçlanacak.

Mahkemeyi dışta tutar ve Komisyon üzerinde bir ARBİTRATİON kurulu kurulsa bile, süre belki on yıl kısalır.

Bu süre içinde , sonuç alınana kadar ekonomik aktiviteler duracak mı?

Birçok mal Bankalarda ipotek, Bankalarda devrede olacak. Sonuç alınana kadar hangi Banka dayanabilir.

Çözüm, çok sayıda komisyon kurmak. Bu da pek kolay olmayacak.

Konunun baştan detayları ile belirlenmesi gerekir.

(Yücel Dolmacı)

Kumarhane lobisi yalnızca güçlü değil…

Aynı zamanda örgütlü, stratejik ve derin…

Siyasilerle iç içe...

“Ulusal takımı” hangi yöntemle etkileyeceğini iyi biliyor.

Devletin tepesine çökmüş o çürük mutabakat, casinoları adeta bağrına basıyor.

Hele bir de seçim varsa kapıda…

Kasa açılıyor, kıyak başlıyor, iznin arkası kesilmiyor…

Hem dindar, hem kumarbaz bunlar!

(Cenk Mutluyakalı)

İtiraf ve özür

Affedin çocuklarım, siyahı, sarısı beyazı. Müslümanı, hristıyanı, ortodoksu, protestanı ve niceleri. Türk Ruma İngiliz, Arap ve diğerleri özür dilerim. Düşünmedim hem de hiç düşünemedim.

Silahları yapıp satmak için yarattığım savaşlarda sizlerin yuvasız , anasız, babasız, kardeşsiz okulsuz kalacağınızı savaşlarda öleceğinizi düşünmedim.

Affedin çocuklar oyun bahçeniz olan dünyanızı nükleer ve kimyasallarla kirlettiğim de de siz aklıma hiç düşmediniz.

Size mutlu bir gelecek bırakamadığım için suçluyum. Hem de prangaya vurulacak kadar suçluyum.

El ele verin omuz omuza dimdik durun dünyaya sahip çıkın. Bizden bir halt olmaz. Bizden adam olmaz size yar olmaz. Yeni dünyayı sevginizle yeniden yaratmanız dileğinden başka elimden birşey gelmediğini acizlik ve çaresizlik içinde anlıyorum.

(Hüseyin Cumaoğlu)

KKTC Akdeniz'in dünyaya açılan tarım kapısı olacak dediğinde biz yanlış anladık ! Zannettiydik ki tarlada bahçede ürettiğimizi dünyaya satacak ! Anladık ki tarladakini ya da bahçedekini değil, makinelerin üstündeki karpuz, portakal, çilek, muz ve benzerlerini söylerdi !

Ne kadar çok rulet o kadar bağımsız vatan !

(Turgut Alas)