Sürekli bir dibe gidiş grafiği vardı ama son yıllarda yaşananların bu gidişatı ne denli hızlandırdığı da ortadadır; net bir şekilde görülmektedir.

Sıradan bir vatandaş bir suç işlemesi halinde yargılanır, yargıdan kaçma gibi bir durum söz konusu değildir. Buna karşılık seçilmiş bir kişinin, üstelik günlerce “benim suçum yok, suçsuzum, dokunulmazlığımın arkasına saklanmıyorum” gibi açıklamalar yapmasına rağmen, yargı karşısına çıkmaktan kaçması, iktidarın hukuka karşı yaptığı bir sivil darbedir.

“Meclis çalışmaları aksayacak” demek, adaletin tecelli etmesine yönelik siyasi bir müdahaledir.

Çevreyi kirletenlere caydırıcı cezalar şart
Çevreyi kirletenlere caydırıcı cezalar şart
İçeriği Görüntüle

Kimlerin kimlerle karma oy ile alengire neden girdiğini, neden vekil olmak için bir birilerini yedikleri şimdi daha iyi anlaşılıyor herhalde...

Gelinen durum, tüm bu yaşananlar siyaset kurumunun geldiği noktanın da özü aslında...

(Aral Moral)

Halka bile bile yalan söylemeyin, güneydeki Türk mallarının statüsüyle, kuzeydeki Rum mallarının statüsü arasında geceyle gündüz gibi fark vardır. Onlar vasilik düzeni kurup, malları koçan dağıtmadan kullanıma açarken, sen kendi malın gibi uluslararası hukuk/hukuk tahtına ters bir şekilde İTEM marifetiyle tapulayıp, dağıttın. Ha Rum tarafında bu kullanımı kötüye kullanan var mı? Var. Ama dediğim gibi ortada verilen bir tapu yok. Sittin senedir söylediğiniz yalanlar yüzünden bu hale geldik, hala daha lololo okursunuz. Çözüm belli, müzakere masasına dönüp federal devleti kurmak.

(Ulaş Barış)

Biliyorum gündem farklı.

Ama ülkede hiç konuşulmayan bir konuyu açmak istiyorum.

Şu sıralar tüm dünyada nüfus yenileme düzeyi konusunda ciddi tartışmalar var.

Nüfus yenilenme düzeyi nedir?

Bir toplumda nüfusun sabit kalabilmesi için her kadının doğurması gereken ortalama çocuk sayısını ifade eder.

2.1 çocuk olarak kabul edilir. Neden 2.1?

Her kadının kendisinin ve eşinin yerini alacak 2 çocuk doğurması gerekir.

Ek olarak %5’lik kayıp payı(çocuklukta ölenler,üremeyenler vb.) ekstra 0.1 eklenir.

Bu düzeyin altına düşürürse ne olur?

Uzun vadede nüfus azalmaya başlar.

Yaşlı nüfus oranı artar.

Ekonomik ve sosyal yapılar etkilenir.(Emeklilik sistemleri,sağlık hizmetleri,iş gücü vb.)

Ülkede toplam doğurganlık oranı 2014-2018 arasında 1.8 seviyelerinde iken 2019 dan sonra azalarak 2023’de 1.5 seviyesine gerilemiştir. (İstatistik kurumu verileri)

2006 sayımında açıklanan 120 bin Kıbrıslı Türk nüfusu baz alırsak ve diğer tüm değişkenlerin (ekonomi,iklim,göç vb.)sabit kaldığı varsayımı bu nüfus yenilenme oranı ile gelecek projeksiyonu;

2050: 85-90 bin

2075:55-60 bin

2100:30-40 bin

2125:15-20 bin

2150:7-10 bin

2200:1-2 bin

Durum bu.

Çözüm önerileri başka bir yazının konusu.

(Halil Hızal)

E plaka, eski veran bir otobüs.

Ne denetim var, ne kriter.

Yeter ki, taşımacılık parasından herkes kazansın.

Bu, hizmet falan değil, zulüm.

Taşımacılık sistemi, profesyonel organizasyonlara devredilmeli.

Her şoför, işadamı olacak diye bir şey yok. Bazılarımız da otobüs sürsün, dert etmemeli.

Çocuklarımız şimdi hastanede ve aileler de perişan.

Eski veran otobüsler taşımaya devam edecek.

Her kaza sonrası aynı şeyleri konuşacağız.

Trafikte olmaması gereken araçlar ise canımızı almaya devam edecek..

(Hüseyin Ekmekçi)