DOLMUŞ SİSTEMİNİ NEDEN DENEMİYORUZ?
Taksicilerimiz, örgütlenmelerine karşın, bu kaos ortamında daha da büyüyen sorunlarını çözemiyorlar... Hele şu korsan taksiciliği hiç çözemeyecekler... Taksi ücretlerinin pahalılığı ve yetersiz toplu taşımacılık nedeniyle korsan taksiciliğin gözler önünde yoğunlaştığı bir gerçektir... İnsanların ulaşım sorunu büyüdükçe bu korsanlık da büyür...
Peki, taksicilerimiz sorunlarını aşabilmek için hem kendilerine ve hem de toplumsal ulaşım sorununa çözüm getirecek bir örgütlenmeye neden gitmiyorlar... Mesela duraklar arasında dolmuşçuluk başlatarak para da kırabilirler...
Dolmuşçuluk Türkiye'nin büyük kentlerinde, bilhassa İstanbul'da toplu taşımacılığın henüz yeterince organize edilmediği dönemlerde denenen çok başarılı bir uygulama idi... Duraklar arasında düzenli seferler yapan ve adlarına "dolmuş" denilen salon araba nitelikli taksiler insanların makul ücretle oradan oraya taşınmalarında büyük rol oynardı... Bugün oldu İstanbul'un bazı bölgelerinde hâlâ dolmuş seferleri revaçtadır...
Eğer, trafiğin can yakmaya başladığı bizim ülkemizde de dolmuş seferleri ciddi bir örgütlenmeyle başlatılırsa çoğu kişinin, bilhassa yaşı ilerlemişlerin, kaotik ve riskli trafiğe kendi araçlarıyla çıkmaktansa düzenli dolmuş seferlerini yeğleyecekleri ve trafiğin de rahatlayacağı kesindir... Ulaşımdan sorunlu Ulaştırma Bakanlığı ile Belediyelerimiz taksicilerimizle de istişare ederek bu ulaşım seçeneğini yaşama geçirmeleri içten dileğimdir... Bu onların sorumluluk ve görev kapsamı içinde...
(Ahmet Tolgay)
Halihazırda dolaşımda bulunan en değerli banknotun bir kahve içmeye yetmediği ülkeden herkese tünaydınlar...
Sağlığımıza iyi bakalım...
(Raif Uzkan)
BELEDİYELER ÇALIŞIYOR :
Benim günlük yaşam alanımın içinde olduğu Lapta- Alsancak - Çamlıbel, Dikmen, Girne Belediyeleri yoğun şekilde çalışıyorlar.
Lâpta Belediyesi, dereleri ıslah etmeye öncelik verdi. Doğru yapıyor.
Girne Belediyesi ,yeni bir Girne yaratma çabası içinde.
Dikmen Belediyesi yerleşim yerlerindeki yollara öncelik verdi. Doğru yapıyor.
(Yücel Dolmacı)
Hangi seçimde “Ben de aday olayım” diyen insanımız sorun yarattı? Ya da… Bizim seçimlere yönelik asıl sorunumuz ne oldu?
Adaylık mı, müdahale mi?
Hangisi Kıbrıslı Türklerin kendi geleceğini belirleme ve kendi yöneticilerini seçme hakkını yaraladı, çiğnedi, ezdi geçti?
Bin beş yüz imza isteyenler…
Bin beş yüz müdahaleye hiç mi ses etmeyecekler acaba?
(Cenk Mutluyakalı)