Geçen gün Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde bir adet “trafik polisi” görünce, adeta umutlandım...
Köşe üzerinde park etmiş aracı değil, paketçi motorlu çocuğu rapor ediyordu... 
Ben de fotoğraf çekeyim dedim... Polis beni uyardı: “Resmimizi çekme... Bu özel hayatın gizliliği yasasına göre suçtur. Bizden izin alman gerekiyor...”
İşte 2014 martında oybirliği ile meclisten geçirilen yasanın bizi getirdiği nokta...
Polis, köşe üstünde 4 günden beridir trafiği engeleyen aracı yazmıyor ve yaptığı işi “özel hayat” sanıyor...
Bu yasayı geçirenleri bir kez daha öfkeyle, esefle ve dilimi koruyarak anıyorum..
(Hasan Kahvecioğlu)

Dün KKTC pasaportumun yenilemesini görevlinin açıklamasına göre makinenin pasaport basmada! Sorun yaşadığı için yapamadığımı söylemiştim.
Bugün Muhacereti aradım sordum; Ne zaman basacak diye… “Biraz basmaya başladı, git müracaat et” dediler. 
Gittim, birazcık! basmaya başlayan makineden pasaportumun çıkışını bekliyorum şimdi…
Merak edenleri bilgilendirmek istedim.
(Tayfun Çağra)

Büyük Vurgun.
Doktorlarımız-Eczacılarımız Mida.
Sonra " hepsi değil ama" savunması.
Yargısız infaz yapılıyor.
Suçluyu bulun, hakkındaki kararı mahkeme versin.
İsmet Ezel diyor ki " ölene kadar, şeker-tansiyon-kolestrol haplarına mahkum olanlar, neden her ay doktora gitsin? 
"Girin sisteme, verin hastaya iki aylık hap, olsun-bitsin" Haksız mı? Tansiyon-şeker hastasının bir günde domuza dönüp sapa-sağlam olması ihtimali var mı?
(Hüseyin Garip)

Güney Kıbrıs'ın Türkiye’de üretilen malları istemem de yan cebime koy modunda yaptığı ticareti.. 
Güney Kıbrıs, Türkiye'deki yabancı şirketlerin!!! ürettiği araba, tekne, makine, madeni yağ, giysi ve ayakkabı gibi ürünlerin ithalatını yapmaktadır. İthalat değeri son 10 yılda kademeli olarak arttığını gözlemleyebiliriz. 2013 yılında 4,6 Mil.€, 2014 yılında 10,2 mil.€, ve 2022 yılında ise 184,5 mil.€uro idi.
(Niyazi Nizam)


OLMAZ. UEFA, FIFA ENGELLER : Galatasaray-Fenerbahçe, süper kupa finali KKTC’de ,Atatürk Stadı’nda oynansınmış. Boşuna nefes tüketiyorsunuz. Çünkü, 15 Kasım 1983 , KKTC ilanından sonra, Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den hiçbir takım kulüp gelmedi, gelemedi, antrenman yapmaya bile. (Pardon, geldi, Rum takımları ile Rum bölgesinde maçlar yaptı) Türk takımları, en son , 1975 de, bizim federasyonun düzenlediği, BARIŞ TURNUVASINDA, yer aldı. Gönyeli, Ali Naci Karacan sahasında, Beşiktaş-Trabzon, final maçını da, FİFA kokartlı Ertuğrul Dilek, ben ve Yıltan Muslu yönetmiştik. Bu, tarihi maçlardan sonra, FIFA ve UEFA, kendilerine bağlı hiçbir takım, kulüp, ekip, gidip KKTC de oynayamaz, antrenman dahi yapamaz diye karar aldı ve ilan etti. Şimdi, değişen bir şey yok. Kesinlikle, bu maç ülkemizde oynanamaz. Nedeni de malum, FIFA ve UEFA, ne futbol federasyonumuzu, ne statlarımızı ne de KKTC’yi tanımaz. 15 Kasım 1983 e kadar Türkiye’den birçok takım bizlerle maçlar oynadı. Hatta, Dinamo Bükreş, Spartak Moskova bile. Ben de hakemliklerini yaptım. Keşke, mümkün olsa da , bizlere uygulanan bu ambargolara, son verilse. Haa, bakınız, Galatasaray veya Fenerbahçe, ya da ikisi de, biz finali Lefkoşa Atatürk stadında oynayacağız derse, çok ağır cezaları göze almış olur. Hem UEFA hem FIFA dan ihraç hem de para cezaları. Bir zamanlar, İngiltere’den, Luton Town, geldikleri halde, UEFA ve FIFA’dan aldıkları uyarı ve ihtar üzerine , maç yapmadan gitmişlerdi. Diyeceğim odur ki, Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa Finali KKTC’de oynanmayacak. Üzgünüm. Keşke oynanabilseydi ! Dua ile, boş konuşmalar ve yazmalar ile de, kusura bakmayınız, gerçekleşecek değildir.
(Özcan Özcanhan)