banner913
banner932
banner1012

Âşık Veysel ve Âşık Kenzî 17 Mayıs’ta Girne ve Yakın Doğu Üniversitelerinde panel ve sergiyle anılacak

banner1020

banner974
Âşık Veysel ve Âşık Kenzî 17 Mayıs’ta Girne ve Yakın Doğu Üniversitelerinde panel ve sergiyle anılacak

banner971
İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası, Anadolu’dan Kıbrıs’a Âşıklık Geleneği, Âşık Veysel ve Âşık Kenzî Etkinliği. 17 Mayıs 2023 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Girne ve Yakın Doğu Üniversitelerinde “Âşık Veysel’in Vefatının 50. Yıl Dönümü” anısına UNESCO ve kuruluşunun 30. yılında TÜRKSOY tarafından anılacak.
 
Türk Cumhuriyetleri arasındaki paylaşımı artırarak, zengin kültürümüz ile geleneksel ve modern sanatlarımızı tüm dünyada geniş kitlelere ulaştırmak vizyonuyla çalışmalarını sürdüren TÜRKSOY’un Türk Dünyası’nın görkemli şahsiyetlerini anmak ve gelecek nesillere tanıtmak amacıyla gerçekleştirdiği anma etkinlikleri çerçevesinde ünlü Türk şair, yazar, düşünür  Âşık Veysel ile Kıbrıs’ın yetiştirdiği ünlü âşık,  45 yıl gibi kısa bir ömür sürmesine karşın gerisinde bir divan oluşturacak kadar şiir bırakmış Âşık Kenzî ile beraber anılacak. Etkinlikte Âşık Veysel fotoğraflarından ve Âşık Kenzî belgelerinden oluşan bir sergi değerli sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
 
Etkinliğe TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Bilal Çakıcı ve heyeti ile UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. Öcal Oğuz ve çalışma arkadaşları, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Dr. Suat İrfan Günsel ve Girne Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Doç. Dr. Cemre Günsel Haskasap ile üniversitelerin değerli rektör ve akademisyenleri, “Basında ve Ustaların Objektifinden Âşık Veysel Fotoğraf Koleksiyonu Sergisi” için Sayın KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Âşık Veysel’in torunu ile damadı Sayın Nazender Süzer ve Gürsel Gökçe katılıyor.
 

Âşık Kenzî kimdir?
1210/1834 yılında Kıbrıs’ta doğar ve asıl adının ise İbrahim Kasım olduğu bilinmektedir. Ailesi ile birlikte, on iki yaşlarında iken Anadolu’ya göç eden ve Bektaşî tekkelerinde yetişen Kenzi, hayatını saz şairliği yaparak kazanmıştır. Badi Efendi’ye göre Kenzi, hayatını kahvehanelerde saz şairliği yaparak kazanmış ve 1255 yılında ölümü sonrasında da Edirne’deki Musalla Bakkalı önündeki mezarlığa gömülmüştür. Onun ölümünden sonra, vefat tarihi olan 1255 için aşağıdaki beyitle tarih düşürülmüştür:
Azm-i ukba eylediğin gûş idenler fevtine
Didiler tarih: Kenzi çekdi dünyadan ayağî. 1255
Kenzî, Anadolu’nun güney ve batısı Balkanlar, Batı ülkeleri… v.b. yerleri gezip gördükten sonra evlenerek Edirne’ye yerleşmiş, fakat orada sürekli kalamamıştır. O; Mağrib’de askerlik görevini de yaptıktan sonra 1817’de doğduğu yer olan Kıbrıs’a geri gelerek; buralarda gördüklerini, geri dönüşü esnasında gemide uğradığı fırtınayı, bir süre kaldığı Mısır izlenimlerini, Dâsitan-ı Sergüzeşt (Macerayı Sergüzeşt) destanında dile getirmiş, (1233) bu destanda dönemin Mısır valisi olan Mehmed Ali Paşa’ya övgülerde bulunmuştur.
Reşid Ahmet Paşa komutasındaki Türk-Yunan savaşlarına katılan Kenzi, Mesolongi ve Atina çarpışmaları sonrasında yaşadıklarını ise; ikisi Atina ve birisi de Mesolong olmak üzere üç destanda anlatmıştır. 1833 yılında çıkan Gâvur İmam İsyanı sırasında Kenzi, Kıbrıs’ta bulunmaktadır ve bu olaylardan sonra ünlü Dasitan-ı Kıbrıs (Kıbrıs Destanı)’nı yazmıştır. Onun şiirlerinden anlaşıldığına göre asıl adı, İbrahim Kasım’dır. Âşık Kenzi, özellikle gezip gördüğü yerleri, katıldığı savaşları ve Kalkandelen yöneticisi olan Abdurrahman Rasim Paşa’nın himayesindeki izlenimlerini şiirlerine de yansıtmıştır. Kenzi, bir beytinde oğlunun doğduğunu şöyle anlatır:
“İkilikden düştü cevher tarihi
Doğdu kenz-i mahfi Seyyid Ali cânî”
mısralarını söylerken, Fatma adındaki kızının da ölümünü, yine kendisinin yazdığı şu satırlardan anlıyoruz:
“Ömrü vefa itmeyüb aldı veba
Ah ateş atdı bu firak zatıma”
Yaşadığı dönemin en ünlü meydan şairlerinden olan Kenzi’nin 45 yıl gibi kısa bir hayat sürdüğü ve geride bir divan oluşturacak kadar şiir bırakmış olduğu, bunların üç kitap halinde yayınlandığı ve kısa yaşamına çok şey sığdırdığı görülmektedir. Âşık Kenzi, çok özendiği divan şairleri gibi kendisinin de divan sahibi olduğunu belirtmiş olmasına rağmen, yazılı olarak bir divanı oluşmamıştır. Ahmed Badi Efendi (1839-1905) Kenzi’nin bir divanı olmadığını belirtmiştir. Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’ya yazdığı kasidenin sonu yok olmakla beraber, “bülbül” redifli gazelinin son iki mısraının eksik olduğu görülmektedir.
 
Âşık Veysel kimdir? 
Gerçek adıyla Veysel Şatıroğlu (25 Ekim 1894, Şarkışla - 21 Mart 1973, Sivas), Türk halk ozanı ve şair. Afşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Veysel Şatıroğlu, Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından biri olarak 25 Ekim 1894'te Sivas Vilayeti'nin Tenos (bugünkü Şarkışla) kazasında doğdu. Çocukken görme yetisini kaybetmesine rağmen şiirlerinde hoşgörüsevgi, birlik ve beraberlik, vatanseverlik ve tabiat konularını işleyen Âşık Veysel; "Uzun İnce Bir Yoldayım", "Dostlar Beni Hatırlasın", "Kara Toprak" ve "Güzelliğin On Para Etmez" gibi birçok eser bıraktı. Türkiye'de âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden birisi olarak kabul gören Veysel, Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan isimlerden birisi olarak kabul edilmektedir. ölümünün 50. yıldönümü nedeniyle 2023 yılının Türkiye'de "Aşık Veysel Yılı" olarak kutlanacağı ilan edildi.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.